Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Kalayname!

Gece ölüpte zamanı boşa harcayıp sabah hiçbir şey olmamış gibi dirilen bedenime söverim.

Yüzümü yıkamak için musluktan suyun yerine gelen tısss sesine, aynaya bakıp uzayan sakalıma, geceyi boşa harcayıp ta utanmadan biraz daha uyuyayım diyen gözlerime bakıp bakıp söverim.

Kahvaltıya oturur, günde üç öğün tıkınmak zorunda bırakan mideme söverim.

Evden her çıkışımda kendimizi birilerine karşı korumak zorunda kalıpta kapıyı kilitlememe söverim.

Evimden çıkıp sokakta yürürken beton yığınları arasında balık istifi bu boktan hücrelerde bir robot gibi yaşamak zorunda bırakılışımıza, doğaya olan ihanetimize söverim.

Dışarı çıkar çıkmaz kulağı sağır eden otomobil düdüğüne, kaldırımları park yerine çeviren trafik anarşistlerine ve de değnekçilere söverim.

Sokakta tanımadıkları insanların bile birbirine öfkeyle bakan gözlerindeki huzursuzluklarına kendilerini bir diğerinden korumak zorundalıklarından aldıkları gardlarına söverim.

Düz yolda düşene, çamurda yürüyüpte kaderine şükreden zavallıya söverim.

Patronuna kızıp ta evinde çol çocuğunu özelliklede karısını döven zavallıya söverim.

Kocasında yediği dayağa; Erimdir döverde severde diye kaderine boyun büken karıya söverim.

Tıkış tıkış olmaktan kadınların mahremini ellerindeki çantalarla korumak zorunda oldukları için otobüslere söverim.

Nazi kamlarındaki fırınlara benzer otobüslerde kan ter içinde yaptığımız yolculuğa söverim. (ara sırada olsa metrobüsü kullanıyorum)

“sağlı sollu ilerleyelim” diye bağıran hokkabaz kim ise ona söverim.

“Yeter be kardeşim, hayvanmıyız be” itirazlarına; kafasını çevirip “rahatsız oluyorsan taksiyle git kardeşim” diyen şoföre yağ çeken düzenbaza söverim.

Yine aynı cehenneme, Terimi içmek kanımı emmek için iştahla bekleyen işyerine vardığımda, üç günlük hayırsız ömrümün hemen hemen tamamının burada geçirdiğim için kendime söverim.

Üç beş dakika geç kalındığında “neredesin kaldın ulan, babanın çiftliğimi burası” diye bağıran, patronun gözlerindeki o hırsız hırsa söverim (artık patronum yok).

Bütün gün uğraşıp didinip boşa geçen güne. Karanlık çöktüğünde televizyon karşısında anlatılan yalana, ya da loş bir mekânda yorgun beyinlerin alkole teslim oluşuna söverim.


Yüz kere vereceğim deyipte vermeyene söverim.

Bin kere geleceğim deyipte gelmeyene söverim.

Sendenim deyipte ondan olana söverim.

Arkadaş olup yanaşıp ta düşman olup uzaklaşana söverim.

Kendini adam yerine koyup adam diye yutturmaya çalışanlara yutmayanlara ısrar edenlere söverim.

Kuzu postuna giren kurtlara söverim.

Hak, hürriyet emek deyipte makam mevki sahibi olanlara, olduktan sonra çalıp çırpanlara söverim.

Çaldığı halde çalmıyorum diyenlere, senelerce inkâr edipte zorda kalıp belgeler ortaya çıkınca “ben ihale aldım” diyen hokkabaza vede düzenbaza söverim!

Solcuyum deyipte sağ şeritten yürüyenlere, devrimciyim deyipte faşist olanlara söverim.

Kabul etmediği düşünceye koltuk uğruna teslim olanlara, kıytırık bir mevki uğruna dostlarını satanlara söverim.

Kendisini unutup başka partiyi övene, bunuda matah bir şey gibi övene okkalı söverim.

Ben ona buna boşuna değil, harbiden harbiye hak eden dönek melunlara yanlış olan her şey söverim.

Gereği üzere 40. Kez arz edilmiştir.

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi