Utku Kızıltan

Utku Kızıltan

HES’LERDE AKIL PARANIN ÖNÜNE GEÇMEYE BAŞLADI MI NE?

HES’LERDE AKIL PARANIN ÖNÜNE GEÇMEYE BAŞLADI MI NE?

   
Ocak 2010’da Rize İkizdere’de oluşturulan “Türkiye Su Meclisi” içindeki hukukçuların büyük çabaları son günlerde HES’lere tek tek durdurma kararları getirmeye başladı. Karadeniz’de her bir derenin üstüne 4-5 baraj kurup minik minik enerji üretmek adına köylüyü, canlıları hiçe sayarak doğayı katleden eski Çevre Ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eloğlu’na “Doğanın Seri Katili” dediği için mahkemeye verdiği Sevgili Kardeşim Doğa Derneği Başkanı Güven Eken’e, mahkeme gönderilen belgeleri görünce takipsizlik kararı verdi. Ama biz çevre gönüllüleri sevinmeye başlamadan bir oğlumuz daha oldu. Hem de öyle az buz değil. Korkunç bir proje ile karşı karşıya kaldık. Gazeteler harıl harıl yazıyor. Kendileri ürettiği halde Avrupa’nın hiçbir ülkesinin kabul etmediği, bir bidonuna bile izin vermediği, zehirli atıkların Hollanda’nın VOPAK Firması tarafından yapılacak toplama depolarının, depremlerin kenti Yalova, Çiftlik Köy, Taşköprü’de yapılması, gemilerin rahatlıkla yanaşabilmesi için buraya 1000 m.lik bir iskelenin yapılması kararını seçimden 3 gün önce 9 Haziranda Bayındırlık Bakanlığı veriyor. Taşköprü belediyesi AKP’li, itirazı yok. Yalova’nın 2 Millet Vekili var. Biri AKP’li ses yok. Ki o Meclis Çevre Komisyonu Üyesi. Biri CHP’li halkla birlikte yürüyüşlere katılıyor. Hiç akılarına gelmiyor. 1999 depreminde AKSA fabrikasının kimyasal tankındaki sızıntının yarattığı panik halkı aylarca uyutmamıştı. İnsanlar oralardan kaçışmıştı. O zehir depolarında olacak sızıntı, yalnız Yalova’yı değil Tüm Marmara’yı mahveder. Makalemi arkadaşımdan gelen bir maille bitireyim. Konuya CUK OTURMUŞ
YAŞAMDA HİÇBİR ŞEY BEDAVA DEĞİLDİR. HER ŞEYİN BİR FATURASI VARDIR. BİR GÜN MUTLAKA BEDELİNİ ÖDERSİNİZ. ŞÖYLE YA DA BÖYLE. ERKEN VEYA GEÇ. AMA ÖDERSİNİZ. DOKTOR bulamayıp, hastane kapısında ağlaşan köylüler, aslında yıllarca şarlatanları alkışlamanın faturasını ödediklerini nereden bilecekler?
Değişik bir faturadır bu. Kimi zaman gözyaşıdır. İnsanlar dizlerine vurduklarında, yıllardır kötü tercihlerinin ve suskunluklarının faturasını ödediklerini bilmezler. Fatura er-geç gelir. Kimi zaman Fatura işsizliktir, kimi zaman açlık oluverir. Kimi zaman gelmeyen ambulanstır. Kimi zaman yarı fiyatına giden alın teri. Kimi zaman ucuz ekmek fırınının önünde alaca karanlıkta beklemek olur fatura.
Demokrasi bir fatura sistemidir. Fatura öyle eve gelmez. Önünüze Oy verdiğiniz, alkışladığınız, zıpladığınız o sahtekâr politikacılar yüzünden şahsınıza tahakkuk eden miktar şu kadardır diye kağıt koymazlar.
Ama fatura gelir. Bir gün emekli maaşı kuyruğunda beklemekten ayaklarınız ağrıdığında, işte o faturadır.
İş bulamayan çocuğunuz sızlandığında, fatura “Seni boşuna mı okuttum”? Diye bir acı cümle olmuştur.
Kimi zaman fatura akmayan su, kesilen elektriktir. Kimi zaman çirkin-kirli-havasız-pis-beton yığını bir kentte
yaşama mahkumiyeti. Fatura mutlaka gelir. Size öde demezler. Kendiniz ödersiniz. Unutmamalısınız:
O acılar, o gözyaşları, o mutsuzluk, o kahır, o iç çekmeler, o çıkmaz, o umutsuzluk, birer faturadır.
Ve bir gün; Bir yabancı havaalanında, ya bir turistik kıyı kentinde, Ya da ayaklarınızı uzatıp izlediğiniz televizyonda, size laik-çağdaş-özgür bir ülkenin vatandaşı gibi değil... Bir İran mollası, bir Suudi Arap'ı, bir kimliksiz üçüncü dünya ülkesi vatandaşı gibi davranırlarsa ve yüreğinizde bir acı hissederseniz... Bu günlerin faturasıdır. Faturasız olmaz... Yaşamda hiçbir şey BEDAVA değildir.
İnanmayanlar görüyorlar ama farkında değildirler. Bazen, okulda, lisede, üniversitede, kursta dalga geçmek, evde boş zaman geçirmek, tembellik etmek, oyun oynamak, film seyretmek tatlı gelir. Ama unutmamak lazım. Arkadan ve gecikmeden FATURA da gelir. Üniversiteye giremeyerek, kötü bir yer kazanarak, İyi bir iş bulamayarak, daha az para kazanarak, Kötü bir işte çalışmak zorunda kalarak ve daha niceleri. İşte, bunların hepsi FATURADIR. Farkında olmadan ödersiniz. Gözyaşlarınız akar, ama içinize akar. Fatura kesilmiştir, geri dönüş yoktur. Siz daha alt bir sınıf, daha az bir kazanç, daha zor işler yapmanın FATURASINI ödersiniz.
Belki de yaşam boyu böyle kalır. Ama ne var ki, tercih sizin, kimsenin yapacağı bir şey yoktur. Akılsızlığın FATURASINI GÖNÜLLÜ ÖDEMEYİ SİZ İSTEDİNİZ. Gözyaşlarınız içinize akar, akar, akar, durmadan akar, ama sesinizi artık kimse duymaz. Anneniz, babanız, kardeşiniz, akrabalarınız bile. Tren kaçmıştır, fatura kesilmiştir.
Size ödetirler. Hem de bazen yaşam boyu. ALLAH TÜM TÜRK MİLLETİNE AKIL İHSAN EYLESİN. Sağlıklı kalmanız dileklerimle.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Utku Kızıltan Arşivi