İŞTE BUGÜNÜN ÖĞREETMENİ

Son zamanlarda medyada eğitim dünyamızla ilgili haberlere sıkça rastlanıyor.Bu haberler çocuklarımızın başarılarıyla,eğitimin çağdaşlaşma yolunda ilerleyişiyle  ilgili güzel haberler değil,Türk milli eğitiminin karanlığa çekilişiyle ilgili iç karartıcı haberler olduğu için okuyan her insanın içini sızlatıyor.

ORTAÇAĞCI ANLAYIŞ
Eğitim-öğretimle ilgili haberlere konu olan her olay bir öncekine göre daha  ürkütücü oluyor.Teneffüslerde okul bahçesinde dolaşan kız-erkek öğrenciler arasındaki mesafenin en az 50 cm. olmasını isteyen okul müdürüyle ilgili haberden  sonra,kız-erkek öğrencilerin sınıflara aynı merdivenlerden çıkarak girmelerinin caiz olmadığını söyleyen eğitim müdürüyle ilgili haber daha da vahim bulunuyor.
Bir Ortaokulun sınıflarında asılı olan Atatürk resimlerinin o okulun önündeki çöp kutularından çıktığı haberini,okullarda ”Andımız”ın kaldırıldığı haberi gölgede bırakıyor.En son haber bir öncekini unutturuyor.Hepsinin üstüne gelen,sınıflara kara çarşafla giren öğretmen haberinden  sonra,bu Ortaçağ’dan kalma örtünün “demokratikleşme!” adına hükümetçe okullarda serbest edildiği haberi  demokratik-laik kamuoyunun  içini sızlatıyor.Ülkenin geleceğine dair umutlar besleyen insanları öfkelendiriyor,kaygılandırıyor.

İKİ ÖĞRETMEN İKİ OLAY
Okulların yeni açıldığı günlerde Ayvalık’ta bir bayan öğretmenin derslere kara çarşafla girmesi öğrencilerde,velilerde,Cumhuriyetçi kesimde şaşkınlık ve öfke yarattı.Veliler,Atatürk Devrimleri’ne meydan okuyan bu kalkışmayı protesto ederken,okul müdürü bu kışkırtıcı öğretmenin üzerindeki kara çarşafın manto olduğunu,İlçe Milli Eğitim Müdürü de bu olaydan haberi olmadığını söyledi.Bu prokatif olayın bir tertip olduğu,kamuda türbanın serbest edilmesinin hemen öncesinde kamuoyunun nabzını yoklamak için düzenlendiği akıllara geldi.  
Ülke çapında bu olayın şaşkınlığı yaşanırken,bundan da vahim olan bir başka olayın haberi gündeme düştü.Lüleburgaz’da bir İlkokulun birinci sınıf Öğretmeninin körpe çocukları cin,şeytan ve cehennemle korkuttuğu,bu küçük çocukları camiye gitmeye zorladığı,dersleri terk edip zamanının çoğunu camide geçirdiği medyaya haber oldu.Bu duruma isyan eden veliler,çocuklarının geceleri uyuyamaz olduğunu,her şeyden korkar hale geldiğini,ruh sağlıklarının bozulduğunu söyleyerek,bu sözde dindar öğretmenin bu okuldan alınmasını istediler.Oysa hükümetin öğretim ve öğretmen politikası tam da buydu.Hükümete göre dindar ve kindar nesilleri bu öğretmenler yatiştirecekti.
Bütün bu olup bitenlerden sonra Hükümet,okullar başta olmak üzere devlet dairelerinde türbanı serbest etti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aydın Yavuz Arşivi