BDP, daha önce kaldırılan 'Demokratik çözüm çadırı'nın, yeniden kurulmasına izin verilmemesi üzerine Diyarbakır'da 2 gün sürecek oturma eylemi başlattı. BDP Genel Başkan Vekili Hamit Geylani, "Demokratik çözüm çadırlarını her gün yıksalar bu halkın çözüm iradesini yıkamazlar. Bundan sonra seçim sürecinde her seçim bürosu, her evimiz, her sokağımız, bir demokratik çözüm alanı olacaktır" dedi.
BDP, daha önce mahkeme kararıyla kaldırılan 'Demokratik Çözüm Çadırı'nı bugün yeniden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konukevi önüne kurmak istedi. Konukevi önüne BDP Genel Başkan Vekili ve Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekili adayları Leyla Zana, Nursel Aydoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve ilçe belediye başkanları toplandı. Önlem alan polis, valilik kararı olmadan çadırın kurulamayacağını bildirdi. Polis müdürleriyle BDP'liler arasındaki görüşmede çadır kurulmaya izin verilmedi.
BDP Genel Başkan Vekili Hamit Geylani, çadırın kurulmasına izin verilmeyen Konukevi önünde 2 gün sürecek oturma eylemi başlattıklarını belirterek, şöyle dedi:
"Demokratik çözüm çadırlarını halkımıza sunmaya çalıştık. Ama sistemin anlayışı, uygulamaları, hep çözümsüzlük olmuştur. Bu çözümsüzlüğü bir kez daha bu ülkeye dayatmamaktadırlar. Demokratik çözüm çadırları, bu ülkenin gerçek demokratikleşmesi toplumsal barışı ve özgürlüklerin sağlanması adına halkımızın önüne koymuştuk. Ama bu sistemin DNA'sında çözümsüzlük, yıkmak, talan, ret ve inkar var. Onun için çoğu yerde bu demokratik çözüm çadırlarını yıktılar. Ama bu halkın çözüm iradesini çözemediler ve yıkamadılar, yıkamayacaklar da, bu sistemin hamisi AKP iktidarı ve onun başı Tayyip Erdoğan'dır. Her gece kanal kanal geziyor. Çözümsüzlüğü halkın hem önüne hem de gündemine sokuyor. Gerçekten ret ve inkarla birlikte çifte standartlığını iki yüzlülüğünü bir kez daha apaçık somut bir şekilde ortaya koymuştur. Şimdi diyor ki Kürt sorunu yok. Kürt kardeşlerimizin sorunu var. Peki Kürt kardeşlerinin sorunu nedir? Kürt halkının demokratik, barışçıl çözüm sorunudur. Onun için eğer Kürt kardeşlerinden söz ediyorsa. O kardeşlerin kardeşleşme hukuku da vardır. Sadece kardeş deme edebiyatı ile sorun çözülmez. Çok önemli bir kurum Diyanet İşleri Başkanı, Erdoğan'ın söylediğini gerçekten ortadan kaldırmış oluyor. Çünkü kardeşlik söylemleri ile edebiyatıyla bu hadise çözümlenmez doğruda değil bu yalandır anlamında bir şey söyledi. Eğer kardeşlik varsa, İslam dininde kardeşliğin hukuku da vardır. O zaman Kürt kardeşliğin hukuku ana dil özgürlüğü ve özgürlüğü yaşamın her alanında kullanmasıyla olanaklıdır. Onun için eğer Kürt halkının bu özgürlüklerini tanımıyorsa kardeşlik te yok, yalandır, riyadır ve riyakarlığın ta kendisidir."
Kurdukları demokratik çözüm çadırlarının kaldırılmasına tepki gösteren Geylani, kendileri için her yerin "demokratik çözüm alanı" olacağını savunurken, şöyle devam etti:
"Halkımızın tüm inançları özellikle dini inançları, cuma hutbeleri, o hutbelerde okunan kutsal dualar, çözümü beraberinde getirecektir. Demokratik çözüme hizmet edecektir. Ama Erdoğan, ne kadar dini suistimal ediyorsa bu halkın çözüme dair iradesi daha da güçlü kitleselleşerek halklaşacaktır. Çünkü namaz ve dualarımızı reddetme noktasına gelmiştir artık. Bununla son bir çıkmaza girdiğinin ifadesidir. Ve bu sistemin çöküşünün bir ifadesidir. O demokratik meşru eylememizi oturma olarak kimse algılamasın, her oturma da bir direniştir. Onun için yaşamın diğer alanların da da direnişimizi sürdüreceğiz."
Geylani'nin konuşması ardından aralarında milletvekili adaylarının da bulunduğu BDP'liler 2 gün sürecek oturma eylemi başlattı.
