Bugün gazetemizde ilginç bir röportaj okuyacaksınız.

Beylikdüzü Belediyesi Meclis Üyesi ve Başkanvekili Ömer Şatır, Osmanlı padişahlarından 3. Ahmet'in Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın 9. kuşaktan torunu olduğunu söylüyor.

Anne ve baba olmak üzere her iki taraftan da soy ağacında yer aldığını belirten Şatır, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Vakfı'nın mirası için ise hukuki mücadele başlattıklarını ve Çırağan Sarayı'nın da aralarında bulunan bir çok tarihi yerin kendilerine ait olduğunu kaydediyor.

*

Kendisi ile birlikte 210 kişinin bu durumu tesbit ettiren mahkeme kararını da gösteren Ömer Şatır bir taraftan siyasi ve özel hayatına devam ederken diğer taraftan olur ya mahkemeden vakfın kendilerine verilmesi yönünde kararını da merakla beklemekte.

Buraya kadar röportaj konumuzdan kısaca bahsettikten sonra gelelim bu konuyu yazmamızda sakınca gören bazı kafalara yorumumuza.

*

Diğer imparatorlukları es geçelim. Sadece Osmanlı İmparatorluğu'nu bile ele alsak 36 padişahın kim bilir ülke genelinde kaç tane soyu sopu var.

padişahların sayısını biliyoruz.

Peki ya sadrazamlar.

Kuruluş Dönemi, Yükseliş Dönemi, Duraklama Dönemi, Gerileme Dönemi ve Dağılma Dönemi olmak üzere wikipedia.org'da yer alan Osmanlı Sadrazamları listesine bir göz atın bakalım sayabilecek misiniz.

Yüzlerce sadrazam.

Kim bilir bu sadrazamların bilmem kaçıncı kuşaktan kimler var aramızda.

*

Evet Ömer Şatır gibiler şanslı.

Dededen bilgileri taşımışlar, aile geleneklerine sahip çıkmış, daha sonra okuyup araştıran gençler ise secerelerini ortaya çıkarmışlar.

İyi de bu kimilerine göre çok özel bir durum sayılsa da kimileri için ise sıradan bir durum değil mi?

Siz zannediyor musunuz mahkeme aralarında Çırağan Sarayı'nın da bulunduğu bir çok yeri dava açan Ömer Şatır ve yaklaşık 200 kişilik aileye vereceğini.

Açıkçası ben zannetmiyorum.

*

Peki daha başka kimler var bilmiyoruz ama en azından şimdi öğrendiğimiz paşa torunu Beylikdüzü Belediyesi Meclis Üyesi ve Başkanvekili Ömer Şatır üzerinden yorum yapalım.

Ömer beyi tanıyanlar nasıl bilirler.

Şahsen ben son derece kibar, beyefendi, saygılı, hoşgörülü ve çalışkan birisi olarak biliyorum.

Zaten öyle olduğu için de iki dönemdir başarılı belediye meclis üyeliği yapmakta ve şu anda Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun vekaletini yürütmekte.

*

Padişah geleneğinden gelmenin Ömer Şatır gibilerin kimisine artısı kimisine eksisi dokunabilir.

Dün üçüncü beşinci kuşaktan akrabayız deniyordu bugün sekizinci dokuzuncu kuşaktan yarın onbeşinci yirmibeşinci kuşaktan akrabayız da denilebilir.

Önemli olan padişah geleneğinden gelip veya gelmemek değil.

Önemli olan bu gün ne yaptığın ve kim olduğundur.

Nihayet Ömer Şatır'ın akrabaları arasında da bir tek Ömer bey biraz öne çıkmış ve siyaset yapmış, iş adamlığı yapmış, en aznından birey olmayı başarmış sonra da hakkını aramaya başlamış.

*

Bakın mesela soy sop önemli olsaydı bırakın dokuzuncu kuşağı, bir iki dönem önce politika yapanların çocukları bugün bir yerlerde olurlardı.

Merhum Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yü hatırladım şimdi.

Oğlu Erdal İnönü kısa bir süre politika yaptı ve bu işler bana göre değil diyerek inzivaya çekildi.

Torunu Hayri İnönü ise ilerlemiş yaşına rağmen Mustafa Sarıgül'ün işaret etmesi ile Şişli belediye başkanlığına getirildi.

Bu makamı şimdi götürmekte çok zorlanıyor.

*

Turgut Özal'ın keza öyle.

Ahmet Özal'ın bir iki denemesi olsa da siyasette pek başarılı olamadı.

Bakın bakalım son yüz yıllık tarihimize.

Soyadından dolayı başarılı olan kaç siyasetçi tanıyorsunuz.

İş sektöründen bahsetmeyeceğim.

Orası apayrı bir alan.

O alanda kurumsallaşan holdinkler ekip olarak işi götürüyor.

Şahıs olarak yine onlar arasında da zengin torunu olarak çok başarılı olan iş adamı pek göze çarpmıyor.

*

Söylemek istediğim şudur.

Bırakalım padişah torunlarını.

Seceresi kabarık olanları.

Bilmem kaçıncı kuşaktan bilmem kimin torunu olanları.

Bugün kimlerin ne olduğuna, ne iş yaptığına ve kim olduklarına bakalım.

Tıpkı Ömer Şatır gibi.

Ömer Şatır'ın ne Damat İbrahim Paşa'nın 9. kuşaktan torunu olduğundan dolayı bir ayrıcalığa ihtiyacı var ne de Çırağan Sarayı'nın mülk sahibi olmasına.