HEM AKİL HEM UTANMAZ

Erdoğan’ın akillerinden Soros’çu C.Paker’in başkanı olduğu Doğu Anadolu grubu,PKK sorununun çözülüp barışın gelmesi için Erdoğan’a sundukları raporda şunların yapılmasını istediler:
1-PKK’nin hoşuna gitmeyen tek millet,tek devlet,Türk milleti,Türk bayrağı lafları edilmemeli; terör örgütü,bebek katili ,teröristbaşı gibi söylemler kullanılmamalıdır.
2-“Pınar” olarak adlandırılan Şeyh Said,Saidi Kürdi,Seyit Rıza gibi işbirlikçi kaytakların itibarları iade edilmeli;barışın sağlanabilmesi için Doğudaki  Şeyhler,Seydalar muhatap alınmalıdır.
3-Genel af çıkarılmalı,Öcalan serbest bırakılmalı,Doğu’da karakol yapımı durdurulmalıdır.(Bu istekten sonra Lice’de bir kişinin ölümüyle sonuçlana trajik olayın yaşanması manidardır.)
4-Kürtçe eğitime geçilmeli,ümmet dili kullanılmalı,medreseler açılmalı,eyalet sistemi kurulmalıdır.
5-İnönü,Fevzi Çakmak,Sabiha Gökçen  adları cadde ve sokaklardan,kamu kurumlarından kaldırılmalı;Ergenekon operasyonları genişletilerek tüm yurda yayılmalı,sivil toplum kuruluşları laik ve milliyetçi niteliklerden arındırılmalı,”Andımız” yasaklanmalıdır.
Erdoğan’ın bu buyruklar paketini, kendi elleriyle belirlediği akillerinden aldığı gün BDP,teröristbaşının daha geniş bir mekana geçirilmesi  gerektiğini söyledi.Zaten Erdoğan da epeydir teröristbaşının koşullarını her geçen gün iyileştirerek  toplumu,Öcalan’ın özgür olacağı  günlere hazırlamaktadır.Bu amaçla önce ona,”sayın Öcalan” diye hitabetti;sonra yanına arkadaş verdi,odasına plazma tv. Kurdu. 
Özgürlük ve demokrasi isteyen Taksim direnişçilerinin temsilcilerine,”haddinizi bilin” diye kükreyen Erdoğan,Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni terör örgütünün oyuncağı derekesine indirgeyen sözde akillere pek şirin,hoşgörülü  davrandı.Çünkü akillerin Erdoğan’a sunduğu düşünceler,akillerin kendi düşünceleri değil Erdoğan’ın yüksek sesle dillendiremediği düşünceleriydi.Erdoğan PKK konusundaki görüşlerini topluma,bir bir belirlediği akiller aracılığıyla deklare ediyordu.
PKK’nin özel giysili “Asayiş Birlikleri”nin Cizre’de törenle diploma alıp yol kontrollerine çıkmaları,Erdoğan’ın akillerle toplantı yaptığı günün ertesine rastlaması tesadüf olamazdı.Çünkü aynı günlerde ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ricciardione de bölgede tur atıyor,Batman Belediye Başkanı’nın,”KCK tutuklusu arkadaşlarımızın kurtarılmasına yardım edin” yakarışını not ediyordu.
Geniş bir halk topluluğunun katılımıyla PKK’li azılılardan diplomalarını alan Asayiş Birliği üyesi sözde zaptiyelerin, egemen bir ülkenin topraklarında nasıl boy gösterdiği konusunda Erdoğan’dan ve Hükümetten bir açıklama gelmezken ilin Valisi, sanki o ilin sorumlusu değilmiş gibi,”görüntü başka ülkelere ait olabilir,araştırıyorum” dedi;bunu diyebildi.Görüntülerin aynıyla vaki olduğu ortaya çıktığı halde ne o Vali görevden alındı;ne de İçişleri Bakanı istifa etti.Kimse tınmadı.
Akillerin PKK adına Erdoğan’dan istedikleri ortadayken,bu isteklerin egemen ve özgür bir ülkenin Başbakanına yapılmaması gerekirken,”Kuvayı İnzibatiye” benzeri  bu çapulcu oluşumun ülkemiz topraklarında yaşanmasına şaşmamak gerek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi