Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Eski Diktatörler (!)

CHP Milletvekili Kamer Genç, "Deniz Feneri Davası" üzerine TBMM'de konuşma yaparken, AKP Milletvekili ve İdare Amiri Eski Sarı Sendikacı Salim Uslu'nun müdahalesine maruz kalır. Eski Sarı Sendikacı Salim Uslu, CHP'li Kamer Genç'i kürsüden iterek indirir. Eski Sarı Sendikacının Kamer Genç'e tekme attığını da görenler olur. Konuşmayı canlı yayımlayan Malum kanalı “Meclis TV” ise yayınını keser, vatandaş göremez. Kamer Genç kendisine yapılan darbın üzerine Eski Sarı Sendikacı yeni AKP'li Salim Uslu'ya sert tepki gösterir.

Kamer Genç'in kürsüden itilerek indirilmesi üzerine, müdahaleye CHP'li vekiller tepki gösterir. Bu tepki sadece sıradan bir refleks olarak kalır. Bizce aslolan AKP’nin 300 küsur milletvekilinden yenilecek dayak veya darp hiç düşünülmeden daha sert bir tepki gösterilmeli ve sarı sendikacıya o meclis dar edilmeliydi.

Biz TBMM de ölen milletvekilini de silah çekeni de, Milletvekiline tokat atanı da unutmadık. Bu sarı sendikacı milletvekilini AKP’li, CHP’li, MHP’li, BDP’li demeden her parti tepki vermelidir. Bugün bu duruma tepki vermeyenler yarın kendilerine yapılması muhtemel en ufak bir saldırıda destek amaçlı tek bir vekil dahi yanlarında bulamayacaklardır. “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganı bir kez daha haklılığını kanıtlamıştır.

Bu duruma bir tek BDP’li Hasip Kaplan’ın tepki göstermesi kutlanmalımı, yoksa başka kimsenin olmaması kınanmalımı? İşte buna karar verecek olan halktan da TV yayını kesilerek olayın örtülmesi sağlanmıştır.

BDP Milletvekili Hasip Kaplan, Kamer Genç'e şiddet uygulayan sarı sendikacı AKP’li Salim Uslu'ya tepkisini sert göstererek; “Şiddete hepimiz tanık olduk. Gözlerimizin önünde gerçekleşti. Adı Adalet olan bir partiye bunlar yakışmıyor” diye gösterdiği tepki verilmeyenlerin yanında en muhteşemiydi. İşin ilginç yanı Kaplan'ın sözleri de sansüre uğradı. TBMM TV Kaplan'ın sözlerini yarıda keserek gerçek zihniyetini bir kere daha gösterdi.

Darba uğrayan Kamer Genç bu durum karşısında sessiz kalmayarak yeniden söz almak istemesine rağmen, TBMM Divanı, Genç'in isteğine olumlu yanıt vermeyerek. Kendi gelecekleri hakkında bir ampulü daha söndürerek karanlık yolda ilerlemeye devam etmeyi tercih etmiştir.

Oturumun yeniden başlamasıyla birlikte CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan söz alır. Tarhan, “Salim Uslu'nun kınanmaması çoğunluk diktasının dayatılmasıdır. Böyle giderse, bu meclis'te çalışmak imkânsız hale gelir” der. Daha sonra söz alan CHP'li Akif Hamzaçebi, Kamer Genç'in fiili saldırıya uğradığını belirterek Salim Uslu'nun kınanmasını ister.  Hamzaçebi, “İç tüzük çok açık. 160. madde bunu net bir şekilde ortaya koymuş” der lakin kimseye dinletemez.

*Evet, bu hükümetin ustalık dönemi işaretlerini vermeye başladı. Van’da çadır bekleyen depremzedelere acil yardım olarak “biber gazı” vekile “dayak”. Gazete, dergi, radyo, tv lere ekonomik yaptırım sonucu iflaslar veya satmak zorunda bırakışılar. İşadamlarının el pençe sükût ile suspus edilmesi inanın sonun başlangıcıdır. Bu hükümetin ancak ki ancak dış yardımsız geçireceği son birkaç yılın başlangıcındayız. Hiç merak etmeyin karanlık tünelin sonu gün ışığı olacaktır.

Bu yerkürede yanlarına şakşakçıları alarak çoğunluk otoritesiyle devlet yönettiğini sanan kimler geldi kimler geçti? Bunlardan aklımıza ilk gelenleri bir kez daha hatırlamakta sanırım fayda var.

Benito Mussolini-İtalya, Adolf Hitler-Almanya, Franco-İspanya, Ziya ül Hak-Pakistan, Hüsnü Mübarek-Mısır, Pol Pot-Kamboçya, Augusto Pinochet- Şili, Ferdinand Marcos-Filipinler, Ömer El Basir- Sudan, Zeynel Abidin Bin Ali-Tunus.

Peki, o gün devlet yönetenler bugün hangi unvan ile anılıyorlar?

Cevap; Eski Diktatörler (!)

*14.11.2011 tarihli bu yazımızı 8. Paragraf için yeniden yayınladık…

Pazartesi; Daha Fazla Baskıya Hazır Olun!

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi