Mehmet Mert

Mehmet Mert

İşid'tin mi kardeşim!

İşid'tin mi kardeşim!

İŞİD kim terör örgütü.

PKK, o da terör örgütü.

Kobani, Suriye'de çoğunluğu Kürt'lerin yaşadığı bir kent.

Bunların tamamı aslında daha üst çatıda birleşiyor.

'Müslüman kardeşler'.

İşte bu 'Müslüman kardeşler' bir birinin canına kast ediyor.

Kurşun sıkıyor.

Canlı bomba oluyor.

Tıpkı PKK'lı teröristler ile Türk askeri gibi.

Tıpkı yıllarca süren İran - İrak savaşında olduğu gibi.

Dün de bir birini öldürenler gibi bu gün de din kardeşini öldürenler aslında olaylardan, gelişmelerden bihaber olarak sadece ve sadece kardeşi kardeşe öldürterek yaşayan ve büyüyen kötü niyetli dış güçlere hizmet ettiklerinin farkında değiller.

 

***

 

Hep söylüyoruz ya; ölenin, Kürt, Türk, Müslüman, Ermeni olduğu önemli değil.

İnsan ölüyor.

İnsanlık ölüyor.

Oysa biz ölüleri bile; şehit, leş, değerli, değersiz diye ayırmaya başladığımız için bir türlü önümüzü görmeyi başaramıyoruz.

Bu gün Ortadoğu'da Irak, Mısır ve Suriye’de iç karışıklıklardan beslenen kötü niyetli dış güçler, silah tüccarları, büyük para babaları, cellatlar, canavarlar, Emperyalistler, Cihatçılar, Ümmetçiler, Kürtistancılar iş başındalar.

Dün aynı adamlar Rusya'da, Yugoslavya'da, Filistin'de iş başındaydılar.

 

 

***

 

 

Düşünün yaklaşık 300 yurttaş 20 Temmuz 2015 sabahı Suruç’ta toplanarak Kobani’ye ‘yeniden inşa’ faaliyetlerine destek vermek için yola çıkmayı bekliyordu.

Belli ki daha önceden hazırlığını yapan canlı bomba burada basın açıklaması yapacakların arasına karışmış.

İşte o canlı bomba bir anda patlayarak kendisi ile birlikte 32 kişinin (şimdilik) ölümüne yüze aşkın kişinin de ağır yaralanmasına sebep oluyordu.

Benzerlerini daha önce çok gördüğümüz için şöyle oldu, böyle oldu diye sözü fazla uzatmak istemiyorum.

32 kişinin arasında ben de olabilirdim, bu yazıyı okuyan arkadaş sen de olabilirdin, bir başkası da olabilirdi.

Soruyorum şimdi hepimize.

O 32 kişinin ne günahı vardı.

Son derece insani olarak yakılan yıkılan bir şehre ve o şehrin insanlarına destek vermek için basın açıklaması yapmak istiyorlardı.

Bu kadar masum davranışlarını canları ile ödüyorlardı.

Şimdi bu insanlara PKK'lı demek, YPG'Li demek, PYD'li demek neyi değiştirecek.

Farkında değil misin.

O 32 kişi de sensin, benim, o.

Diğer şehitlerimizde.

Ya senin kardeşin, ya benim akrabam veya onun yakını.

İnsanız biz insan.

Hepimiz insanız.

Ve hepimizi birer birer öldürüyorlar, yok ediyorlar.

Biz hala ölenleri değerli ve değersiz diye ayırt etmenin telaşına düşüyoruz.

 

 

***

 

 

Çağdaş Aydın, Nazlı Akyürek, Ferdane Ece Dinç, Mücahit Erol, Murat Yurtgül, Emrullah Akhamur, İsmet Şeker, Okan Pirinç, Nartan Kılıç, Ferdane Kılıç, Serhat Devrim, Met Ali Barutçu, Erdal Bozkurt, Süleyman Aksu, Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Alper Sapan, Alican Vural, Osman Çiçek, Dilek Bozkurt, Büşra Mete, Yunus Emre Şen, Ayda Ezgi Şalcı, Mehmet Ali Varol, Polen Ünlü.

 

 

***

 

Bu isimlere iyi bakın.

Bunları analar doğurmadı mı?

Bunları doğuranlar, gidip alçakça bir canlı bombaya hedef olsun diye mi okuttular, büyüttüler, beslediler.

Tıpkı dün Reyhanlı’da  yaşamını yitiren 52 insanımız gibi.

Bunlarda masumdular.

Kalleşce saldırıdan habersizdiler.

Suçsuzdular.

IŞİD belli ülkeler tarafından kullanılıyor ve kimin işine geliyorsa onunla işbirliği yapabiliyor.

Tıpkı PKK gibi.

Tıpkı PYD gibi, Tıpkı YPG gibi.

Aksini isbat edebilir misin.

Hepsi aynı amaca hizmet etmiyor mu.

Hepsinin hedefinde masum insanları yok ederek kötü niyetli canavarlara yaranmak yok mu?

 

 

***

 

Biz hala meseleyi Kürt-Türk, Alevi-Sunni, Müslüman-Gayrimüslüm kavgası olarak çözmeye başlamışsak kusura bakmayın ama korkarım daha çok canlı bomba görmemiz gerek gi biraz uyanalım.

Uyanalım da gerçekte ne oluyor azıcık fark edelim.

Uyanalım da meselenin,  Kürt-Türk, Alevi-Sunni, Müslüman-Gayrimüslüm kavgası olmadığını bilelim.

Uyanalım da dünyayı parmaklarında oynatan alçak ABD'nin oyununa gelmeyelim.

Kürdistancıların oyununa gelmeyelim.

Cihatçıların, Ümmetçilerin oyununa gelmeyelim.

Uyanalım da ölenlere insan diye bakmayıp, değerli-değersiz, şehit-leş, diye ölü ayıranların oyununa gelmeyelim.

İŞİD'tin mi kıymetli kardeşim.

İşittin mi...!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi