Mehmet Mert

Mehmet Mert

Gazetecilik ve reklamcılık!

Gazetecilik ve reklamcılık!

Gazetecilik ve reklamcılık!
 
Gazetecilik ile reklamcılığı bir birinden ayırt etmek gerek.
Birisi eleştiri yapar, eksikleri ve hataları ortaya koyar, yanlışları tespit eder.
Araştırır, bulur, buluşturur yazar.
Güçlünün değil haklının hakkını savunur.
Diğeri süsler, abartır, göklere çıkartır, mübalağa yapar.
Gazeteci haber peşindedir, reklamcı para!
Gazetecinin hesabı kitabı yoktur.
Reklamcının her şeyi parayı verene yaranmaktır.
Gazetecinin seveni çok azdır, reklamcının sevmeyeni!
Gazetecinin gözü karadır, reklamcının gözü kör, kulakları sağır!
Gazeteci mahpusu göze alır, vurulmayı göze alır, itilmeyi, dayak yemeyi göze alır, reklamcı bütün bunlardan menfaatleşmeyi seçer!
Gazeteci yeri geldi mi babasını bile tanımaz basar haberini, reklamcı yeri geldi mi haberi bile paraya çevirir!
Gazeteci haberi koklar, olayları süzer ve okurlarıyla paylaşır.
Reklamcı parayı koklar banknotları süzer ve ortaklarıyla paylaşır!
...
Bu günkü iktidar güçleri bizim gazetecilik değil reklamcılık yapmamamızı istemektedir.
Bir meslek büyüğümüzün dediği gibi KALEMİNİ SATACAĞINA KIR DAHA İYİDİR!
 
Tespiti doğru okumak!
 
Geçtiğimiz hafta bir tespiti ortaya koymaya çalıştık.
Bölgemizde yayınlanan bazı gazetelere sataştık.
Amacımız biraz öz eleştiri yapmaktı.
Biraz silkinmekti.
Biraz rekabeti kızıştırmaktı.
İstedik ki amacı gerçek anlamda habercilik olanlar da yarışa girsin, rekabete karışsın ve ortaya daha kaliteli yayın organları çıksın.
‘BİZ YAZIYORUZ, TÜRKİYE OKUYOR’ iddiasıyla manşet attık.
Evet son on günde 4 haberimiz ulusal basına manşet olmuştu.
Bunu da okurlarımızla paylaşmak kadar doğal bir şey olamazdı.
Bu düşüncemizi amacı gerçekten habercilik olan ve gerçek anlamda gazetecilik ruhunu taşıyan arkadaşlarımız doğru okumuştu.
Cevap haklarını kullanırken son derece medenice karşılık vermiş ve bir anlamda da bizimde bu düşüncemizi paylaşırken hata yaptığımızı vurgulamışlardır.
O arkadaşlara teşekkür ederken, gazetecilik ile uzaktan yakından alakası olmayıp bir şekilde gazete sahibi olanlara ise teessüflerimizi gönderiyoruz.
 
Çoban ve koyun!
 
Doğrudur bu satırların yazarı zamanla koyunda gütmüştür, kuzuda, danada otlatmıştır devede!
Köyde doğmuştur, köyde okumuştur, hayatı köyde öğrenmiştir.
Çobanlıkta yapmıştır.
Bu memlekette koyunlar var oldukça çobanlık yapmaya da devam edecektir.
Dün köyündeki koyunlara çobanlık yaparken bu gün şehirlerde gazeteci diye geçinen bazı koyunlara çobanlık yapmaktan utanç duymaktadır.
 
Gazetecilik buysa ben değilim!
 
Eğer gazetecilik birilerine yaranmak ise!
Birilerini yalamak ise!
Birilerinin esiri olmak ise!
Birilerini göklere çıkarmak ise!
Birilerinin kalemşoru olmak ise!
Ben gazeteci falan değilim!
Ben çobanım!
Ben köylüyüm!
Ben cahilim!
Alın bu ....... gazetecilik sizlerin olsun!
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi