Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Müteahhitler Birliği’nin 30’uncu Genel Kurulu’nda konuştu. Kurul’a ayrıca, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu da katıldı.
“ON SENE ÖNCE YAPILMIŞ BİNALARIN ÇÜRÜMEYE BAŞLAMASI, BENİ ÇOK KORKUTUYOR”
İnşaat sektörünün, Türk ekonomisinin temel direklerinden biri ve Türkiye’yi değiştiren sektör olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye içerisinde uzun yıllarca dayanacak inşaatların yapılmasının Türkiye’nin göstergesi olacağını söyledi. Gül, şöyle konuştu:
“On sene önce yapılmış binaların çürümeye başlamasını hep görüyoruz ve bundan çok korkarım. Artık Türkiye’nin yapılan işlerin kalitesine büyük önem vermesi gerekmekte. Belki eskiden hızlı şehirleşme, kalite unsurunu ikinci sıraya itmiş olabilir. Şimdi ise birinci önceliğe çıkartmak gerekir. Hükümetin de konuya öncelik vermesi gerekli. İhale yasası yapılırken, en ucuz vereni değil, en iyi nasıl yapılacağı konusunda gerekli kriteleri geliştirmeliyiz. AB ile tam üyelik müzakereleri yaparken, kriterlere her sektörde adapte olunmalıdır”
GÜL: “TÜRK VE ORTADOĞULULAR’IN ORTAK BÜYÜK BİR BANKA KURMALARI GEREKLİ”
Vaktiyle yapılan hataların, Türk bankalarının mektuplarını yetersiz kıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, müteahhitlerin de banka mektuplarından çok şikayetçi olduğunu belirtti. Gül, “İkinci bir Avrupa ve Amerikan bankaları ile sağlamlaştırmak zorunda kaldığınızı söylüyorsunuz. Bu da maliyeti yükseltir tabii ki. Bu konuda da yeni bir tedbir alınması gerekir. Türk ve Ortadoğulular’ın ortak büyük bir banka kurmaları yönündeki çalışmayı teşvik ediyorum. Sadece Suudi Arabistan’ın, açıklanmış yatırım planları 600 milyar dolardır” dedi.
“HÜKÜMET İLE İŞBİRLİĞİ YAPILARAK, RİSK SİGORTASI OLUŞTURULMALI”
Türkiye dışındaki faaliyetlerle de gurur duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Gittiğim ülkelerde büyük projeleri gördüğümde her zaman mutluluk duyuyorum. Bazen yabancı devlet adamları ile yaptığımız toplantıların sizin yaptığınız binalarda gerçekleştirilmesi, bizler için çok güzel anılar olur. 80’e yakın ülkede büyük işler yapıyorsunuz. Amerika ve Avrupa müteahhitlerinden farkınız, riskli bölgelerde çalışmanız. Bunlar siyasi riskler. Riski olmayan ülkelerde ise, yani savaş veya iç sarsıntı geçirmeyen ülkeler ise, hukuk ilkelerinin yerli yabancı ayrımı yapılmadan uygulandığı ülkeler değil. Hükümetle işbirliği yapılarak, bu riskleri karşılayabilecek bir sigortanın yapılması gerekir” diye konuştu.
Yurtdışının avantaj ve dezavantajlarını en iyi bilenlerin müteahhitler olduğunu belirten Abdullah Gül, “İnşaatı bitirip çıkmamak lazım. Bazı ülkeler, kaynak açısından çok zengin. Doğal kaynakları garanti edecek yatırımlara öncelik vermelisiniz. Öyle ülkeler var ki, bu fırsatlar 5-10 sene sonra kalamayabilir. Enerji ile ilgili on sene sonra, ‘yatırım yapalım’ desek, yer bulamayız. Çin, Hindistan, Kore gibi kendi kaynağı yetersiz olan büyük ekonomilerin, dünyanın her köşesinde doğal kaynak taleplerini garanti altına alacak ne faaliyetler içerisinde olduğunu herkes biliyor” dedi.
“ON SENE ÖNCE YAPILMIŞ BİNALARIN ÇÜRÜMEYE BAŞLAMASI, BENİ ÇOK KORKUTUYOR”
İnşaat sektörünün, Türk ekonomisinin temel direklerinden biri ve Türkiye’yi değiştiren sektör olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye içerisinde uzun yıllarca dayanacak inşaatların yapılmasının Türkiye’nin göstergesi olacağını söyledi. Gül, şöyle konuştu:
“On sene önce yapılmış binaların çürümeye başlamasını hep görüyoruz ve bundan çok korkarım. Artık Türkiye’nin yapılan işlerin kalitesine büyük önem vermesi gerekmekte. Belki eskiden hızlı şehirleşme, kalite unsurunu ikinci sıraya itmiş olabilir. Şimdi ise birinci önceliğe çıkartmak gerekir. Hükümetin de konuya öncelik vermesi gerekli. İhale yasası yapılırken, en ucuz vereni değil, en iyi nasıl yapılacağı konusunda gerekli kriteleri geliştirmeliyiz. AB ile tam üyelik müzakereleri yaparken, kriterlere her sektörde adapte olunmalıdır”
GÜL: “TÜRK VE ORTADOĞULULAR’IN ORTAK BÜYÜK BİR BANKA KURMALARI GEREKLİ”
Vaktiyle yapılan hataların, Türk bankalarının mektuplarını yetersiz kıldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Gül, müteahhitlerin de banka mektuplarından çok şikayetçi olduğunu belirtti. Gül, “İkinci bir Avrupa ve Amerikan bankaları ile sağlamlaştırmak zorunda kaldığınızı söylüyorsunuz. Bu da maliyeti yükseltir tabii ki. Bu konuda da yeni bir tedbir alınması gerekir. Türk ve Ortadoğulular’ın ortak büyük bir banka kurmaları yönündeki çalışmayı teşvik ediyorum. Sadece Suudi Arabistan’ın, açıklanmış yatırım planları 600 milyar dolardır” dedi.
“HÜKÜMET İLE İŞBİRLİĞİ YAPILARAK, RİSK SİGORTASI OLUŞTURULMALI”
Türkiye dışındaki faaliyetlerle de gurur duyduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, “Gittiğim ülkelerde büyük projeleri gördüğümde her zaman mutluluk duyuyorum. Bazen yabancı devlet adamları ile yaptığımız toplantıların sizin yaptığınız binalarda gerçekleştirilmesi, bizler için çok güzel anılar olur. 80’e yakın ülkede büyük işler yapıyorsunuz. Amerika ve Avrupa müteahhitlerinden farkınız, riskli bölgelerde çalışmanız. Bunlar siyasi riskler. Riski olmayan ülkelerde ise, yani savaş veya iç sarsıntı geçirmeyen ülkeler ise, hukuk ilkelerinin yerli yabancı ayrımı yapılmadan uygulandığı ülkeler değil. Hükümetle işbirliği yapılarak, bu riskleri karşılayabilecek bir sigortanın yapılması gerekir” diye konuştu.
Yurtdışının avantaj ve dezavantajlarını en iyi bilenlerin müteahhitler olduğunu belirten Abdullah Gül, “İnşaatı bitirip çıkmamak lazım. Bazı ülkeler, kaynak açısından çok zengin. Doğal kaynakları garanti edecek yatırımlara öncelik vermelisiniz. Öyle ülkeler var ki, bu fırsatlar 5-10 sene sonra kalamayabilir. Enerji ile ilgili on sene sonra, ‘yatırım yapalım’ desek, yer bulamayız. Çin, Hindistan, Kore gibi kendi kaynağı yetersiz olan büyük ekonomilerin, dünyanın her köşesinde doğal kaynak taleplerini garanti altına alacak ne faaliyetler içerisinde olduğunu herkes biliyor” dedi.