İSTANBUL İÇİN ÖZEL YASA ŞART!

İSTANBUL İÇİN ÖZEL YASA ŞART!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Plancısı Buğra Gökce, deprem riskinin yüksek olduğu İstanbul için ayrı bir kentsel dönüşüm yasası olması gerektiğini ve rezerv alanlarla ilgili yapılan düzenlemenin beklentilerini karşılamadığını söyledi.

Gökce, kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen yasanın İBB olarak beklentilerini karşılamadığını belirtti


İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı, Şehir Plancısı Buğra Gökce, kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen ve kasım ayı başında yasalaşarak özellikle rezerv alanlarla ilgili kaygı yaratan yasanın İBB olarak beklentilerini karşılamadığını söyledi.
Gökce, Reuters ile yaptığı söyleşide deprem riskinin yüksek olduğu İstanbul için ayrı bir kentsel dönüşüm yasası olması gerektiğini belirtti. En az 50 bin kişinin hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli deprem uzun yıllardır deprem riski ile karşı karşıya olduğu bilinen İstanbul halkını bir yandan büyük felaketin acısıyla, diğer yandan beklenen depreme dayanıksız konutlarda yaşadıkları gerçeği ile yüzleşmek zorunda bırakmıştı.

 

Özellikle İstanbul gibi deprem riski olan bir şehirde imar affı çıkan sorunlu binaların dönüşümünü geciktiren engellerin kalkması gerektiğini vurgulayan Gökce, bu konuda yapılması gereken daha acil düzenlemeler varken onların yerine, rezerv alanlarla ilgili yapılan düzenleme ile kamuoyunda soru işareti oluştuğuna dikkat çekti. “İstanbul kentini 6 Şubat depremlerinden sonra depreme ve afetlere hazırlamak anlamında daha yoğun bir mesaiye ihtiyacımız var” diyen Gökce, “Biz İstanbul İmar Yönetmeliği’nde bazı değişiklikler getirmeyi öngördük. Ancak bunlar, özellikle güçlendirmeye yönelik yönetmelik önerilerimiz maalesef merkezi idarenin genele ilişkin yönetmelik düzenlemelerinde yeri ve karşılığı olmadığı için hukuken hayata geçemiyor. Biz istiyoruz ki artık binalar kısmen de güçlendirilsin. Maalesef imar affı uygulamaları, binaları güçlendirme olanağını yok ediyor. Kısmen güçlendirme şansını ise imkansız kılıyor. Örneğin adam kaçak yapı yapmış, iki kat fazla yapmış ellerine siz de imar affıyla yapı belgesi vermişsiniz. Bu bina tamamen yıkılıp yeniden yaptığında eski imar durumuna göre iki kat eksik yapıldığı için yıkıp yapmak istemiyor” ifadelerini kullandı. 

 

İstanbul’un artık büyümemesi gerektiğini söyleyen Gökce, “İstanbul’un daha fazla büyümeye tahammülü yok. İstanbul, su kaynaklarını, doğal kaynaklarını tüketti. İstanbul’a suyu doğudan batıdan kilometrelerce 250 km uzaktan getirmek zorundayız ve bu elektrik parası demek. Bu kamunun sırtına yük demek. Bu kenti daha fazla zorlamanın gereği yok” dedi. Şehircilik Bakanlığı altında Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulduğunu ve arkasından da 6306 sayılı kanunla kamuoyunun “mülkiyet gaspı” diye kodladığı şekilde rahatsızlık yaratan bir yasa değişikliği geldiğine dikkat çeken Gökce, yeni düzenlemenin bakanlığa ilettikleri talepler ile ilgisi olmadığını söyledi. Gökce, “Biz bakanlığa İstanbul’un kentsel gelişimi durdurulmalıdır dedik. Artık yeni rezerv alan ilan ilanları yapılmamalıdır. Yapılacak ise mevcut riskli konutların yerine, afete dirençli ve güvenli konutların nereye yapılacağı birebir eşleştirilerek belirlenmesi. Ayrıca belediyelerin rızası alınmadan rezerv alan ilan edilmesin dedik. Ama bunlara benzeyen maddeler olmadı yeni yasal düzenlemede, rezerv konut alanlarının meskun alanlara da genişletilmesi yönünde bir karar oldu” diye konuştu. 

 


Sayıştay'ın 2022 yılı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) denetim raporu yayımlandı. Raporda, Cumhurbaşkanlığı izni alınmadan bazı kişilerin toplu taşıma hizmetinden ücretsiz yararlanması mevzuata uygun bulunmadı. Raporda, ücretsiz tarife belirleme yetkisinin Cumhurbaşkanına ait olduğu belirtilerek “Bu düzenlemelere rağmen idarece, mevzuatında yer almadığı halde, Cumhurbaşkanınca alınmış bir karar olmaksızın, bazı günlerde tüm kişilere, bazı günlerde ise belirli bazı kesimlere (öğrenci ve sınav görevlileri, meclis üyeleri ve muhtarlar gibi) ücretsiz olarak hizmetten yararlanma hakkı tanındığı, geçiş bedellerinin belediye bütçesinden ödendiği görülmüştür. Kamu kurumları tarafından herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli mal ve hizmet temini yasaklanmıştır. Bu bağlamda mevzuatta taşıma hizmeti bedellerinde indirim yapılabileceğine dair hüküm bulunmayan günlerde (YGS-LYS-YKS vs. gibi),  ücretsiz-indirimli yararlanma hakkı tanınmayan kişilere (sınav görevlileri ve öğrenciler, meclis üyeleri ve muhtarlar gibi), meclis kararı ile uygulanan genel indirimler/ücretsiz kullanımların mevzuatta herhangi bir karşılığı olmadığından, bu şekilde bir uygulama yapılması da uygulamadan kaynaklanan bedellerin belediye bütçesinden ödenmesi de mümkün görülmemektedir” denildi. İBB verdiği yanıtta toplu taşımanın bir kamu hizmeti olduğunu, dini-milli bayramlar, okulların açıldığı ilk gün ve sınav günleri gibi hareketliliğin en üst düzeye ulaştığı günlerde trafik yoğunluğunun azaltılarak yolcuların toplu ulaşım araçlarına yönelmesi adına ücretsiz yolculuklar yaptırıldığını aktardı. Mevzuat hükümlerine aykırı olarak alınan bir kararla, İSPARK AŞ otoparklardan meclis üyeleri, muhtarlar, hakim ve savcılar müfettişler, fahri konsoloslar, gazeteciler, milletvekillerinin  ücretsiz yararlanması mevzuata aykırı bulundu. Üniversite öğrencilerine Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığı olmadan eğitim desteği ödemesi yapılması da rapora yansıdı. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.