Haberdar Gazetesi Gündem Oktay Ekşi, meslektaşlarıyla bir araya geldi

Oktay Ekşi, meslektaşlarıyla bir araya geldi

CHP 3. Bölge Milletvekili Adayı Gazeteci Oktay Ekşi, yerel gazetecilerle bir araya geldi. Büyükçekmece Eser Otelde yerel gazetecilerle bir araya gelen Ekşi, yerel gazetecilerin sorunlarını dinledi.

Oktay Ekşi, meslektaşlarıyla bir araya geldi

CHP 3. Bölge Milletvekili Adayı Gazeteci Oktay Ekşi, yerel gazetecilerle bir araya geldi. Büyükçekmece Eser Otelde yerel gazetecilerle bir araya gelen Ekşi, yerel gazetecilerin sorunlarını dinledi. Bölgede yerel gazete sahipleri ve yerel basın da görev yapan muhabirlerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, gazeteciler yaşadıkları sıkıntıları ve yerel basında ki sorunları Ekşi’ye aktardı.

Ekşi; “mesleğime olan borcumun gereği bana düşeni yapacağım”

 CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Kerim Menteşoğlu’nun ev sahipliğinde yerel basın mensuplarıyla bir araya gelen Ekşi; “ Sizlerle bir arada olmanın, yerel medyanın geleceği açısından atılacak adımların belki ilki beklide önemli bir parçası olacağını düşünüyorum. CHP Genel merkezine bir rapor hazırladım medya ile ilgili. Bu rapor benim karşıma kendi dünyamızla ilgili daha önce pekte farkına varmadığım gerçekleri çıkartma fırsatı verdi. Çünkü konuyla ilgili araştırmayı yapınca göz ardı ettiğimiz vahim bazı tablolar olduğunu gördüm. Bugün sizlerle bu raporun sadece yerel medyayla ilgili bölümlerini paylaşmak istiyorum. Bilmiyorum bu ülkede gazeteciler olarak kaç kişiyiz biliyor musunuz? Tam 90 bin kişiyiz. Bunun 75 bini yazı işlerinde çalışanlar. Tabi buna yazılı basın, sözlü görüntülü basın, internet basını da dahil. Medya dediğim zaman hepinizin bildiği gibi tamamını kapsayan bir kavramdan bahsediyorum. Teknik ve idari dallarda çalışan kardeşlerimizi bir kenara bırakacak olursak, geriye 75 bin gazeteci, kadrolu yahut işlevli meslektaşımız çıkıyor. Peki, bu 75 bin dediğim kesimin içinde acaba kaç kişinin sigortası var? Çalışma bakanlığında ki, Sosyal Güvenlik Kurumundaki verilere göre toplam 15 kişi olarak görünüyor. Demek ki geriye 60 bin basın mensubu sosyal güvencesi olmadan okuyucuya hizmet vermeye çalışıyor. Bu sayıya genel ve yerel medya dâhil. Peki, bu gazeteci arkadaşlarımızın kaçının sarı basın kartı var? Sarı basın kartının toplam sayısı 7 bini aşıyor. Ama 212 sayılı yasaya bağlı olarak başvurmuş ve sarı basın kartı alma hakkına sahip olan 3500 kişi var. Gazetecilikte sarı basın kartını esas alanlardan değilim. Benimki sarı basın kartı gazetecinin gazeteci olduğunu belgeleyen anlayışı değil. 50 yıl sarı basın kartı taşıdıktan sonra az önceki noktaya zihnen gelince sarı basın kartı almaktan vazgeçtim.  9 yıldır da sarı basın kartı taşımayan gazeteciyim. Çünkü benim anlayışıma göre devletin bir gazeteciye sensin gazeteci demesi çok yanlış bir şey.  Gazetecilik bir fiil gazetecilik yapan insanlara mahsustur.  Ancak bunun hem haklar yönünden hem özgürlükler yönünden hem de özgürlüklerin kullanılması yönünden bizim karşımıza çıkardığı bazı yükümlülükler olduğunu da belirtmek isterim. Burada yerel basınla ilgili gerçekleri arayalım bulalım. Sonra da çözüm üretelim diye bir aradayız. Yerel medya Türk medya tarihinin en fazla ihmal edilmiş kesimidir. Bu meslekte uzunca bir zaman harcamış bir meslektaşınız olarak rapor çalışmalarını yaparken, karşıma sizlerle paylaştığım gerçekler çıktı. Ancak yerel medya konusunda bu raporda eksikler var. 2003 yılına kadar gelen bilgilere dayalı olarak üretmeye çalıştığım bilgileri rapora koydum. Ama benim temelde eksik gördüğüm birkaç bilgiyi sizler teyit ederseniz, söylerseniz bundan yararlanacağım ve raporda eksik kalan kısım tamamlanmış olacak. Birincisi medya dünyasında gazetecilerin çok büyük bir bölümünün sosyal güvence ihmali içinde olduklarıdır. İkincisi ise gazetecinin gazetecilik yaparken kendini özgürce ifade edebilmesinin temel kurallarını getiriyor. Kendisinde sosyal hakka sahip olmadan bu işi yapan insan patronun iki cümlelik seni kovdum cümlesiyle meslek yaşamına veda edebilir. Oysa gerçeği yazman isteyen, gerçeğin yanında olmak isteyen, kendisini özgürce ifade etmek isteyen insan patronun seni kovdum cümlesiyle işinden olmamalıdır. Bildiğim bilemediğim, duyduğum duyamadığım ne varsa olabildiğince açık net bir şekilde sorunlarınız ifade ederseniz önümüzdeki dönem siyasi yaşamın bana verdiği bu fırsatla 13 hazirandan sonra görev yapma şansını sağlar ise mesleğime olan borcumun gereği bana düşeni yapacağım” dedi. 

Mert; “ Devlet büyükleri destek olmalı”

Toplantıda söz alan Haberdar Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mehmet Mert yerel gazetecilerin sorunlarına değinerek, sorunların çözüme kavuşması noktasında devlet büyüklerinin destek olmasını gerektiğini vurguladı. Yerel gazetelerin ve gazetecilerin sorunlarına el attığı için gazeteci yazar Oktay Ekşi’nin Hürriyet’teki yazılarınızdan daha çok tepki alacağını söyleyen Mert; “ Sorunlarımızla ilgili bir rapor hazırladık. Ben burada üç önemli maddeden bahsetmek istiyorum. Birincisi, yerel basın sorunlarının aslında yerel basın mensuplarından kaynaklandığıdır. Bu çok net bir gerçektir. Çünkü yerel basında çalışmak Türkiye’de en kolay tercih edilen mesleklerden bir tanesi. Çok rahat bir şekilde her hangi bir yayın organında çalışmaya, elimize fotoğraf makinesi, kalem defter alıp yazı yazmaya başlayabiliyorsunuz. Bu sistemin yaşı başı da yoktur. Bu mesleğe 70’nizde de başlayabiliyorsunuz 7’dinizde de. Fakat biz yerel basın mensubu olarak bu sorunu kendi içimizde azaltabiliriz ama bizden büyüklerde devlet büyüklerinden de bizim bu sorunumuz aşma noktasında destek bekliyoruz, yardım bekliyoruz. Sizinde belirttiğiniz gibi son 50-60 yıldır bu konunun üzerine sistemli bir şekilde gidilmemiş. Basın ilan kurumu 1950’de kurulmuş ve hala 1950’de kurulan yasalarla hala aynı yasalarla yürütülüyor. Aynı sistemle yürütülüyor. Basın ilan kurumundan son 10 yılda resmi ilan alan, Büyük Çekmecenin ilk vasıflı gazete sahibi birisi olarak kesinlikle basın ilan kurumunun sisteminin değişmesi, yöneticilerinin, yönetim kurulunun değişmesi gerektiği düşünmekteyim. Çünkü orada ilanları dağıtan yönetim kurulunda görev yapanlar aslında ya gazete sahibi ya iktidar mensubu oluyor yada belli bir takım kurumların güç sahiplerinin yönetici oluyorlar. Orada bizleri temsilen yerel basını temsil eden bir kişi yok.  Bir dönem çok iyi resmi ilan alan bir gazete sahibi olarak kesinlikle bu olayın üzerine gidilmesinin savunucusuyum. Bir başka konu tıpkı Başbakan Erdoğan gibi bir çok yerel yöneticilerimizde yerel basına bir şekilde reklam ilan veren yada abone olan yerel yöneticilerimiz o gazetenin sahibiymiş gibi davranmaya devam ediyor. Bu sorunların üzerine gideceğinizi umut ediyorum” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *