Kamuran Akdemir

Kamuran Akdemir

GÖZLERİNİN İÇİ İLE GÜLMEK ZORDUR

GÖZLERİNİN İÇİ İLE GÜLMEK ZORDUR

İşte nihayet yazmak modundayım. Yanıma bir adet yalnızlık aldım balkondayım.  Canımın yanmak ve yanmamak arasında kaldığı bir rüzgar altında ıslak saçlarlayım.
                Ramazan geçirdim, bayram geçirdim yani sadece ömrümden bir ay geçirdim… Kimileri öldü gömdüm, kimileri yaşadı gördüm, kimileri ağladı ben güldüm, kimileri de gülerken ben ağladım ama onlar görmediler.  Böyle karışık bir ayda, böyle karışık ruhlara büründüm ama iyi olan bir şey var, “Delirmedim! J”
                Kimi zaman geldi çok özledim, hem de çok. Annemi özledim, babamı özledim, arkadaşımı özledim, okulumu özledim, işimi özledim, kendimi özledim.
                Bazı zamanlar da çok sevdim, öyle çok sevdim ki; taştı içimden, aktı nehirlere karıştı, hızlı bir sel gibi… Yine onlar göremeden geçti gitti. Çok sevdiklerime çok sevdiğimi söyleyemedim çoğu zaman. Bana söylemedikleri için bir isyandı bu belki de… Sonunda pişman olan onlar olmadı ama hiçbir zaman.
                Bazı zamanlar da geldi çok kızdım, öyle çok kızdım ki hayatımdan çıkarıp attım, atmaya kalktım ama sonunda,  kızgınlıklarım geçip, öfkem hırçın dalgaları aşıp, durgun bir limanda konakladığında ben yalnız kaldım. Yine ağladım ama yine görmediler. Gözyaşlarımı gören olmadı hiçbir zaman. Gözyaşlarımı göstermedim.
                İnsan güler…  Kimi zaman kahkahalarla güler ama her gülen insanın gözlerinin içi gülmez. Gülmek; gözlerinin içinde çakmak çakmak bir ateş yanarak, etrafa saçarak, ışıldayarak gülmek zordur. Günün birinde Esen ablama sormuştum, yaşım henüz 18 idi.
“Esen abla, insanın gözlerinin içi nasıl güler, nasıl oluyor bu?” sadece yanağında bir tebessümle ve çukurlaşan gamzeleri ile gülerek cevap vermişti,
“Telefonun çaldığında aynaya bak, görürsün.” Ben o zaman 18 yaşındaydım.
 Demek ki o zamanlar gözlerimin içi gülermiş. Ben fark etmezmişim ama herkes söylermiş.  Diyeceğim o ki insan her zaman 18 yaşında olamıyor ve insanın her zaman gözlerinin içi gülemiyor. İnsanı herkes güldürebiliyor ama gözlerinin içini herkes güldüremiyor.  Yaş otuz olduktan sonra endişeler, gelecek kaygıları, sorumluluklar hızla artışa geçtikten sonra, ayrılıklar çoğalıp, gidenler arttıktan sonra, gülmeler azalıp ağlamalar çoğalınca, sevdiklerin terk edip vedaların çoğaldıkça, GÖZLERİNİN İÇİ GÜLEMİYOR insanın.
Maalesef…
İnsan bunu nedense 18 iken değil de hep yıllar geçtikten sonra fark ediyor ki, bu da kötü yanı. J

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kamuran Akdemir Arşivi