Baki Çiftçi

Baki Çiftçi

GÜZEL ŞEYLER OLACAK

GÜZEL ŞEYLER OLACAK

 

…. Kendi burjuvalarının sınırlarının dışına çıkamayan, onların yasa yönetmelik ve anayasa taslak ve önermelerinin iyiliği ve kötülüğünün kenarında peşrev çeken, demokratik, çağdaş, insan ve tüm canlı haklarına dayalı hukukun üstünlüğü temelinde “Sivil bir Anayasa”yı hep egemenler den talep ettiler.( şöyle olmalıdır böyle olmalıdır) Ya da egemenlerin taslaklarını tartışmaya soyundular. Sonuç, kimi evet cephesinde, kimi hayır, kimi de boykot kampanyalarına soyundular.

Oysa anayasalar bir ideolojinin, siyasetin ve ekonomik modeli savunanların bir ülkeyi nasıl yöneteceklerine dair temel bir belgedir.  Türkiye’de sosyalistlere sorsalar siz nasıl bir anayasa öneriyorsunuz? Ne cevap verilirdi. İşte ben tam bu noktada duruyorum…

…tartışmaları ilgiyle izlemeye çalışıyorum. Sosyalist solun  bir ANAYASA taslağı olsaydı da biz onu referanduma götürseydik.(HAYAL ETMEK GÜZELDİR)Nasıl bir anayasa taslağımız olurdu? Burjuvazinin anayasasına yasalarına karşı "ömrümüzü verdik".  "Hep eleştiriyorsunuz bedel ödüyorsunuz” çıkarın ANAYASNIZI da görelim" deseler ne deriz? Sosyalistlerin asgari müştereklerde  oluşmuş, uğrunda mücadele edilecek, halk kitlelerine buda bizim anayasamız, anayasa böyle olmalıdır diyeceğimiz bir  belge var mı? Yoksa evetlerin- hayırların -boykotların arasında boğulup gidecek miyiz? Yoksa onca birikime rağmen Türkiye ye bir anayasa yazamayacak mıyız? Yoksa  dayatma anayasalara karşı öylemi yapalım, söyle mi yapalım mealinden tartışmalarla kendimizi avutmaya devam mı edeceğiz? Kendi burjuvalarımızın kuyrukçuluğunu yapmaktan ne zaman vazgeçeceğiz? 
VARMISINIZ KENDİ ANAYASAMIZI YAZMAYA? ANAYASA ASIL OLURMUŞ GÖSTERELİM DOSTA DÜŞMANA!
 
Belki sosyalistlerin, devrimcilerin, solcu ve demokratik güçlerin birliğine bir kanal açılır.”

Baki ÇİFÇİ 19/07/2010 (www.haberdar.com.tr)

 

Yukarıdaki alıntıları “SOL ANAYASA YAZMANIN DAYANILMAZ ÇIĞLIĞI” başlıklı yazımdan alıntıladım.  12 Eylül referandumu öncesinde yazmış Haberdar Gazetesinde yayınlanmıştı. Birçok dost çevrelerle paylaşmıştım. Genel seçimler yaklaşırken Türkiye sosyalistlerinde içinde olduğu demokrasi güçlerinin egemenlerden bağımsız bir platform içinde demokrasi, insan doğa ve birlikte barış içinde yaşama taleplerimizi temel alan anayasa tartışmalarını memnuniyetle sevinçle izliyorum

Bu nedenle aşağıdadaki  29/30 Ocak 2011  toplantılarını sizlerle paylaşmak istedim

 

"HERKESİN ANAYASASINI BİRLİKTE YAPIYORUZ"

 100 kadar çağrıcının çağrısı ile 29/30 ocakta toplanan ve açılış konuşmasını çağrıcılar adına Leyla Zana ve Tarhan Erdem'in yaptığı "herkesin anayasasını hepimiz yapmak için toplanıyoruz" başlıklı konferansa farklı kimlikler, inanç grupları, kadın grupları, meslek örgütleri, sendika temsilcileri, doğanın haklarını önceleyen örgütler, engelliler, yöre dernekleri, gençlik temsilcileri, insan hakları örgütleri, siyasi parti ve platformlar, anayasa çalışması yürüten çeşitli kesimler, akademisyenler, sanatçılar katıldı.  

Tartışmalar 3 ana başlık altında yürütüldü;

-Anayasa yapım sürecine katılım,-Toplumsal grupların anayasal talepleri,-Yeni anayasada güncel tartışmalar.

Şu noktalara vurgu yapıldı:

Yeni anayasa hazırlık sürecini gerçekleştirecek meclisin anayasa yapma konusunda meşruiyetinin güçlü olması için seçim barajının kaldırılması veya Avrupa Standartları seviyesine düşürülmesi ve bunun anayasa değişikliğiyle bu seçimde uygulanması gereklidir.

Anayasa yapım sürecinde düşünceyi ifade ve örgütlenme özgürlüğü güvence altına alınmalı, pekçoğu 12 Eylül döneminden kalmış olan ve ifade ve örgütlenme özgürlüğünü düzenleyen mevcut yasaların kısıtlayıcı hükümleri değiştirilmelidir.

Anayasanın içeriği kadar yapım süreci ve yöntemi de önemlidir. Sürecin ve yöntemin katılımcı olması ve özellikle kimlik ve dezavantajlı konumları sebebiyle bugüne dek dışlanmış kesimlerin etkin katılımının sağlanması, içeriğin de demokratik ve kapsayıcı olmasının güvencesi olacaktır. 

Gerçek anlamda değişimden ve demokratikleşmeden yana olan herkes, sivil toplum kuruluşları, toplumsal kesimler anayasa yapım sürecine, katılım yöntemine ve içeriğin oluşum sürecine müdahil olmalıdır.

Yeni Anayasanın, rejimin demokratikleşmesini gerçekleştirecek hukuki ve siyasal dönüşüme zemin hazırlayacak nitelikte olması gerekiyor.

Türkiye’nin kimlik, dil, inanç ve kültürel çoğulcu yapısına dikkat çeken, hepimizi kapsayan, eşitliği ve özgürlüğü esas alan, eşit hak ve özgürlükleri temel alan, ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel hakları temel haklar kategorisi içerisinde tanımlayarak hakları bir bütün olarak gören, insan haklarının yanı sıra doğayı bir hak öznesi olarak kabul eden, tanıyan ve doğanın ve canlıların haklarını güvenceye alan, devlete gerçek kadın/erkek eşitliğini ve her alanda eşit temsilini sağlama görevi veren,  dezavantajlı grupları hak ve özgürlükleri ile tanımlayan ve güvence altına alan, adem-i merkeziyetçi bir yönetim anlayışı perspektifinde bir anayasaya ihtiyacı var.

Hakları tanımlayan bir anayasa kadar, devletin temel organları arasındaki  ilişkilerin de demokrasiye uygun bir anlayışla düzenlenmesi gerekiyor.

Sürecin ortaklarından olmak. yönteme ve içeriğe müdahil olabilmek ve gerçek anlamda anayasal bir dönüşüm sağlayabilmek için, farklılıklarımızı ve özgünlüğümüzü koruyarak bir arada yeni anayasa çalışmalarına öncülük etmenin önemine inanıyoruz. 

Bu konferansa katılan herkes, bu çalışmanın eşit öznesidir.

Bu birlikteliği sürekli kılmak, güçlendirmek, etkili ve örgütlü bir müdahale gücü olabilmek için bu buluşmayı bir başlangıç olarak tanımlıyoruz. Toplumsal kesimlerin, sivil toplum örgütleri ve platformlarının anayasayla ilgili çalışmalarının tartışma düzeyinde kalmaması, bunların anayasa hazırlık sürecine yansıması için kurumsal katılım süreçlerinin işletilmesini hedef olarak önümüze koyuyoruz. Bu talebin siyasi partilerce benimsenmesi için çalışmalarda bulunacağız.

Anayasanın burada ifade edilen ilke ve talepler doğrultusunda oluşturulmasına yönelik çalışmalarımıza burada bulunamayan fakat bu ilke ve talepleri benimseyen kişi ve örgütleri de içine alarak devam etmenin doğru olduğuna inanıyoruz.

Tüm yurttaşların anayasa yapım süreçlerine katılmasını kolaylaştırmak,   toplumsal müdahale ve değişim gücünü açığa çıkartmak ve güçlerimizi örgütlü bir güce dönüştürmek için çalışmalarımızı yerel düzeydeki çalışmalarla birleştirmeyi amaçlıyoruz.

Bu çerçevede bundan sonraki çalışmalarımızı organize etmek, buluşmamızı sağlamak üzere 11 kişilik geçici sekreterya oluşturma kararı aldık.

Katılımcı Kurumlar:

Anayasa Kadın Platformu(Hülya Gülbahar), Demokratik Anayasa Hareketi Girişimi(Ali Ersin Gür),  Demokratik Anayasa Çalışma Grubu (Osman Kavala, Ayşen Candaş, Tayfun Mater), İHD (Gülseren Yoleri), DİSK (Necdet Okcan), KESK (Döndğ Taka Çınar), TTB (Eriş Bilaloğlu), Çiftçi-Sen (Abdullah Aysu), Doğu ve Güneydoğu Anadolu Dernekler Platformu (Abdulhakim Daş), Özgür Demokratik Alevi Hareketi (Gönül Erdem), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (Kemal Bülbül), Ehl-i Beyt Vakfı (Medet Kaynak), Kürd-Der (Ahmed Aday), Re-Kurd (Turan Sarıtemur), Basın Enstitütüsü Derneği (Ferai Tınç), Alevi Bektaşi Federasyonu (Ali Balkız), Agos Gazetesi (Y. Emre Ertani), Laz Kültür Derneği (Mehmedali Beşli), Mazlum-Der (Faruk Ünsal),  Jineps Gazetesi (Yaşar Güven), Apoyevmetini Gazetesi ( Mihail Vasiliadis), Gürcü Kültür Merkezi (Fazlı Kaya), Türkiye Sakatlar Derneği (Şükrü Boyraz), Sulukule Platformu (Erdoğan Dalkıran), Hakkari Derneği (İdris Şimşek), Van Çataklar Derneği (Kamuran Turkak), Bitlis Hizan Derneği (İkram Kızılkaya), STGM (Gülçin Kocabuğa), KADER (Çiğdem Aydın), MRG (Nurcan Kaya), Gökkuşağı Kadın Derneği (Nazmiye Ülker), TAREM (Kiraz Biçici), TESEV (Koray Özdil), Küresel Eylem Grubu (Orhan Göztepe), Arap Cephe Hareketi (Tevfik Usluoğlu), Başkent Kadın Platformu (Hidayet Tuhsal), Yüzleşme Derneği (Emine Uçak), Din Alimleri Derneği (Abdullah Taş), Sen-Der (Sevgi Saygı), SHHD (Mustafa Süttaş), Özgürlük İstiyoruz İnisiyatifi (Yakup Karabacak), DİP(Emre Tansu Keten), Yeşiller Partisi (Yüksel Selek), Halkevleri(İlknur Birol), DBH(Ahmed Saymadi), BDP(Gültan Kışanak), SDP(Dilay İnkaya), DSİP(Doğan Tarkan), DÖH (Mahmut Sürmeli), Has Parti (Enüş Yaşar), ESP(Ongun Yücel), EDP (Saruhan Uluç),  TÖP (Tarık Oruç), SODAP (Fatma İnce), Sosyalist Gelecek Parti  Hareketi (Ertuğrul Kürkçü),

Yürütme:Tarhan Erdem, LeylaZana, Gencay  Gürsoy, Erol Katırcıoğlu, Fethiye Çetin, Ayşen Candaş, Hülya Gülbahar, AyhanBilgen ,Filiz Koçali, Bülent Kaya, Mücteba Kılıç, Sultan Seçik, Sakatlar Derneği Turgut Boyraz, Kemal Bülbül (ABF), Kuzey Kafkasya Platformu,  A. Faruk Ünsal, Kemal Bülbül, Van Barosu”

Geleceğe dair sözü olan herkesin bu girişime destek vermesi demek, üzerinde yaşadığımız bu ülkeye ve aydınlık bir geleceğe olan umudun filizlerine can suyu vermek demektir.

                                                                                           

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Baki Çiftçi Arşivi