İlçeler 2012’de tamam!
Gün-Dem!
Kelimeler ile oynayarak en yiyi yazı yazan birisini söylersek kuşkusuz aklıma ilk Mustafa Balbay gelir.
Bizde Balbay kadar olmasada naçizane GÜNDEM kelimesini işleyelim dedik.
‘GÜN’ malumunuz zaten.
‘Dem’ ise önce çayın deminden hatırlayacağımız sonra hemen her konuda demlendiğimizden dem vuracağımız kelime olsa gerek.
Bu günlerde bizim demimin nedri derseniz?
Varsa yoksa İLÇE KONGRELERİ!
Kim nereye aday?
Kim kimin adamı?
Kim rantiyeci kim palavracı?
Kim teşkilatçı kim kolpacı?
Kim namuslu dürüst kim alçak düzembaz!
İlçeler 2012’de tamam!
Bu günlerde iki büyük parti mensupları da ilçe kongrelerine kilitlendiler.
AKP’de olsun CHP’de olsun varsa yokda ilçe kongreleri.
Mevcut ilçe başkanları yerlerini koruyabilecek mi?
Yerlerine gelenler geçici mi yoksa yerel seçimlere kadar bu işi göğüsleyecek mi?
Bütün bu sorular cevaplarını araya dursun biz dilimiz döndüğünce kısaca bir iki ilçeye değinelim.
AKP kanadından yola çıkarsak Çatalca’da Selim Güçbilmez’in yerini koruması zor gibi görülüyor.
Silivri’de pek bir muhalefet yok gibi şu günlerde.
Hüseyin Turan olsun, Metin Karakaş olsun, Milletvekili Tülay Kaynarca olsun pek bir uyum içerisindeler.
Esenyurt, Küçükçekmece, Başakşehir, Avcılar’da da pek bir hareket yok.
Ancak Büyükçekmece ve Beylikdüzü kaynayan kazan.
Büyükçekmece bir türlü dikiş tutumuyor.
2009 Yerel Seçimleri’nin ardından kim ilçe başkanlığına geldiyse bir türlü istikrar yakalanamadı.
Şimdi ise görünen o ki Büyükçekmecelilerden ümit kesilmiş çevre ilçelerden medet umuluyor.
En son Esenyurt meclsi üyeliğinden gelen Ekrek Gerçeker’de başarı gösteremeyince bu defa Beylikdüzü İlçe Başkanı Celal Babayiğit’ten medet umuluyor.
Tabi Babayiğit ise boşuna yer değişikliği istemiyor.
Verin bana şimdiden belediye başkan adaylığını gidiyim çalışıyım partiyi toparlayayım diyor.
Parti yetkilileri ise şimdiden böyle bir sözün zor olduğunu dile getiriyorlar.
Çünkü onlarda yarın ne olacağını kestiremiyorlar.
Aday çıkmaz!
Her şeye rağmen ben eğer Celal Babayiğit il başkanlığınca atanırsa karşısına Büyükçekmece’den aday çıkmayacağını düşünüyorum.
Aksi olmuş olsaydı daha önceden bunu bir şekilde gösteririlerdi.
Babayiğit gelir teşkilatın başına oturur.
O’da çok radikal çalışmalar yapmaz.
Daha dört meclis üyesinin ihraç edilip edilmediğini bile doğru dürüst kabullenmeyen AKP Büyükçekmece’de çok fazla şey değişmez.
Herkes bir yerlerde oturmuş gelişmeleri süzmekte.
Silivri’deki gibi kimseler meydanlara çıkıp çalışma göstermemekte.
Hal böyle olunca en az bir sene daha Büyükçekmece’de fazla birşeylerin değişeceğini düşünmüyorum.
CHP’de farklı değil!
Gelelim CHP kanadına.
Çatalca CHP üç koldan kongreye hazırlanıyor.
Bir tarafta Cem Kara’yı köşeye sıkıştırmaya çalışanlar.
Bir tarafta gerçek Cumhuriyet Halk Partililer.
Diğer tarfta ise her an her şey olur diyerek bir yerlerden tutunmaya çalışanlar bu günlerde Çatalca’da çalışma içerisindeler.
Şöyleki belli bir grup iki yüzlü çalışma göstererek ne CHP’ye ne de Çatalca’ya yarayacak planlar kurmuyorlar.
Silivri, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Çatalca.
Al birini vur ötekine.
Hepsi aynı.
Çok başlılık.
Düzensizlik.
Disiplinsizlik.
Riyakarlık.
İki yüzlülük.
Adam kayırmaca.
Kolpacılık.
Adam kovalamaca.
Yağcılık.
Yalakalık.
Ne ararsan var.
Kime fayda sağlar!
Peki bütün bunlar hala içimizde varken, CHP içerisinde varken kimin kime ne faydası var söyler misiniz?
Kimin elinden ne almaya çalışıyorsunuz?
Amacınız ne, söyler misiniz?
Birçoğunun amacı CHP belli bir yerlere gelsin, başarı sağlasın, iyi politika üretsinden ziyade BEN NE OLACAĞIM!
BANA HANGİ KOLTUK VERİLECEK?
BANA HANGİ İHALE VERİLECEK?
Bu zihniyet bir türlü CHP’nin yakasını bırakmayacağı için bu CHP’nin başarı sağlaması çok güç.
Tabi birde bu günlerde gizli gizli toplantılar düzenleyenler var.
Bu çalışmaları çok yanlış bulmuyorum.
Ancak kimerin kimlere hizmet ettiğini doğru okumak lazım diye düşünüyorum.
CHP’nin ve CHP’lilerin kişilere hizmet etmekden kurtularak CUMHURİYET HALK PARTİSİ tüzüğüne hizmet etmesi gerekiyor.