İşte o önergelerden bazıları…
KORSAN TAKSİ SORUNLARI
İstanbul’da 18 bin “taksi” bulunmasına karşın 30 bin civarında “korsan taksi” olduğu
belirtilmektedir. Korsan taksilerle mücadele için İstanbul’da yıllardır taksicilik yapan şoför esnafımız için;
1. Korsan taksiciliğin engellenmesine yönelik bir girişiminiz var mıdır?
2. Taksi tahsis esnafı olmayanlara plaka edilmemesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
3.Yaşamını taksicilikle sürdüren gerçek hak sahiplerine plaka vermeyi düşünüyor musunuz?
İstanbul’da taksi plaka ücretleri, geçimini taksicilikle sürdüren taksici esnafının
ulaşamayacağı kadar yüksek meblağlardadır. Bu sebeple esnafın araç sahibi olması olanaksız hale gelmiştir. Oysa gerçek mesleği taksicilik olmayan ve bu işi fiili olarak yapmayan kişiler sadece ekonomik güçlerine dayanarak plaka sahibi olabilmektedir.
Bu durumda; Bakanlığınızın bilgisi dahilinde, 1’den fazla plaka sahibi olan kişiler var mıdır ve bu kişilerin sayısı nedir? 2’den fazla plaka sahibi kaç kişidir? 3’den fazla plaka sahibi kaç kişidir? 4’den fazla kaç kişidir? 5’den fazlası ve 10’dan fazlası kaç kişidir? Sadece ekonomik güze dayanarak asıl hak sahiplerinin haklarını gasp eden plaka alıcıları için bir sınırlandırma yapılacak mıdır?
İstanbul’da taksi plaka ücretleri ile taksi şoförü veya geçimini taksicilikle sağlayan taksici
esnafının araba sahibi olmaları olanaksız hale gelmiştir. Gerçek hak sahipleri plaka alamazken
ekonomik gücüne dayanarak taksicilikle ilgisi olmayanlar plaka sahibi olabilmektedir.
Bu nedenle korsan taksicilik, mevcut plaka sayısının iki katına yükselmiştir. Taksi
şoförlerimizin direkt araba sahibi olması açısından İstanbul’da bundan böyle satılacak taksi
plakalarının taksi esnafı olmayanlara satılmaması konusunda herhangi bir önlem almayı düşünüyor musunuz? Bu konuda bakanlığınızın görüşleri nelerdir? Taksi esnafından olmayanlara plaka alımı konusunda sınırlama getirecek bir uygulamanız bulunmakta mıdır?
BAŞAKŞEHİR’E HÜKÜMET KONAĞI
İstanbul Başakşehir ilçemiz çok dağınık bir yapıya sahiptir ve içinde bir çok semti
barındırmaktadır. Boğazköy, Bahçeşehir, Güvercintepe ve Sancaktepe gibi semtler ilçe merkezine ve devlet hastanesine 30 km uzaklıktadır. Ayrıca, toplu ulaşım olanağı kısıtlıdır.
Bu nedenle; Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız hastane hizmetinden yararlanma konusunda önemli güçlükler çekmektedir. Sorunun acil çözümü için Başakşehir’e bir devlet hastanesi yapmak gerekmektedir. Bakanlığınızın bu konudaki görüş ve düşünceleri nelerdir? Adı geçen bölgelere hastane yapılması konusunda bir projeniz var mıdır?
2009 yerel seçimleri öncesi yapılan değişiklikle İstanbul’da bazı belde ve mahallelerimiz
değişik ilçelere bağlandı.
Bahçeşehir Beldesi, belediye olarak hizmet verirken, Başakşehir olarak kurulan ilçemize
bağlandı. Bahçeşehir ve bitişiğindeki Boğazköy, Başakşehir İlçemiz nüfusunun çok büyük bir
bölümünü oluşturmaktadır. Ancak, belediye, kaymakamlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşları
Başakşehir mevkiinde olduğundan özellikle Başakşehirin en uç bölgesindeki Boğazköy, Bahçeşehir, Güvercintepe, Şahintepe mahallerimiz önemli sorunlar yaşamaktadır. Kaymakamlık ve diğer kamu kurumlarından hizmet almakta önemli zorluklarla karşı karşıya kalınmaktadır. Öncelikle, bu bölgelerden Başakşehir merkeze toplu ulaşım araçları bulunmamaktadır. 30 km’lik bir mesafeye güçlükle gidilmektedir. Aynı şekilde Başakşehir Devlet Hastanesi yerine çevredeki diğer hastanelere gitmek zorunda kalınmaktadır. Başakşehir ilçesinde bütün mahallere ve aynı zamanda Bahçeşehir’e hizmet veren devlet hastanemiz kapasite olarak eksik kalmakla birlikte, bölge sakinlerinin bu hastaneye ulaşım imkanlarıda bulunmamaktadır.
Bu nedenle; Yukarıda belirtilen bölgelerimize daha iyi hizmet vermesi açısından bu bölgelerin ortak noktası olan Bahçeşehir merkezli bir ilçe kurulması yönünde Bakanlığınızın görüşleri nelerdir?
İstanbul Başakşehir ilçemiz çok dağınık bir yapıya sahiptir ve içinde bir çok semti
barındırmaktadır. Boğazköy, Bahçeşehir, Güvercintepe ve Sancaktepe gibi semtler ilçe merkezine ve devlet hastanesine 30 km uzaklıktadır. Ayrıca, toplu ulaşım olanağı kısıtlıdır.
Bu nedenle; Bu bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız hastane hizmetinden yararlanma konusunda önemli güçlükler çekmektedir. Sorunun acil çözümü için Başakşehir’e bir devlet hastanesi yapmak gerekmektedir. Bakanlığınızın bu konudaki görüş ve düşünceleri nelerdir? Adı geçen bölgelere hastane yapılması konusunda bir projeniz var mıdır?
ESENYURT’UN İMAR SORUNLARI
İstanbul, Esenyurt ilçemiz, Fatih, Saadetdere, İncirtepe mahalleleri üzerinden geçen yüksek
gerilim hatları bölgede yaşayanların yaşamını olumsuz yönde etkilemekte, insan sağlığını tehdit
etmektedir. Üç mahalle üzerinde yer alan hat, binalarımızın yaklaşık 20 metre üzerinden
geçmektedir. Ayrıca, bu mahallelerimizin yüksek gerilim hattı geçmeyen kısımlarında çok katlı binalar olmasına karşın, yüksek gerilim hatlarına yakın kısımlarda imar izni verilmemekte ve
vatandaşlarımızın mülkiyet hakları yok edilmektedir.
Bu nedenle; Bu bölgeden geçen yüksek gerilim hatlarının yeraltına alınmasıyla ilgili bir çözüm geliştirilmesi konusunda Bakanlığınızın acilen bir önlem alması gerekmektedir. Bu konuda yapılan bir çalışma var mıdır? Yoksa ne gibi bir çözüm düşünüyorsunuz?
SİLİVRİ’NİN SANAYİ SORUNLARI
Silivri İlçesi merkezi ve sınırları içerisinde oldukça fazla sayıda sanayi kuruluşu bulunmaktadır. 30- 40 yıl öncesinden başlayarak bu bölgede üretim yapan ve on binlerce kişiye istihdihdam alanı yaratan sanayi tesisleri, ilçede bir organize sanayi bölgesinin olmaması sebebiyle yeterli verimliliğe ulaşamamaktadır. Organize sanayi bölgesinin olmaması, sanayicilerimizin yatırım ve üretim imkanlarını değerlendirmek bağlamında bir belirsizlik ortamı yaratmaktadır. İlçede organize sanayi bölgesi olmamasından dolayı sanayicilik anlayışı yeterince hissedilememektedir. Bu noktada sanayicilerimiz büyük sorunlar yaşamaktadır. On binlerce kişiye istihdam yaratan sanayicilerimizin sorunlarını çözmek için;
1. Silivri İlçemizde bir organize sanayi bölgesi kurmayı planlıyor musunuz?
2. Mevcut tesislerin sorunlarını gidermek amacıyla acilen “ıslah organize sanayi bölgesi”
uygulamasına geçilecek mi?
Son yıllarda sayıları hızla artan vakıf üniversitelerinin bir kısmı kendi imkân ve olanakları
ile kurdukları kampüslerde eğitim vermektedirler. Bazı vakıf üniversiteleri ise kamu kurum
ve kuruluşlarından kiraladıkları binalarda ve kiralanan arazilerde yapılan dersliklerde eğitim
vermektedirler.
Bu nedenle;
1. Hangi vakıf üniversitelerine Milli Emlak ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından arazi ve
bina tahsisi yapılmıştır?
2. Hangi vakıf üniversitelerine bina ve arazi satışı yapılmıştır?
3. Kamu kurum ve kuruluşlarından arazi ve bina tahsis veya satışı istemesine rağmen hangi vakıf üniversitelerine tahsis ve satış yapılmamıştır? Talep edilmiş ise bu talepler neden
yerine getirilmemiştir?
