BELEDİYECİLİKTE LALE DEVRİ

Borç yükü altında ezilen belediyelerin, kamu kaynaklarını savurganca kullanması da Osmanlı’nın çöküşünü hızlandıran dönem olarak kabul edilen Lale Devri’ni anımsattı.

 Çılgın Yılbaşı Kutlamaları

 Ülkedeki milyonlarca ailenin açlık ve yoksulluk sınırında yaşadığı gerçeğini görmezlikten gelen bazı belediyeler, yatırım hizmetlerine yönelik  gerçekleştirebilecekleri ciddi miktardaki ödenekleri yılbaşı kutlamaları için harcamakta sakınca görmedi. Bilhassa Şişli Belediyesi’nin her yıl düzenlediği çılgın yılbaşı kutlamalarındaki savurganlıktan ilk kez bu yıl Başkan Hayri İnönü’nün inisiyatifinde vazgeçildi. Kırmızı halıların serildiği, devasa ışıklandırmaların yapıldığı, yıldız sanatçılara astronomik fiyatların ödendiği 10 milyon TL. bütçeli Şişli Belediyesi Yılbaşı kutlamalarına son verilirken, bu kez de Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, ilçede 500 bin kişinin bir araya getirileceği yılbaşı kutlamasını gerçekleştireceklerini ilan etti. Hazinedar da, Şişli eski Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün de ileri sürdüğü gibi, giderlerin sponsorlarca karşılanacağını söyledi.

 Beş yıldızlı otelde 2 gece

 Yine Şişli Belediyesi’nce çıkılan 2 gecelik konaklama gezisi etkinliğinde, emekli, öğretmen ve engellilerden oluşacak 450 kişilik grup için belediye bütçesinden harcama yapılmasından son anda vazgeçildi. Bu ihaleyi de iptal eden Başkan Hayri İnönü, belediyenin borç batağında olduğunu, savurganlığa izin vermeyeceğini kaydetti. Aynı tarz ihalenin Beşiktaş Belediyesi’nce ilk kez bu yıl gerçekleştirilecek olması ise oldukça dikkat çekti. 450 kişinin katılımıyla yapılacak 2 geceli konaklama gezisinin beş yıldızlı bir otelde düşünülmesi, yerel yöneticilerinin hizmet anlayışını da öne çıkardı. İddialara göre, batak durumdaki bazı otellere müşteri sağlamak için kamu kaynaklarının seferber edildiği, Büyükçekmece Kumburgaz’daki bir otelin de bu amaçla desteklendiği ifade ediliyor.

 Hizmette yok, yok!

 Ulaşım, temizlik, kentleşme gibi asli görevlerin yanı sıra sosyal hizmetleri de önceliklerine dahil eden belediyeleri kazanç kapısı gören belli başlı firmalar ise kendilerine iş yaratmak için her türlü projeyi uygulamaya geçirmeye çalışıyor. Yerel yönetim alanında uzmanlaşmış firmaların, belediyelerle ilişkilerini sıcak tutarak, gezi, konaklama, yılbaşı kutlaması, izcilik ve eğlence tarzı ihalelerin yapılmasını sağladıkları, bunlardan da ciddi paralar kazandıkları görülüyor.

 Zevk-ü sefadan borç batağına

 Yerel yöneticilerin vatandaşı seçmen gözüyle değerlendirip akla hayale gelmeyecek etkinliklere imza atması,  kahvaltılı ve yemekli toplantılara öncelik vermesi kamu kaynaklarının da yerinde kullanılmasına engel oluyor. Kalıcı hizmetler yapmak için seçmen desteğini alan yerel yöneticilerin  hizmet sürecinde festivallere ve eğlencelere ağırlık vermesi imaj belediyeciliğini tercih ettiklerini gösteriyor. Borç batağına saplanan  belediyelerin çözüm olarak başvurdukları tek yöntem ise arsa satışıyla düze çıkmaya çalışmak. Kamu kurum ve kuruluşlarında tasarrufa yönelik tedbirler arasında plaket  verilmesi Başbakanlık genelgesiyle yasaklanırken, eğlence, gezi, konaklama ve festivallere harcanan kamu kaynaklarına sınır konulmamış olması da büyük bir çelişki şeklinde değerlendirildi.

KAYNAK:GAZETE İSTANBUL