EY HOCA!..

Erdoğan,17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk olayına dek Gülen’den söz ederken,”Hocaefendi Hazretleri” ya da “Muhterem Hocaefendi”diyordu.Yıllardır onun yurt dışında okullar açabilmesi için devlet başkanlarına ricacı oluyor;yurt içinde dershaneler,okullar açabilmesi için yasalar çıkartıyor;gazetelerinin, dergilerinin ve diğer yayınlarının dağıtılması için devletin olanaklarını seferber ediyordu.Ona kalkan oluyordu.

Erdoğan,Gülen tarikatının devlette yuvalanmasına göz yumuyor,özellikle emniyette ve yargıda hakimiyet kurmasına sessiz kalıyordu.Sessiz kalmanın ötesinde,bu kurumlarda önemli noktalara tarikatın adamlarını kendi elleriyle yerleştiriyordu.Su başlarına onları oturtuyordu.

ORTAKLIK BOZULUYOR…

Erdoğan’la tarikat arasında çıkar çatışması başlayınca 11 yıllık yol arkadaşlığı bozuldu,kılıçlar çekildi.Şimdi Erdoğan,Gülen’e hain;Gülen de ona firavun diyor. Erdoğan gıyabında bile,”Hocaefendi Hazretleri” diye hitap ettiği  Gülen’e şimdi meydanlarda,”ey Hoca” diye istihzayla seslenerek ona tehditler savuruyor.Kalabalıklara da,çocuklarını onun dershanelerine göndermemelerini,gazetelerini okumamalarını vaaz ediyor.

Bunlar Erdoğan’ın kısa zaman içinde nereden nereye savrulduğunu,şimdi ne durumda olduğunu gösteriyor.Dün,adını abdestle andığı Gülen’le, şimdi meydanlarda halk üzerinden kavga etmesi onun ruh sağlığının bozulduğunu gösteriyor.Ortada Hoca yok.Hoca Okyanus ötesinde ama Erdoğan onu Burdur meydanında karşısında farz edip ona son ses hakaretler ediyor,tehditler savuruyor,verip veriştiriyor.

Ruh sağlığı yerinde olan bir insan,ortada olmayan biriyle bu denli sert bir kavgaya tutuşur mu?Sesini bu denli yükselterek ortalığa korku salmaya çalışır mı? Orada bulunanları da  bu hayali kavganın içine çekmeye uğraşır mı?
Erdoğan’ın şimdi bir kaşık suda boğmak istediği zat,daha düne dek devlet katından elçiler göndererek hürmetlerini sunduğu,emirlerini sorduğu ve 11 yıldır kol kola yürüdüğü zattır.

O,Erdoğan’ın suç ortağıdır.Onun devlete nasıl sızdığı,orduya ve yurtseverlere nasıl kumpas kurduğu,Hanefi Avcı’nın,”Haliçte Yaşayan Simonlar” kitabı başta olmak üzere  son yıllarda yazılan diğer onlarca kitapta açıkça anlatılırken Erdoğan gözlerini kapamış,kulaklarını tıkamış,devletin ve kurumlarının nasıl çökertilmekte olduğunu seyrediyordu.Kendi ajandasında yazılı olanların ortağı tarafından yapılmasına göz yumuyordu.

Şimdi Erdoğan,milletin aklıyla alay edercesine bir anda ortaya paralel devletin çıktığını,suç ortağı Gülen’in ihanetine uğradığını söylüyor. Her sıkıştığında yaptığını yaparak mağduru oynuyor.Halktan da kendisine inanmasını istiyor.Gülen’le çıkar çatışmasına girdiği için bunu yapıyor.
Paralel yapılanma var.Onun milli orduya kurduğu kumpas,yurtseverlere kurduğu tuzak, yaptığı zulümler de var.Ama yolsuzluklar da gerçek.Paralel yapılanma,hırsızlıkların örtülmesinin gerekçesi olabilir mi?Buna izin verilebilir mi?     


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi