Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Gezi parkının öğrettikleri!

AKP’nin politik anlayışı sadece Taksimle sınırlı kalmayacağı gibi bitmişte değil, aksine bundan sonra dahada alevlenerek süreceği yönünde. Bir başbakandan beklenmeyen açıklamalar durumun aynen böyle olduğu ve bundan sonra gerginlikten besleneceğini, ülkede yaratacağı taraflardan birini milisleştirerek yoluna devam etmek isteyeceği yönündedir. Tüm Arap ülkelerine baktığınızda iktidar ve onun yanındaki yandaşlarının milisleştirilerek iktidara güç verdiği görülmektedir. AKP’nin ise Gezi parkı itaatsizliği başladığından bu yana yaptıkları görülmektedir. Küçük bir örnek vermek gerekirse; CHP İstanbul il binasına yapılan saldırıda güvenliksiz kalan bir siyasi parti il merkezi, Avcılar AKP ilçe teşkilatını koruyan kocaman bir robokop ordusu! Yetmez mi?

AKP ve Başbakan geriyor!

Bu nasıl bir kibir, bu nasıl bir devlet adamlığı?

Akla gelmeyecek şeyleri başımıza getirdin.

İnsanları birbirine kırdırmak adına da olsa protestoların yapıldığı günde “Benim babam senin babanı döver” mitingi yaparak delikanlılık yaptığını sandın!

“Bu ülkede evinde zor tuttuğum %50 var” diyerek kışkırtıcılık yaptın.

Yüz binlere “çapulcu” dedin.

Her şeyin altında “CHP’yi” aradın.

“Bunlar bu ülkenin başbakanına hakaret edecek kadar ALÇAK” dedin.

“Menderes nazikti ama ipe götürdünüz!” dedin. Aman Allahım bu nasıl bir laf?

“Reyhanlı’da 53 Sünni öldürüldü” diyerek dinsel ayrım yaptın(!)

“Türk baharı 2002 de başladı” diyerek 1923 anlayışına karşı olduğunu tescillemiş oldun!

Gerdikçe de geriyorsun…

MHP her zamanki gibi pusuda!

Her zamanki gibi kurt puslu havayı sever düşüncesinden yola çıkan MHP savaştan ganimet toplamanın peşinde! MHP kuruluşundan bu yana kaoslardan ne kaparım mantığının partisi olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Ülke için MHP den bundan başka bir şeyin beklenemeyeceğini bir kez daha kanıtlamıştır.

BDP patinaj yapıyor!

Kürtlerin aydınların hatta birçok solcunun çatı partisi olabileceğini düşündüğü, ileriki süreçte ESP, ÖDP, EMEP gibi partilerinde desteğini alacağını sandığı BDP ne yazık ki adı barış süreci olan bizce tuzak sürecinin ağına takılmış ve o ağdan halen kurtulamayarak buraya kadar demiştir. Adını yazdığımız veya yazmadığımız kurum veya gruplara çatı konusunda önderlik yapamayacağını gezi parkında ispat eden BDP’nin umut olmadığını, Uluslar arası ilişkilerden icazet alamayan BDP’nin ülke siyasetine öncülük edemeyeceğini anlayarak daha başka arayışlar ile 78 ruhunda sosyalist bir çatı arayışına girmeleri artık muhakkaktır…

CHP sınıfta kaldı!

CHP de birazda olsa önderlik yapabilecek kadrolar olsaydı veya üst yapının yürekli davranacağı imajını il ve ilçelere yayabilseydi, inanın bundan azda olsa farkı olabilirdi.

Başta İstanbul’da Gürsel Tekin, Aykut Erdoğdu, Müslim Sarı, olmak üzer birkaç milletvekili ellerinden geldiğince bir şeyler yapmanın peşindeydiler. Bu kadar yetkiyle ile bu iş ancak bu kadar olur.

Nerede işçi önderi Süleyman Çelebi? Öyle bir iki saat gelip gitmekle bu iş olmaz.

CHP kurumsal olarak yaşanan olaylar karşısında sükût içinde kalmamalı, isteksiz duruşunuz önümüzdeki dönemde partinizi daha da olumsuz yöne çekecektir.

Gezi eylemcileri ülke genelinde size verdikleri oyları sorgulayacaktır. Belki Gezi sayesinde ilk seçimlerde küçük bir hamle yapacak olmanıza rağmen, bu tavırsızlık size eksi olarak dönecektir.

Tabi geç kalınmasına rağmen her şey bitmiş değil.

İlk olarak İstanbul da Gezi parkı protestosunda başarılı bir sınav veremeyen İstanbul İl Başkanının savunması alınmalıdır.

İkinci olarak yine aynı durumda olan İstanbul İl yönetimi; bu tür durumlarda ne yapması gerekliliğine dair inisiyatif kullanma eğitimine mecbur tutulmalıdır.

CHP üst yapısı, “bana yakın olan adam, köşe başlarını tutsun” mantığından vazgeçmediği liyakat sahibi kadrolar üretmediği sürece bu tür inisiyatifsizlik CHP’nin en beter hastalığı olarak kalacaktır.

CHP’nin ikinci büyük hastalığı ise “geçiştirmektir”. CHP, söyleneni yazılanı ilk başlarda kabul eder görünmesine rağmen, süreç içinde zamana yayarak geçiştirme alışkanlığından vazgeçmelidir!

AKP bundan kazançlı çıkabilir!

Ara başlığa bakıpta gülümsemeyin. Gezi olayları sürerken petrol yasası şıp diye geçiverdi! Bu olayların sonucunda “Bunlar terörist, bunlarla başa çıkamıyorum, olayları kontrol altına almak için” yeni polisiye tedbirler almak adına Başbakanın rüyalarını süsleyen “muhaberat yasasını” gündeme getirmeyeceğini kim söyleyebilir?

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi