Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

HAYMATLOS

Haymatlos yani vatansız, yani yurtsuz, yani hiçbir zaman vatansever, yurtsever olamayacak, hele ki Milliyetçi hiç olamayacak kişi.

Vatansız, uyruksuz, tabiiyetsiz. ülkesiz, milletsiz, memleketsiz, evet yersiz yurtsuz.

Peki, kim bu vatansız haymatlos’lar, nerelidir, ne yapar, ne ederler ülkemizde de varmı bunlar, varsa nerden nasıl niye gelmiştirler?

Devir tembellik devrimi, yoksa teknoloji her şeyi ayağımıza mı getirdi?

Önce ansiklopedilere sözlüklere baktım. Haymatlos için sadece küçük küçük sözlük tanımlamaları vardı, Tatmin olmadım, Teknoloji harikası internet yardımıma koştu, Haymatlos öyle bir konu ki çok az kişinin çok az bildiği bir mesele, kimileri için zulüm, kimileri için özgürlük, kimileri için olmazsa olmaz acı bir özlem, kimileri için haymatlos olmamak ilkel bir kimlik arayışı.

Neymiş bu Haymatlos!

Almanca aslı heimatlos olup kelime karşılığı “vatansız” olan kelimedir.

Türkçede haymatlos olarak da yazılır, zaten doğru okunuşu da budur

Bir şekilde kendi ülkesinin vatandaşlığından çıkarılmış ama başka ülkelerin vatandaşlığını da kabul etmemiş bireyler bu şekilde anılabilir.

Fakat daha çok dünyayı dolaşıp birçok kültürü tanımış, en kalabalık büyük şehirlerden en tenha mezralara dek çeşitli sosyal yapıları görmüş özgürlükçü gezginlerin çokça tercih ettikleri bir yaşam biçimidir.

Birçoğunun kimliklerinde bir ülkenin uyruğu olarak görünüyor da olabilirler ama bir daha bu ülkeye ne zaman uğrayacaklarını ve ne kadar yaşayacaklarını bilmediklerinden kendilerini haymatlos olarak görürler.

Kimisi istemeden vatansızdır, memleketinden uzaklaşınca mevcut rejim fırsat bilmiş atmıştır vatandaşlıktan, uzaklaştırılmıştır vatansever yurtsever olmaktan, İstenmemiştir onlardan daha milliyetçi olması, kesmiştir biletini benden değilsin demiştir.

Türkiye’ye, 1933 ten sonra Nazi Faşizminden kaçan Alman Yahudilerine kapılarını açmıştı. Birçok Alman bilim adamı Türkiye üniversitelerine gelerek, eğitime katkı yapmışlardır. Birinci paylaşım savaşı sonrası Batı Trakya’da da yaşayan Türkler içinde haymatlos olanlar vatansız kalanlar oldukça çoktur.

Dikkat edilirse bu ülke geleneksel olarak misafirperverdir, başka ülkelerin yaptığı hatalara pek düşmemiştir. İspanya’dan kovulan Yahudileri dönemin padişahı Osmanlı topraklarına kabul edip yerleştirmesi ve 1933 den sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün Almanya’dan vatansızları kabul edişi iyi yorumlanması ve değerlendirilmesi gereken iki önemli olaydır.

Ülkemizde birçok şeye kızsak da etsek de, hatta bu ülke insanlarında vatandaşlıktan çıkartılanlar olsa dahi bir gerçek var ki; her nerden olursa olsun, bu ülkeye gelen, ben bu ülkede yaşayacağım diyen her vatansıza kucak açılmıştır.

26.04.1954 yılında Birleşmiş Milletlerin girişimi ile  “Vatansız kişilerin hukuki durumun”a ait  sözleşme kabul edilmiş. Bu sözleşme ile vatansız kişi “yabancıların hukuki durumunda” kabul edilmiştir. Bu kurala rağmen, uygulamada vatansızlarla, yabancılar hiçbir zaman aynı haklara sahip olamamışlardır. Bu ne Türkiye’de, ne de başka ülkelerde sağlanmıştır.

Bugün dünyada yüz binlerce kişi ülkelerinin vatandaşlığından çıkarıldığı için doğduğu topraklara geri dönemiyor. Devlet dairelerine gittiklerinde yok sayılıyorlar... Mülk edinemiyor, seçme ve seçilme hakları yok

Uluslararası Mülteciler Örgütü, vatansızları “uluslararası öksüzler” olarak tanımlıyor. Örgütün 2005 raporuna göre dünyadaki rakamsal varlıkları tam olarak bilinemiyor. 
İçişleri Bakanlığı’nın verdiği rakamlara göre Türkiye’de 3240 kişi haymatlos olarak yaşıyor ya da karşılaştıkları zorluklar göz önünde bulundurulursa yaşamaya çalışıyor. Türk hukukuna göre “bu kişiler hiçbir devletin vatandaşlığını taşımadıklarından yabancı kişi statüsünde” ele alınıyor ve işte onlara “Haymatlos” deniliyor.

18 Haziran 2008 tarihli bu yazımız yeniden yayınlama gerekçemizin iki nedeni var. Birincisi Suriye’den göçenlerin çoğunluğu Haymatlos olmanın çok dışındalar. Bunların çoğu geçici olarak gelen mülteciler olup sonuçta mülteci olarak bulundukları ülkede bir süre daha yaşayıp nihayetinde ülkelerine dönerler. İkinci gerekçemiz ise; İstanbul Afrikalılar Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği İSAFDER in öncülüğünde yapılacak bir tiyatro gösterisi “Yaşayan efsane Halet abla” isimli oyunu 28 Eylülde Beylikdüzü kültür sanat merkezinde saat 18.30 sergileyecek olmaları…

 

twitter.com/HasanHinisli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi