Ökkeş Ağaoğlu

Ökkeş Ağaoğlu

İmamoğlu, Kapıcıları Bodrum Katından Kurtarmalı, Proje Üretmeli



HAYATIMIZIN en büyük parçasıdır kapıcılarımız. Evimize girerken
gözümüzü gezdirdiğimiz bina dışı ve içi bölgeler ve binamızın sürekli
temizliğinde büyük payı olan kapıcılarımız, bizim adeta bel
kemiğimizdir.
En büyük dayanağımızdır.
Kapımızın içinde olduğu kadar, dışında da meydana gelen gelişmelerde
ve değişikliklerde ilk aklımıza gelen  kapıcılarımız değil mi?
Örneğin:
1– Kapı önünde bir şey görsek, hemen aklımıza gelen ilk kişi
kapıcılarımız değil mi?
2– Çardakta dinlenirken ve çevremize bakarken, gözümüz olumsuz şeylere
takıldığında, yine aklımıza gelen ilk kişi kapıcılarımız değil mi?
3– Kapı zilimiz bozulduğunda, yine aklımıza ilk gelen kapıcılarımız değil mi?
4– Suyumuz akmadığında, aklımıza gelen yine kapıcılarımız değil mi?
5– Elektriklerin kesilip de jeneratörün devreye girmediği anlarda
telefon açacağımız ilk kişi kapıcılarımız değil mi?
6– Televizyon uydu sistemi arızalandığında yine hemen aklımıza
kapıcılarımız gelmiyor mu?
7– Komşuların birbirini rahatsız ettiklerinde birbirlerine elçi olarak
gönderdikleri yine kapıcılarımız değil mi?
8– Bina yönetiminin bir yerde tıkanıp kaldığında ona her yönden fikir
alışverişi yapan kapıcılarımız değil mi?
9– Yine bina yönetiminin kat malikleriyle yaptıkları her toplantıda
ele alınan ve uygulanmasına karar verilen yeniliklerin icraata
geçmesine öncelik veren kapıcılarımız değil mi?
10– Kiralık ev arandığında gerçek sorunu ve sorunları ve de istekleri
(yetkili ağızdan duyulması gerekenleri) bizlere söyleyen kapıcılarımız
değil mi?
11– Aynı şekilde (ev alma komşu al derken) bir evin huzurlu şekilde
alınmasında en büyük katkıyı ve rahatlığı bize sağlayan kapıcılarımız
değil mi?
12– Seçmen kağıtlarını ve bazı özel isteklerimizi (örneğin
çocuklarımızın bahçede oynarken onların gözetim altında olması
yönünde) gönül rahatlığı içinde paylaştığımız yine kapıcılarımız değil
mi?
13– Sitelerde veya evin önünde, sokakta park halindeki arabalarımızın
(sorumluluğunu taşımadığı halde) güvenliği için düşündüğümüzde ilk
akılımıza gelen kapıcılarımız değil mi?
14– Ayrıca bina sakinlerinin market veya bakkal ihtiyacı için servis
görevini yapan yine kapıcılarımız değil mi?

KAPICILARIMIZI BİNANIN BODRUM KATLARINA, ADETA CANLI CANLI GÖMMEDİK Mİ?..

Ama gelin görün ki bugün kapıcılarımızı binaların bodrum katlarına
canlı canlı gömülmüş vaziyette yaşamalarına seyirci olarak bakıyoruz.
Ama yeri geldiğinde de dürüstlük havası atarak hayali bir dayılıkla
kapıcılarımıza caka satmaktan da geri kalmıyoruz.
Acaba onların haklarını savunacak olan bina yönetiminin vazifeleri ve
sorumluluğu yok mudur?..
Elbette vardır.
Ama ilk önce yöneticiler, binanın ihtiyaç ve zaruri gereksinimlerini
nasıl halletmeye çalışıyorsa... Aynı şekilde kapıcılarımızın da
ihtiyaç ve gereksinimlerininin sorumluluğunu bilinçlerinde taşımaları
gerekir.
İlk başta kapıcılarımızın binanın bodrum katlarından kurtarılmalarına
ağırlık verilmesi gerekiyor. Ama binada buna imkan yok ise... Ama 1
veya 2 odalı tabut gibi bodrum katlarında yaşamalarına asla müsaade
edilmemeli ve kapıcılarımızın şu anki bulundukları dairelerinin
genişletilmesine ve ihtiyaçlarının insani boyutunun onlara da
ulaştırılmasına çalışılmalıdır.
Bu nasıl olacak?..
1– Asansör hizmeti giriş kattan değil, canlı canlı bodrum katına
gömdüğümüz kapıcının katından başlamalı.
2– Onların da ailece yapmak istedikleri bayram ve haftalık tatilleri olmalı.
3– Bayram tatillerine çıktıklarında onların da izin ikramiyesi olmalı.
Bunlar veriliyor mu?..
Hayır.
Belki belirli yerlerde verilmekte ama genelde verilmeyen bazı yerler
de vardır mutlaka.

İMAMOĞLU, BEYLİKDÜZÜ’NDEKİ KAPICILARA UZUN VADELİ TAKSİTLENDİRMEYLE EV
VERME İMKANI SAĞLAMALI!..

Sayın İmamoğlu, bu konuda Beylikdüzü bölgesini pilot bölge oluşturarak
kapıcıların sorunlarına el atabilir. Hatta onların yaşam
standartlarını en iyiye çekebilmek için elinden geleni yapabileceğine
inanıyoruz.
Kapıcılarımızın yaşamlarını kaliteli hale getirebilmek için Beylikdüzü
Belediyesi olarak İmamoğlu’nun başlatacağı iyileştirme projeleri, bir
milat olarak pekala ele alınabilir.
2 oda 1 salon olarak daire sahibi olma hakkı ne olursa olsun
kapıcılarımıza kazandırılabilir. Çünkü bina hizmetine başladığından,
bitiş tarihi olan emekliliğine kadar süren uzun zaman içinde bodrum
katında yaşamaya mahkûm edilen kapıcılarımızın insani ihtiyaçlarını
karşılamak gerekiyor. En başta belediyemiz olmak suretiyle,
yöneticilerin ve onların denetçilerinin gözetimleri, kapıcılarımızın
sağlıklı ortamlarda yaşamalarının takipçisi olmalıdır.
Düşünün bir binada lağım tıkanıyor ve ortalığa yayılan pis kokular
sağlığımızı tehdit eder hale geliyor. Ama gelin görün ki binanın üst
katlarındaki sakinler, yine de yüksek katlarda oturdukları için
dairelerine giriyor ve bu kokudan kendilerini dezenfekte edebiliyor.
Fakat....
Kapıcılarımız, lağım künklerinin adeta sıfır zemininde yaşadıkları
için, bu pis kokunun direkt komşusu olmaktadırlar. Vidanjörlerin emici
güçlerini bu mekanlarda görüyoruz ama yaydıkları kokunun insan
sağlığına temas ettiğini kapıcı dairesinde daha yakından
görebiliyoruz.
Artık kapıcılarımızın insani yaşam standartlarının yükseltilmesinin
gerekliliğine inanıyoruz. Bizim gibi Belediye Başkanımız İmamoğlu’nun
ve yönetmeliklerin de bu konuya ağırlık verecekleri inancı içindeyiz.
Neden olmasın?..
Kapıcılarımız da bu ülkenin birer bireyi değil mi?..
Onların da sigortaları ve tazminat hakları yok mu?..
Onlar da primlerini ve vergilerini ödeyerek yurdumuzun ihtiyacı olan
katkıyı Maliye’ye sağlamıyor mu?..
Onların da bizim gibi aileleri ve evlatları yok mu?..
Çoğunun Asgari Ücretli olarak çalıştığı gerçek değil mi?..

BİZLER NEYSEK, ONLAR DA AYNI!.. BİZLERİN İHTİYACI NEYSE, ONLARIN DA
İHTİYACI AYNI!..

Konuya nereden bakarsanız bakın, kapıcılık da bir meslek ve bir hizmet
dalıdır. Kapıcılarımızın hizmetlerini hiçbir şeyle
karşılaştıramazsınız. Çünkü onların hizmeti, bazı sorunların bizlere
yansımaması için gösterdikleri çabalardır.
Yere bir damla su bile düşse, hemen gözümüz kapıcıyı arar.
Neden?
Göz kirliliği oluşturduğu için.
Yani bu demektir ki, kapıcılarımız ellerinde bez, sürekli binanın
temiz ortamını ve hijyen durumunu bozan kirliliği yok etmek için
çalışıyor.
Bu kadar yıl eziyetin...
Bu kadar yıl çabanın...
Bu kadar yıl binayı paspaslamanın...
Bu kadar yıl devasa binanın camlarını temizlemenin...
Bir karşılığı olmalı.
İşte o karşılık, yaşam standardının yükseltilmesiyle mümkün olur. Bu
da belediye başkanlarımızın görevi olmasa da, ellerinden gelenin neler
olabileceğini düşünmeleri kapıcılarımıza biraz olsun moral
kazandırabilir.
Rahmetli Kemal Sunal’ın kapıcılıkla ilgili filmleri ve karşılaştığı
zorluklar komedi olarak beyaz perdede bizlere ulaşıyordu. Kimimiz o
filmleri eğlence olarak izlerken... Kimimiz de, kapıcılarımızın
karşılaştıkları zorlukları oturduğumuz yerden izlemekle yetiniyoruz.
Tam da burada aklımıza gelen bir anıyı anlatmadan geçemeyeceğim. Çünkü
anım, bu konu üzerine...
Bir gün gazeteye gittiğimde Şeyhülmuharrir unvanlı Burhan Felek
amcayla beraberdim. Odasında oturuyorduk. Kendisine şu soruyu
sormuştum:
– “Burhan amca, değerli mesleklerden birkaç tanesini örnek olarak verir misin?”
– “Tabii ki... Bak bizlere eski toprak derler ama eskilerin de,
yenilerin de... Birbirinden hiçbir farkı yoktur. Yani bizim
dönemimizde de meslekler aynen devam ediyordu. Bugün 90 yaşın
üzerindeyim, aynı meslekler halâ devam etmekte. Sana 3 değerli mesleği
sıralayayım:
1– Doktorluk. Bu mesleği herkes yapamaz. Sonuçta can kurtarıyor.
İnsanlığa büyük hizmeti vardır.
2– Askerlik. Bu meslek tam manasıyla şehitlik mertebesinin
kutsallığıyla donatılmış en kıymetli mesleklerimizden biridir.
3– Ve üçüncüsü de, çöpçülük veya kapıcılıktır. Bu mesleği de her insan
yapamaz. İşte bu meslekler tam manasıyla peygamber mesleğidir.
Peyamber mesleğinden kastımız, bu üç mesleği herkes yapamaz ve çok
kutsaldırlar. Üçü de insana hizmet etmektedir.”
Felek amcamın dediği çok doğruydu.
Her insan bu meslekleri yapamaz.
Yapanlara da saygı duymamız gerekiyor.
Umarız kapıcılarımız bodrum katlardan kurtulurlar. Kurtulamayanların
kaderi, haliyle bugüne kadar sürgelen bina projelerinde mimarların
kapıcı dairelerini bodrum katlarına yerleştirmiş olmalarından
kaynaklanmıştır. Ama bugünden sonra belediyelerimiz, bina projelerinde
kapıcı dairelerinin bodrum katta oluşuna yasak koymalıdır.
Bu karar, belediye için en kutsal görev olacaktır.
Kapıcılar, iş sağlığı ve hijyen ortamı olmayan konutlardan
kurtarılmalı. İnsani yaşam standartlarına ulaştırılması için (unutulan
topluma), kapıcılara sahip çıkılmalıdır. Ayrıca belediyelerimiz,
“Akıllı bina yapıyorum” diye hava atan proje sahiplerinin kapıcılara
ayırdıkları bölümleri takibe almalıdır.
Son olarak da, “Kapıcı” kelimesinin onları rahatsız edici bir ifade
olduğunu kabul edip... Kapıcılarımıza “Bina Görevlisi” diyerek medeni
bir ifadeyle hitap etmeliyiz. Çocuklarının eğitim alanında da okul
servis ücretlerinden muaf tutularak çağdaş bir adım atılmasını
ummaktayız. Merdiven altı evlerden onları kurtarılmalarını umuyoruz.
Belediyelerimizin, bu konularda radikal değişiklikler yapacağına inanıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ökkeş Ağaoğlu Arşivi