Mehmet Mert

Mehmet Mert

EŞREF BALABAN!

EŞREF BALABAN!

Ne oldu?
Nerden çıktı Eşref Balaban diyorsunuz değil mi?
Yazının tamamını okumanız gerek!
Bakın 1985 yılında Ahmet Yağcıoğlu 31 yaşında Selimpaşa belediye başkanlığına seçildi.
1989 ve 1994 yıllarında da tekrar seçilerek önce 3 dönem başkanlık yaptı.
Zannediyorum önce DYP’den seçildi sonra ANAP’lı oldu veya tersi.
Sonuçta birisinden diğerine geçti.
Derken 1999 yılında biraz dinleneyim veya artık vekil oluyum diyerek, kendisi gibi Selimpaşalı, eski SHP’li ve Eczacı Eşref Balaban’ı ANAP’tan aday yaptırdı, destek verdi başkan seçtirdi.
Ve seçimler biter bitmez gitti belediyedeki makama tekrar oturmaya kalktı.
Balaban’da haklı olarak ‘senin ne işin var burada, artık başkan benim’ diyince daha aradan bir ay geçmeden Ahmet Yağcıoğlu yaptığına pişman oldu.
Bir daha belediyeye uğramayarak tam beş sene sabretti.
Ama bu beş sene zarfında ağzını açmadı.
Neden?
Selimpaşalılar; dün sen adamı aday yaptırdın, bizden oy istedin şimdi niye arkasından konuşuyorsun demesin diye.
Ve sonra 2004 yılında bu defada AKP’den aday olarak tekrar koltuğuna kavuştu.
Garibim Salih Yazıcı yine 2’nci olmayı başarmıştı.
Eşref Balaban ancak 3.’üncü oldu.
 * * *
Aynısı gibi olmasa da benze durum Silivri’de Abdullah Yıldırım ile Özcan Işıklar arasında yaşandı.
Yıldırım CHP Silivri İlçe Başkanı olduğunda bütün belediye başkan aday adaylarına karşı eşit davranması gerekirken şiddetle Özcan Işıklar’a destek verdi.
Mehmet Sevigen’e, Deniz Baykal’a ‘O’nu yapmayın beni aday yapın’ demedi.
Aç parantez; Selami Değirmenci’nin yanında gözüküpte arkadan O’nu aday yapmayın beni yapın diyenleri bilmeyeniniz yoktur her halde.
Kapa parantez; bu zamanda hiçbir kimse dostluk ilişkilerini başkası yerine kullanmaz ki!
Derken Işıklar seçimi kazandı, Yıldırım’da daha önce pazarlık yaptığı koltuğuna oturdu.
Fakat daha aradan bir yıl geçmeden ne olduysa Işıklar ile Yıldırım’ın arası açıldı.
Hiç beklenmedik bir anda Abdullah Yıldırım (Daha önce memur olduğunu, öğretmenlik yaptığını ispatlayarak kadrolu olarak o göreve oturmasına rağmen) Silivri Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti.
* * *
Herkes yok birşey, bunlar bu gün yarın tekrar barışırlar diye beklerken beklentiler gerçekleşmedi.
Abdullah Yıldırım açtı ağzını yumdu gözünü, Özcan Işıklar’ı yerden yere vurdu.
2009 Genel Seçimlerinde milletvekili aday adayı oldu.
Seçim çalışmalarında paso Işıklar’ı eleştirdi.
Sevigen’e, Baykal’a, Gürsel Tekin’e Işıkları’ı şikayet etti.
‘Herkes Kendine Yakışanı Yapar’ diyerek günlerce Özcan Işıklar’ı topa tuttu!
Fakat Işıklar bir gün bile Abdullah Yıldırım’a bir laf etmedi.
Selami Değirmenci ile o kadar dalaştı yine Değirmenci ile temas kurmaya çalıştı.
Yılmaz Kandemir ile defalarca ters düştü bir şekilde yine Kandemir ile orta yol bulmaya çalıştı.
Basınla arada bir ters düşse de bir şekilde tekrar iletişime geçmeye çalıştı.
Fakat Abdullah Yıldırım ile aralarında ne geçtiyse Işıklar bir daha Yıldırım’ın adını ağzına almadı.
 
* * *
Yani aslında Abdullah Yıldırım’ın yapması gerektiğini Özcan Işıklar yaptı.
Selimpaşa’da olanları hatırlayın.
Yağcıoğlu beş yıl sustu, Balaban konuştu.
Yağcıoğlu tekrar seçimi aldı ve Balaban’dan da öcünü aldı.
Şimdi eğer Abdullah Yıldırım da Özcan Işıklar’dan öç alacağını düşünüyor ve bunu başaracağına inanıyorsa.
Yapması gerekenlerden en başta geleni dün kapı kapı dolaşarak oy istediği adam için şimdilik sadece susmayı seçmeli bu bir.
Kendisinde bir güç bir cevher görüyorsa bunu yarınlara saklamalı bu iki.
Ben Işıklar ile küsüm herkes ona sırtını dönsün, elini kolunu bağlasın, iş yapamaz olsun, basın Özcan’ı rezil etsin diyerek iç geçiriyorsa ve bunu yapmayan dostları ile ters düşüyorsa bunlar yanlışların en büyüğüdür bu üç.
En son yaşanan mahalle delege seçimlerinde ne yaptı ne etti bilmem? Delege seçildi mi, eski ilçe başkanları doğal delege sayılıyorlar mı bilmem? Selami Değirmenci’ye destek verdi mi, seçilen delegeler arasında kaç arkadaşı var? Yarın yaşanacak ilçe başkanlığı seçimlerinde ne kadar etkisi olacak bunların hesabını iyi yapmalı bu dört.
Ve son olarak zaman her şeyin ilacıdır, zamanla kimin ne yaptığı ne ettiği anlaşılacaktır, dün canı pahasına destekleyerek belediye başkanı olması için çabaladığın kişi eğer gerçekten bir kabahatin olmadan seni dışladıysa bu durumdan en çok o kişi zarar görecektir bu beş.
* * *
Gelelim bu konuda Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın yapması gerekenlere!
Abdullah Yıldırım durup dururken neden görevden uzaklaştırıldı? Aradan geçen onca zaman sonra biz daha bu sorunun cevabını bilmiyoruz. Dört duvar arasında Işıklar ile Yıldırım arasında neler geçti? Eğer kamuoyunun bilmesi gereken bir mesele varsa ve bu durum açıklanmıyorsa bunun en büyük mesuliyeti Özcan Işıklar’a aittir. Buradan çıkacak zararın en büyüğünü de Işıklar görür.
Bu günün küçük meselesi konuşularak tartışarak halledilmez ise yarının büyük meselesi haline dönüşebilir!
Bu durumda da sizler oy veren Silivrililere hesap vermeniz zorlaşabilir!
* * *
Tabi bir de işin Hüseyin Şahin boyutu var.
Bu günlerde Kandemir, Değirmenci, Yıldırım, Hüseyin Şahin’in CHP Silivri İlçe Başkanlığı görevinde başarılı olmayacaklarını söylüyorlar.
Önce Selami Değirmenci’ye: Madem bu adam ilçe başkanlığı yapabilecek kapasitede değildi! İstifa ederek milletvekili aday adayı olduğunuz zaman neden bu göreve getirdiniz? Şimdi ne oldu da bu görevi yapamayacak hale geldi? Ne yani Değirmenci’ye biat edince tamam, başkasına edince tu kaka öyle mi?
Kandemir’e: Şahin 12 Haziran genel seçimleri öncesi bu göreve geldiğinde sesiniz çıkmadı da şimdi neden çıktı? Ne yani Özcan Işıklar Silivri’de sadece Kandemir ile mi iyi geçinmek zorunda. İlçe başkanı ve belediye başkanı olarak Şahin ile Işıklar’ın iyi anlaşmaları sizi neden bu kadar rahatsız etti?
Yıldırım’a: Bir ilçe başkanının başarısı seçimlerde ve üye sayısının artmasında ortaya çıkar. En son seçimlerde de bildiğim kadarıyla Silivri’de CHP oylarını artırdı. Tamam Hüseyin Şahin örgüt tabanında belki bir Selami Değirmenci kadar sevilmiyor ama şimdiye kadar gelmiş geçmiş CHP ilçe başkanlarından Şahin’in ne eksiği var? Bölgemizde ilçe başkanı ve belediye başkanının uyumlu bir şekilde çalıştığı tek ilçedir Silivri. Bunda da kusura bakmayın ama Hüseyin Şahin’in ılımlı yaklaşımının büyük payı var. Hep kırmakla dökmekle olmuyor. Bazen kırmak yerine tamir etmek de gerek?
 
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi