CHP Genel başkan Yardımcılarından Gürsel Tekinin İstanbul Kabataş’ta yine CHP Kurmaylarından İşadamı Tahsin Tarhana ait olan 8 katlı binayı karargâh veya Genel Merkezin İstanbul çalışma ve seçim koordinasyon merkezi yapalım fikri CHP’nin seçim koordinasyonunda sıklıkla yer alan teknik ekibinde oldukça heyecan yarattı.

Aldığım bu haber üzerine Gürsel Tekini aradım, 2004 yılında Sefa Sirmen’in (en azından benim bildiğim) 3. Bölgede başına gelenleri anlattım.

2004 yerel seçimlerinde oranlaması çok yüksek bir kısım ilçe başkan ve yöneticilerinin ilçe belediye Başkan adayının peşine takılmalarını, örgütü elinde tutan delege ağalarının meclis üyeliği başta olmak üzere park, bahçe, büfe gibi bir takım getirim aracı peşinde koşmalarından dolayı büyükşehir Belediye Başkan adayına çalışılmadığını izah ettim.

Bunun sonucu birkaç gün sonra Ankara’da ziyaretine gittim, sözlü olarakta anlatım.

Evet, Tekin’in bu konuda düşünceleri netleşmiş. Her bölgeye Genel seçimlerdeki gibi birer adet SKM (Seçim Koordinasyon Merkezi) açılması ve burada bu işi yürütebilecek uzmanlaşmış partili üyelerin seçimler için strateji üretmesi konusunda kafasında çelişki olmadığı ve bu konuda dahada netleştiği her halinden belli.

Yerel seçimlerden “çok evvel” seçime yönelik strateji belirlemenin vazgeçilmezliğini gören Tekin bu hamlesini Kabataş’ta bırakmayacağı kesin.

Sanırım kısa bir süre sonra tüm bölgelerde Kabataş merkezden yönlendirilen koordinasyon karargâhları ve her ilçede en az bir tane Büyükşehir adayına çalışan şubeler açılacaktır.

Gelelim İstanbul’u CHP’nin nasıl alabileceğine!

CHP İstanbul’u istiyorsa sadece aday ile bu işi kurtaramaz.

CHP’nin Büyükşehir adayı ile ilçe adaylarını birbirine eklemlenmediği bir çalışma koordine edilmediği takdirde Fatih Sultan Mehmet’i kabrinden çıkartıp aday yapsa ka-za-na-maz(!)

CHP İl, İlçe örgütleri ile Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkan adayları muhakkak uyum içinde ve koordineli çalışmalı.

İlçe Belediye Başkan adaylarının peşine takılan örgüt belki ilçesinde seçimi kazanabilir, ancak; İstanbul’da hezimete uğraması işten bile değildir…

Genel seçimlerde olduğu gibi; İstanbul üç seçim bölgesine bölünüp, seçim sürecinde her hafta başı taktik ve strateji geliştirme, hafta sonu ise değerlendirme (Hafta başı; Ne yapacağız, Hafta sonu; Ne yaptık) toplantıları yapılarak tek merkezden yönetilen ekipler ile bölgesel ve mahallî çalışmalar olmalı…

Bölgesel çalışmalar farklı bir ekip tarafından muhakkak denetlenmeli.

Spontane çalışmalar organizasyon dâhiline alınarak, hem kişi önemsenmeli, hemde kişinin enerjisinden faydalanmalı…

Üye ve seçmeninin enerjisini yadsımayan, heyecanı eksik olmayan bir örgüt ve ondan en iyi şekilde faydalanan sandığa sahip çıkabilen CHP için; İstanbul’u almak hiçte o kadar zor değil.

Aksi takdirde birkaç satır yukarıda dediğimiz gibi; Fatih Sultan Mehmet’i kabrinden çıkartıp aday yapsa “ka-za-na-maz(!)”

Bu durumu gören Gürsel Tekinin Kabataş’ta oluşturmaya çalıştığı ve yan kollarının olacağı karargâh çalışması çok önemlidir. Bu çalışma ciddiyetle yürütülürse CHP bundan çok şey kazanacaktır…