Büyükçekmece Kaymakamlığı, Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, AkçanSa ve Yerel Medya desteği ile bu konuda en başarılı ilçe. Özellikle son yıllarda çevre bozulmasından ve kirliliğinden,  kirliliğin dünyada küresel bir sorun olduğundan  bu sebeple uluslar arası seviyede ele alınması gerektiğinden  çok bahsedildiğini bilirsiniz. Sanayi ve teknolojinin hızlı gelişmesi, nüfusun hızla  artışı gibi bir çok sebepten hava solunamaz, su içilemez hale gelmekte, bu günlerde de Akdeniz’de  turizmi desteklemek söylemleriyle ormanlarımız hızla yok olmakta, bilinçsiz tarım uygulamaları, erozyon, tarım alanlarının maksat dışı kullanıma açılması, ülkemizin giderek çoraklaşması, bir çok bitki ve hayvan türlerimizin yok olmasına sebep olmaktadır. Hani Anadolu kaplanı, parsı? Hani Anıtkabirin aslanlı yolundaki Anadolu aslanları neredeler? Onların olduğu yere Anadolu İnsanlarının da gitmemesi için bir yol var.

Bu kolay bir iş değil. “İnsanın eğitimi; bozulan, kirlenen çevrenin düzeltilmesinden daha uzun, daha zor, daha meşakkatlidir. İnsanları eğitimli kentlerde kola kutuları, su petleri, sigara izmaritleri yerlere atılmaz. Dikilen ağaçlar zevk için kırılmaz. Görüntülerini kapıyor diye ağaçlar kesilmez, dekoratif güzel görünümlü çöp kutuları kırılmaz. ( sık sık kırılan Nasrettin Hoca’nın eşeğinin kuyruğunu en sonunda bedenine yapıştırılması örneklerini eğitimsizliğe yoruyorum) Öyleyse Eğitim şart.

 
 Bazı ağaçlara aşı yapılır. Daha verimli, daha kaliteli ürünler almak için. Mesela yabani ahlat ağacı armuta aşılanır çörtük meyveler yerine hoş kokulu güzel görünümlü armut verir. Yabani dut aşılandığında bir dalında siyah, bir dalında beyaz parmak gibi meyve üretir. (Burada yıllar önce Şişli Etfal Hastanesinde doktorlardan, hemşirelerden, teknisyenlerden bir çevreci gurup oluşturup Enez Dağlarında Ormandan kiraladığı yere binlerce ceviz, badem, ıhlamur vs. dikerek her hafta sonu fidanlara koşturan ilk meyveleri görüp görmeyeceği meçhul “görür inşallah” benim yaşımda fakat benden iki kat enerjili Prof. Dr. Lütfü Baş’ı sevgiyle anıyorum.) Evet, ağaçlara olduğu gibi insana yatırım şart.

Daha mutlu yaşam; yöneticisi, sanayicisi, köylüsü, işçisiyle kısaca toplumun tüm kesimlerindeki insanların bu konuda bilgili ve duyarlı  çevreci bir toplum meydana getirilmesiyle mümkün olacaktır. Bunun için örgün ve yaygın eğitim yoluyla halkın tamamına yönelik  çevre konusunda planlı, programlı ve ciddi bir eğitim seferberliği başlatılmalıdır. Bu koşul için Türkiye’nin en uygun kenti“BÜYÜKÇEKMECE’dir.” Daima kolaylaştırıcı Kaymakamı, Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü, Milli Eğitim Müdürü, Emniyet Müdürü, insanlar için daha ne yapabilirim diye düşünen, daima destek veren Belediye Başkanı, belediye ekibi, sponsorlukları ile düşünce ufkumuzu genişleten AkçanSa, ve Türkiye’de kendini çabuk tanıtan derneğim DEÇED (Doğa Emanetçileri Çevre Eğitim Derneği) İlçemiz ve eski beldeleri okullarında ayda 3 defa 4 ayrı konuda konferanslar vermekte, hazırladığımız “Okullarda Çevre Eğitimi Rehber Kitapçığı” tüm ilçemizde tüm okullarda Durusu’da, Avcılar’da eğitime rehberlik etmektedir. Büyükçekmece’miz Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ve Derneğimizin çalışmaları ile Okullarda Çevre Eğitimi konusunda 39 İlçede eğitime destek konusunda en önde. Kendini çevre konusuna adamış bir insan olarak böyle bir ekiple olmanın mutluluğunu yudum yudum içiyorum. Hepsine sonsuz teşekkürler. Yeşil ve Temiz bir çevrede Sağlıklı ve Mutlu günler sizin olsun.