Çözüm AKP’ye bağlı
Tutuklu vekiller ve BDP’nin boykot kararıyla yaşanan krizin çözümü için TBMM adres gösterilirken bu konuda anayasa ve yasa değişikliği yapılmasına Meclis’te çoğunluğu bulunan AKP’nin “evet” demesi gerekiyor. Hükümetin tutuklu veya yargılanan vekillere siyaset yolunu açacak şu konularda düzenleme yapması gerekiyor:
Memnu haklar düzenlemesi: YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle’yle ilgili sorunun aşılması için Adli Sicil Yasası’nın 13/A maddesinde düzenlenen “memnu hakların iadesi için cezanın çekildiği tarihten itibaren 3 yıllık sürenin geçmiş olması” hükmü değiştirilebilir.
Ancak böyle bir düzenleme yapılması Dicle’ye doğrudan milletvekilliği hakkı tanımıyor. Bu düzenleme yapıldıktan sonra bir ara seçim formülüyle Dicle yeniden aday olabilir.
Anayasanın 76. maddesinde değişiklik: Söz konusu maddenin birinci fıkrası, “En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar, yükümlü olduğu askerlik hizmetini yapmamış olanlar, kamu hizmetinden yasaklılar, taksirli suçlar hariç toplam 1 yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla, kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, terör eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik suçlarından biriyle hüküm giymiş olanlar, affa uğramış olsalar bile milletvekili seçilemezler” hükmünü düzenliyor. Anayasanın bu maddesinin AKP’nin desteği olmadan değiştirilmesi mümkün değil.
Anayasanın 83. maddesi: İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın tahliye taleplerini reddederken “Yasama dokunulmazlığı” düzenleyen anayasanın 83. maddesine sığındı. Söz konusu madde, “Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla anayasanın 14’üncü maddesindeki (bölücülük ve cumhuriyeti ortadan kaldırma suçları) durumlar” dışında milletvekillerinin yargılanamayacağı, tutuklanamayacağı hükmünü içeriyor. Hükümetin yapacağı bir anayasa değişikliğiyle, anayasanın 14. maddesine yapılan bu atıf kaldırılabilir.
Tutukluluk süreleri: Hukukçuların eleştirdiği önemli yasa maddelerinde birini de tutukluluk sürelerini düzenleyen Ceza Muhakemesi Yasası’nın 102. maddesi oluşturuyor. Ocak 2011 başında yürürlüğe giren madde, daha çok Ergenekon ve KCK gibi özel yetkili mahkemelerde görülen yargılamaları etkiliyor. Çünkü terör ve organize suçlara bakan mahkemelerde görülen davalarda tutukluluk süresini 10 yıla çıkarabiliyor. Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ı da etkileyen söz konusu maddede yapılacak değişiklikle tutukluluk süreleri kısaltılabilir.
Bakanlık itiraz edebilir: Balbay ve Haberal’ın tahliye taleplerine ilişkin ret kararını, Adalet Bakanlığı isterse Ceza Muhakemesi Yasası’nın 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna gidebilir. Söz konusu maddeye göre, Adalet Bakanlığı bir kararda “hukuka aykırılık bulunduğunu öğrendiği”nde bunun Yargıtay’ca bozulmasını talep edebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.