Televizyon kanalları aynı tornadan çıkmış tiplerle, hele bazıları aklı sıra diplomasiyi, uluslararası sınır hukukunu çok iyi biliyorlarmışçasına ahkâm kesip duruyorlar.

Spiker soruyor; bu olay ileride Suriye’nin zaferi olarak algılanıp ta Türkiye’nin bölgedeki ağabeyliği zedelenmez mi! Allahtan yorumcu bu kez akıllı biri, itidalli cevap veriyor.

TV’ler başında doçent unvanı yazan öyle konuşmacılar çıkardılar ki ağzım açık hayretle izledim, merkez camiinin önünde sabahları iş bekleyen ameleler inanın onlardan daha iyi, daha insancıl, daha inandırıcı yorumlar yaparlardı! Anlaşılan ağzı olan konuşuyor lafı kendini bir kez daha kanıtlamış, TV’lere çıkmak için arkadaş torpili arayanlar ortalığa düşmüştü!

Evet, demiyorlar ki; Suriye’de gerilim var, Suriye diken üstünde. Suriye bu gerilimden Amerika’yı ve müttefiklerini suçluyor.

Demiyorlar ki Suriye’deki kışkırtmanın ardında BOP var.

Diyemiyorlar ki; BOP’ un eş başkanı Türkiye Başbakanı!

Bu kanallarda nedense bir tanede olsa savaş karşıtı bir bilim adamı siyaset erbabı, diplomat bulamamışlar, tamamı Suriye’nin yanlışları üzerine kurulmuşlar.

Biz bu fikir kabızı beyni işkembesinde olanlara diyoruz ki 8 yıl süren Petro/dolar destekli Irak İran savaşını unutmayın.

O iki ülkenin arkalarında on yıllarca yetecek Petro/dolarları vardı!

Ya Türkiye’nin neyi var?

Beş yüz milyarlık iç/dış borçlarımı?

İman gücümü?

Yoksa Silivri’ye kodeslenen generallerimi?

Bunların hepsi var diyelim. Hazinen tıka basa dolu. Sıfır borçlusun, hatta yüzlerce milyar dolar alacağın var!

 Binlerce uçağın, on binlerce tankın, füze rampaların, uzak yakın tüm silahlarınla dört dörtlük bir ordunda var.

Peki, ne için savaşacaksın bin yıllık komşunla?

Emperyal emeller için mi?

Yoksa kibirli siyaset baronunu birkaç yıl daha koltuğunda tutmak için mi?

Hiç kimse kusura bakmasın bu ülke kana doydu. Her yanımızdan kan fışkırıyor.

Köy ve mahalle camilerinden kalkan asker cenazeleri nedense Teşvikiye camiinden kaldırılmıyor. İşte bu her şeyin kanıtıdır.

Demek ki; zenginimiz bedel öder askerimiz fakirdendir!

Sonuç olarak, savaşa hayır demezseniz yine Teşvikiye camiinden Asker cenazeleri kalkamayacaktır, yine o camii sosyete camisi olarak hayatını devam ederken Türkiyeli Suriyeli fakir fukaranın çocukları birbirine kırdırılacaktır.

Bu savaştan her iki tarafa da silah satanlar karlı çıkarken savaşan ülkeler yüz yıllar süren bir ızdırabın ve borç (haraç) ödeme batağının içine çekilecektir.

Kim tarafından mı?

Bu işte kim karlı çıkıyorsa o batağa da o ülkeleri o çekecektir.

Yani sana savaşabilmen için kredi veren resmi banka gayrı resmi tefeciler, paranın baronları. Kara paracılar.

Tüm siyasi partilere ve AKP içindeki yurtsever mebuslara düşen görev hiç kimsenin egosuna, kibirine alet olup dönülmez yola girmemek.

Aman ha dikkat! Tüm diktatörler savaşa elverişli kişiliğe sahiptirler. Hırçındırlar, savaş çıkartırlar lakin tümü de kendi döktükleri kanda boğulmuşlardır!

Her şeye rağmen “tüm savaşlara hayır”.

Şunu kimse unutmasın, bir atasözü derki; Komşu komşunun külüne muhtaçtır...