AB Çifte standartlı Türkiye yanlış yolda!
EKSEV tarafından düzenlenen 'AB sürecinde Türkiye açısından yanlış giden ne?' konulu sempozyumda bir araya gelen konuşmacılar, Türkiye - AB ilişkilerini masaya yatırdılar ve AB'i Türkiye'ye karşı çifte standartlı olmakla eleştirdiler.
EKSEV tarafından düzenlenen ve Avrupa'daki 11 Türk kökenli parlamenteri buluşturan sempozyumda, Almanya'dan Hakkı Keskin, Başbakan Erdoğan'ın Avrupalı milletvekillerine yönelik eleştirisini "Bu tehdittir, bu nasıl demokrasi?" diye eleştirdi. İngiltere'den Ayfer Orhan ise, Avrupa'nın Türkiye'den korktuğunu kaydederek, "Siz kocaman bir ülkesiniz, onların size ihtiyacı var" dedi.
Esenkent Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı (EKSEV) Başkanı Dr. Gürbüz Çapan tarafından düzenlenen 'AB sürecinde Türkiye açısnıdan yanlış giden ne?" konulu sempozyum Bahçeşehir Üniversitesi Fazıl Say Salonu'nda yapıldı.
Sempozyuma, Dışişleri eski Bakanı Murat Karayalçın, Avusturya Muhafazakar Parti Milletvekili İçişleri Bakanı Danışmanı Şirvan Ekici, Danimarka Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Hüseyin Araç, Belçika Sosyalist Parti Milletvekili Fatma Pehlivan, Almanya Sosyal Demokrat Parti Avrupa Parlamentosu Milletvekili Hakkı Keskin, Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Alev Korun, Belçika Hristiyan Demokrat Parti Milletvekili Mahinur Özdemir, Alman Sosyal Demokrat Milletvekili Dilek Kolat, Alman Yeşiller Partisi Milletvekili Bilkay Öney, İngiliz İşçi Partisi eski Milletvekili Adayı, Belediye Meclis Üyesi Ayfer Orhan, Norveç Milletvekili Mert Efe Bartınlıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Sempozyumu CHP Milletvekili Adayı DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, CHP İl Disiplin Kurulu Başkanı Avukat Osman Gürcan Çelikkol, CHP Beylikdüzü İlçe Başkanı Ekrem İmamoğlu ve çok sayıda davetli izledi.
Çapan: Fransa'ya Fransız değiliz
EKSEV Başkanı Dr. Gürbüz Çapan, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, 'Türkiye'de hükümetin AB konusunda çelişkili politikalar takip ettiğini belirterek, “Bir gün hem Libya'yı savunuyorsun, hem teskere meclisten geçmeden denizaltıları yola çıkarıyorsun.. Sonra Fransa'ya posta koyuyorsun. Bir yanda Mısır halkının yanında oluyorsun, diğer yanda milyonlarca gencin geleceğini çalan şifreli sınavlardan tatmin oluyorsun” diyerek Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi.
Türkiye'nin AB'e girmek istediğini ancak gelinen süreçte; Suriye, Libya, Ürdün gibi ülkelerle vizeleri kaldırdığını ve yüzünü Doğu'ya döndüğüne işaret eden Dr. Çapan, "Bizim kıblemiz batıdır. Bu cumhuriyetin kıblesi batıdır, bu ülkeyi kuranların kıblesi batıdır. Batı medeniyeti bizim hedefimizdir. Biz Fransa’ya Fransız değiliz. Fransa'yı aydınlanmanın beşiği olarak biliriz” diye konuştu.
Türkiye'de AB uyum yasalarının çıkarıldığını ancak uygulanmadığına da işaret eden Çapan, Başbakan Erdoğan'ın AB Parlamenterler Meclisi'nde Ahmet Şık'ın kitabıyla ilgili yaptığı ''bombalı' açıklamayı da eleştirdi.
Pehlivan: Basın ve ifade özgürlüğü baskı altında
Gürbüz Çapan'ın ardından kürsüye ilk olarak Belçika Sosyalist Parti Milletvekili Fatma Pehlivan geldi.
Yurt dışında çeşitli ülkelerde dört milyon dolayında Türk insanının yaşadığını, Belçikadakilerin yüzde 79'nin ise Belçika vatandaşı olduğunu bildiren Pehlivan, Türk insanın yurtdışında eğitim düzeyinin çok düşük olmasından şikayet etti. Pehlivan 'Bugün Türklerin ancak yüzde 3'ü üniversite eğitimi almış durumda. Bu çok düşük bir oran.'dedi.
Fatma Pehlivan, Türkiye'de CHP'nin de AB konusunda sınıfta kaldığını söyledi.
Pehlivan, Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların da giderek artığına işaret etti. Ayrıca Türkiye'de halkın da yüzde 70'inin AB'ye karşı olduğunun araştırma sonuçlarıyla ortaya çıktığını söyleyen Pehlivan bunların Türkiye-AB ilişkileri açısından olumsuz olduğunu söyledi.
Araç: İnsan hakları ihlali istemiyoruz
Danimarka Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Hüseyin Araç, “Doğduğumuz ülke ile doyduğumuz ülke arasındaki bağları sağlam tutmaya çalışıyoruz. Avrupa'nın genç kaliteli üreten genç nüfusu ihtiyacı artıyor. Avrupa’nın düşünen ve üreten insana ihtiyacı artıyor. Avrupa ürettiğini satacak pazar arıyor. Avrupa doğalgaz ve petrol kaynakları, su havzalarının bulunduğu Kafkaslarda, Ortadoğu’da, güvenilir müttefiklerinin olmasını ister. Bu nedenlerle AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. Ama Türkiye'nin de ev ödevini iyi yapması lazım. Kadına şiddet istemiyoruz. Savunamıyoruz. İnsan hakları ihlali istemiyoruz. Şifreli eğitim istemiyoruz. Üreten, eğitimli, kadına, düşünceye, fikre saygılı demokrat bir ülke istiyoruz” dedi
Ekici: Her yanlışta ilk şamarı biz yiyoruz
Avusturya Muhafazakar Parti Milletvekili Şirvan Ekici ise Türkiye yüzünden yurt dışında zaman zaman adeta şamar oğlanına döndüklerini söyledi. Kendisinin aynı zamanda İçişleri Bakanı Danışmanı olduğunu hatırlatan Ekici, şöyle konuştu. "Şimdi Muhafazakar Parti'de Türkiye’ye karşı olanlar da çok. Bir konu oluyor. Öyle desen partilin Avusturyalı kızıyor, böyle desen Türkiye kızıyor. Yani ne yapsak şamar yiyoruz. Baktık olacak gibi değil, 'iyisi mi sen o zaman içinden geleni doğru bildiğini konuş diyerek' içimizden geldiği gibi konuşmaya başladık” dedi
Keskin AB'yi de eleştirdi, Erdoğan'ı da
Alman Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Hakkı Keskin ise kendisinin 30 yıldan fazla Alman hükümetini eleştirdiğini, ancak bu süreçte kimsenin ortaya çıkıp 'Hoop sen ne eleştiriyorsun' diye kendisine çıkışmadığını hatırlatarak, “Ama kitap yakılmasını eleştirdik. Başbakan bizim de katıldığımız Avrupa Parlamentosu toplantısında bizleri azarlar gibi konuşuyor. ‘Hadlerini bilsinler’ diyor. ‘Ezilirsiniz’ diyor. Bu nasıl demokrasi? Başbakan bizi tehdit ediyor. Doğrusu hayret ettik” dedi.
Daha sonra AB'nin temel özelliklerini hatırlatan Keskin, AB'nin de Türkiye'ye asla eşit davranmadığını ve çifte standartlı bir yaklaşım içinde olduğunu söyledi. Keskin şöyle konuştu: "AB daha önce hiç bir ülkeye 'ucu açık' bir tarih vermedi. Türkiye tüm koşuları yerine getirse bile AB'nin Türkiye'yi kabul etmeyeceği hakkı vardır şeklinde madde var. Böyle bir madde hiç bir ülke müzakeresine konmadı” dedi
Keskin, “Türkiye'de yüz binlerce insanın telefonu dinleniyor. Yargı bağımsızlığı yok ediliyor. İfade özgürlüğü, basın özgürlüğü yok edilmiş durumda. Medya büyük baskı altında. Tutuklu gazeteciler açısından Türkiye birinci sırada. Ergenekon diye bir ne olduğu belli olmayan bir örgüt nedeniyle çok sayıda kişi suçunu bilmeden yıllarca içerde tutuluyor. Üniversitelerde özgür düşünce yok” diye konuştu.
Orhan: Türkiye'den korkuyorlar
Toplantıda konuşan İngiliz İşçi Partisi Anfield Belediye Meclis Üyesi Ayfer Orhan ise Türkiye'nin çok büyük bir ülke olduğunu ve Avrupalıların Türklerden korktuğunu öne sürdü. Orhan, “Siz kocaman bir ülkesiniz. Onların size ihtiyacı var” dedi.
Orhan konuşmasında, Türklerin, genç, atak ve büyük nüfusuyla, ekonomisiyle Avrupalıları korkuttuğunu söyledi.
Özdemir: Belçikalı Türklerin % 64’ü, Müslüman olduğumuz için AB’ye giremediğimizi düşünüyor
Eski Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın’ın moderatörlüğünü yaptığı sempozyumda konuşan Brüksel Parlamentosu’nun başörtülü Türk Milletvekili Mahinur Özdemir, Belçikalı Türklerin yüzde 64’ünün, Türkiye’nin Müslüman bir ülke olması nedeniyle Avrupa Birliği’ne alınmadıklarını düşündüklerini ifade ederek, "Artık AB süreci o kadar uzun süredir devam ediyor ki insanlarda bezme var. İnsanlar ’zaten sonucu görüyoruz’, ’zaten üye olamayacağız’, ’Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı yok’ şeklinde açıklamaları var. Tabi bunu değiştirmememiz lazım. Belçika’daki demokratik tüm partiler, Türkiye’nin AB üyeliğini tamamen destekliyorlar" dedi.