STK'lar, çatışma ile ilgili görüş açıkladı

STK temsilcileri, dün gittikleri çatışma bölgesinde MKE menşeyli patlayıcı madde attıkları, yanan sırt çantaları, mermilere rastladıklarını belirterek, köylülerle yaptıkları görüşmelerin detaylarını kamuoyuna açıkladı.İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi, MAZLUMDER Diyarbakır Şubesi, Diyarbakır Tabipler Odası TİHV, ÖZGÜR-DER, Diyarbakır Barosu, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, Memur-Sen Diyarbakır Şube temsilcilerinin de aralarında bulunduğu heyet, dün Silvan İlçesi'ne bağlı Bayrambaşı Beldesi Dolapdere Köye kırsalında, güvenlik güçleri ile PKK'lılar arasında çıkan 13 askerin şehit olduğu, 7 askerin yaralandığı ve 7 PKK'lının da öldürüldüğü çatışma bölgesine giderek incelemelerde bulundu.

STK temsilcileri bugün Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda bugün bir basın toplantısı yapan STK temsilcileri, hazırladıkları raporu kamuoyuna açıkladı. 3 sayfadan oluşan raporda, köylüler ile yapılan görüşmeler, olayın yaşandığı bölgede heyetin inceleme ve gözlemleri, heyetin kanaati ve cevaplanmasını istedikleri sorular yeralıyor.

HEYETE KONUŞAN KÖYLÜLER ADINI GİZLEDİ

Heyet adına konuşan İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici, Dolapdere Köyü'ne gittiklerini ve köy camii yanında ismini vermek istemeyen 2 köylü ile görüştüklerini söyledi. Bu köylülerin anlatımlarını aktaran Bilici, "Adını vermek istemeyen birinci köylü, 'olaydan bir gün önce bölgedeke askerler köy çevresinde bulunmaktaydı. Olay günü saat 14.00'da, çatışma öncesi 3-4 el silah sesi geldi. Daha sonra yoğun silah sesleri geli ve bu durum yaklaşık bir saat kadar devam etti. Saat 15.00 civarında iki adet helikopter gelerek önce köyün hemen yakınından başlayarak çatışma alanına doğru gaz bombaları ve diğer bombaları atmaya başladı. Bir helikopter de çatışma bölgesine asker indirdi. Füze ve gaz bombaları nedeniyle bölge sis bulutu arasında kaldı. Saat 16.00'da köye 4 askeri panzer gelerek, köye asker bıraktı. Köyün sal tarafındaki yamaçta bulunan 2 eve ateş açıldı ve evin duvarına mermi isabet etti. Olayda ölen yada yaralanan hiç birini görmedik. Olayın çıktığı andan bir sonraki gün ikindi vaktine kadar yangına bizlerin, orman görevlilerinin ve belediye görevlilerinin müdahalesine izin vermediler' dedi" şeklinde aktardı.

"ASKERLER MUHTARI TEHDİT ETTİ" İDDİASI

Aynı yerde görüştükleri ikinci köylünün de konuşmasını aktaran Bilici, "Heyet halinde görüştüğümüz ikinci kişi de, 'yine olay gününden şu ana kadar yaklaşık 100 civarı büyük baş hayvanımız kaybolmuş durumda. Korkumuzdan dolayı kaybolan hayvanlarımızı arayamıyoruz.' Köylülerden bazıları, köye gelen askerler tarafından muhtar tehdit edilerek zorla yük hayvanlarının köylülerden alınarak olay yerindeki bazı malzemelerin taşındığı ve kara yolu ile bilmedikleri bir yere götürüldüğü ifade etti. Hatta muhtarın askerler tarafından darp edildiği söyleyenler de oldu. Muhtardan konuya ilişkin ve iddialara ilişkin bilgi alınmak istendiğinde heyetin hiçbir sorusuna yanıt vermemesi dikkat çekiciydi" dedi.

"ÇATIŞMA BÖLGESİNDE YANAN 44 ADET SIRT ÇANTASI KALINTISI"

Olayın yaşandığı bölgede yaptıkları gözlem ve incelemelerini de paylaşan Bilici, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Heyetimiz, saat 11. civarı köyden ayrılıp olay yerine hareket etti. Köyün yaklaşık 100 metre mesafesinden başlayarak hemen hemen tüm ormanlık alan yandığı gözlemlendi. Köyün yaklaşık bin metre ilerisinde, köyün kuzey batı kyününde bulunan ve çatışma olduğu iddia edilen yere ulaşıldı. Burası, çevreye göre hakim bir tepe idi. Alanın güneyinde, yaklaşık bin metrelik mesafede içinde su olmayan dere mevcuttu. Yaklaşık 4-5 bin metrakerelik bu alanın hemen girişinde kayalıkların arasında 44 adet yanmış askeri sırt çantası kalıntıları, yanmış gıda maddeleri, 2 litrelik kola şişesi içinde muhtemelen çevreden toplanmış mermi kovanları ve çekirdekleri görüldü. Olay yerinde yaklakış 20 mevzi tarafımızdan tespit edildi. Bunların bir kısmı doğal, bir kısmı da taşlardan örülmüş mevzilerdi. Tüm mevziler yanmış, mevzilerde askerlere ait mermi, şarjör, kumanya malzemeleri, yanmış giyim malzemeleri, ceplerinde sigara ve diğer günlük kullanımlık malzemeler görüldü. Bazı mevzilerin hemen önünde yukarıdan atıldığı sabit olan silahlardan dolayı oluşan çukur alanlar ve buralarda üzerinde MKE menşeli patlayıcı madde kalıntıları, yine MKE menşeli olan arkasında pervane bulunan muhtemelen fuze olduğu düşünülen bir cisim görüldü. Olayın olduğu yer ile diğer alanlardaki yanık görüntüleri tamamen benzerlik gösteriyordu."

SAVCILIK İNCELEMESİNE RAĞMEN PATLAMAMIŞ ASKERİ MALZEMELER

İHD Şube Sekreteri Raci Bilici, köylülerin ifadeleri, çatışma bölgesinde yapılan inceleme sonucu heyet üyelerinde oluşan 7 maddelik bir kanaat oluştuğunu belirterek bunları şöyle sıraladı:

1- Olayın meydana geldiği yer göz önüne alındığında askerlere yönelik pusu kurulması açısından uygun olmadığı görüldü.

2- Köylülerin anlatımı ile olay yerinde helikopterden atılan gaz ve diğer bombalar neticesinde çıkan yangın ölümlerin artmasına neden olmuştur.

3- Hakim tepenin tamamı yukarıdan bombalandığı kanaatine varılmıştır. Olay yerinde bulunan silah ve diğer bulgulardan hareket edilerek olay yerine havadan helikopter ile müdahale edildiği sonucuna varılmıştır.

4- Yangının yayıldığı alana bakıldığında el bombalarıyla meydana gelebilecek bir yangın olmadığı gözlemlenmiştir. Yine meydana gelen ölümlerin buna bağlanması gerçekçi değildir.

5- Askerler olay sonrasında çıkan yangının söndürülmesini engellemişlerdir. Bu nedenle çok daha fazla ormanlık alan yanmıştır.

6- Olayın meydana geldiği köyde ikamet eden köy halkında bir korku halinin devam ettiği, köye giriş ve çıkışlar askerlerce denetlendiği, hayvan kayıplarından dolayı maddi zararların meydana geldiği görülmüştür.

7- Savcılık incelemesine rağmen olay yerinde patlamamış askeri mazlemenin oluşturabileceği kanaatine varılmıştır.

EL BOMBASI ATACAK KADAN YAKINA GELEN PKK'LILAR NASIL KAÇTI?

STK temsicilerinin hazırladığı 3 sayfalık raporun son bölümünde ise heyet üyelerinin hazırladığı 10 soru yeralıyor. Bu soruları da maddeler halinde okuyan İHD Sekreteri Bilici, "Ölümlerin sebeplerinin açıklanması, helikopterle atılan ve yangına sebebiyet veren silahın ceya silahların ne olduğu ve çevredekilerin gözlerinin yanmasına sebebiyet veren gazın ne olduğunun açıklanması, bir gün önceden bu bölgede askerlerin mevzilenmesinin bölgede PKK'lilerin varlığına ilişkin istihbari bilgiye dayanıp dayanmadığı, bir gün öncesinde olay yerinde her türlü hazırlık yapılmasına ve çok geniş bir alanda mevziler oluşturulmasına rağmen PKK'liler tarafından atıldığı iddia edilen el bombalarıyla bu kadar geniş bir alanın nasıl yandığı ve bu kadar ölümün nasıl gerçekleştiği, öldürüldüğü iddia edilen 2 PKK'linin Malatya Devlet Hastanesi7nde olduğu bilinmesine rağmen diğer 5 kişinin akıbetinin ne olduğu ve bunların kim olduğu, operasyonla ilgili telsiz ve diğer elektronik kayıtların olup olmadığı varsa bunların kamuoyuyla paylaşılması, operasyona çıkmış daha önce siper alınmaşı ve bölgeye hakim bir tepede konuşlanan askerlerin dinlenme anında olunsa bile çevre güvenliğini nasıl alamadığı, böylesi bir uygulamanın askeri disipline ve teamüllere aykırı olup olmadığı, geniş bir alanda yangın çıkmış olmasına rağmen, ölen askerlerden çok daah fazla asker yangın esnaısnda olay yerinde bulunmasına rağmen neden sade bir kısım askeri personelin yangına maruz kaldığı, diğer askeri personelin nasıl yangından kendini muhafaza ettiği ve bu personelin nasıl kurtarıldığı, askerler tepenin hakim konumunda ve sayıca çok daha fazla iken PKK'lilerin tepeden yukarı doğru çıkışlarını nasıl farketmedikleri, dezavantajlı konumda olan PKK'lilerin saldırıdan kısa bir süre sonra helikopterler köye ulaşmasına ve geride çok fazla asker kalmış olmasına rağmen el bombası satacak kadar yakın mesafeden olay mahallinden gündüz vakti nasıl kaçmayı başardıkları?" ifadelerini kullandı.