''Sermayeden yana olan iktidara, o sermayenin sömürdüğü ekip oy veriyor'' diyen Çölaşan, ''Bu çelişki, gelişmiş demokrasilerde olmaz. Çağdaş demokrasilerde doğruyu yanlışı ayırt ederler, bizdeki çarpıklıklar oralarda asla olmaz'' diye konuştu.
Ülke kaynaklarının eşit dağıtılması durumunda herkesin refahının aynı anda yükseleceğini belirten Çölaşan, ''bugün olduğu gibi nüfusun yüzde 20'si gayri safi milli hasılanın yarısından fazlasını almazdı. Nüfusumuzun yüzde 40'ı açlık, yüzde 20'si yoksulluk sınırında. Halkın çoğu ya fakir ya yoksul. Nüfusun yüzde 20'si ise Türkiye'nin yarattığı tüm geliri almış oturuyor. Sonra o ekip, TÜSİAD olarak bize bir anayasa yapıyor. Yeni anayasa hazırlayan TÜSİAD, 'Halkın özgürlükleri için ülke bölünebilir' diyor. Çünkü ülkenin bölünmesi onları hiç ilgilendirmiyor. Onların parası var ve uluslararası yatırımlarıyla parasını büyütüyor. Yüzde 20, Türkiye'nin bütün gelirini yiyor ama yüzde 40 işsiz, sendikasız ve aç.''