Son günlerin savunma modası, Kemal Bey çağırdı, onu neden eleştirmiyorsunuz?
Kâğıttan Kaplan söyleminin altındaki “beklentinin” ne olduğunu anlamamak için zır cahil olmak gerek! Diyorsunuz. Hemen birileri çıkıyor başlıyor figanı feryada “yok efendim onu Kemal Bey çağırdı.”
Adam, “Egede Rumlara soykırım uygulandı” der. Sizde aksini savunur cahilliğini yüzüne vurursunuz. Yine biri çıkar; “yok efendim onu Kemal Bey getirdi” der.
Kemal bey onu, bunu, şunu bunları yapsın, olur olmadık konuşsunlar, konuşurken yanlış yapsınlar, ne ederse etsinler diye mi çağırdı?
Kemal bey seni/sizi çam devirmek, partiyi dibe çekmeniz için mi çağırdı. Size yaldızlı davetiyemi çıkarttı.
Malumunuz, televizyonların vazgeçilmezi açık oturumlar, tartışma programları. Karşıtların içinde en hızlı kim, en hırçın kim, en gürültücü kim ise o en çok dikkat çekendir. En çok dikkat çeken ise televizyonların reyting canavarı uğruna en çok konuk ettiği kişiler olur. İşte o anda onlara sihirli bir değnek değer, çünkü onları artık yolu açılmıştır.
O programlardan kimleri tanımadık ki! Yaşar Nuri Öztürk, Süheyl Batum, Sadettin Tantan, Sırrı Süreyya Yücel, Mehmet Metiner, Altan Tan bunlar Milletvekili olmadı mı? Müntazer Türköne, deprem dede ise direkten döndüler! Hulki Cevizoğlu parti bulamadı, Tuncay Özkan yolda kaldı. Daha kimler kimler bu yoldan geçti!
Bu ismini saydıklarımızın birçoğu sonuç olarak hangi partiden olursa olsun, milletvekili oldular ya, siz ona bakın.
Rıdvan Budak, Bayram Meral, Süleyman Çelebi, Salim Uslu son seçimlerden dolayı ilk aklımıza gelen sendikacılar değilmi?
Bunarın bir kısmı gerçekten partilerden teklif alırken, birçoğu kendileri bu işin peşine düştüler. Sendikalarını, akademik unvanlarını, televizyonları, gazeteleri amaçlarına ulaşmak için kullanmadılarmı?
Seçimlerden 6 ay evvel Genel Başkanların eşiğinde yatarsınız, yakın bulduklarınızla kendinizi parlatırsınız, olmadık yerde kırk takla atar televizyonlara çıkıp göze görünmek için en olmadık uçuk işleri yaparsınız. Sonrada “bizi buraya davet ettiler” dersiniz!
CHP’de, AKP’de, MHP’de hatta DTP bile uçuk çıkışlarla birilerinin dikkatini çekmek için dernekler kuran, Televizyonlarda Genel Başkanlara mesaj yollayanları görmemek için kör olmak gerekmez mi?
Siyasi partilere yakın olan başta işçi ve işveren sendikaları olmak üzere, kurum, kuruluş, dernek ve cemiyetlerin başkanı olup oradan birilerine bak ben güçlüyüm, arkamda da şu kadar güç var beni alın vekil yapın belediye başkanı yapın diyerek el sallayan yine sizler değilmisiniz?
Hep bunlardan bahsedecek değiliz ya, birazda pozitif tarafını görelim bu ülkenin…
Ve unutmayın, bu ülke; çıkar, menfaat, kişisel istikbal beklemeden ÇYDD gibi bir eser bırakan Türkan Saylan’ıda gördü…
twitter.com/HasanHinisli
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.