Kişisel kin uğruna saf değiştirmeler...
Oldum olası sportif transferler beni ne kadar heyecanlandırıyorsa, politik transferler de o kadar tiksindiriyor.
Sportif transferler neden heyecanlandırır:
Spor bir eğlence olduğu için.
Spor bir yarışma olduğu için.
Spor bir gösteri sanatı olduğu için.
Spor keyif veren iş olduğu için heyecanlandırır.
Dünün başka renk forması ile ter döken sporcu işini çok iyi yaptığı için aldığı ücret karşılığı bir başka renk taşıyan takım için ter dökebilir.
Bu bir anlamda sporcunun başarısıdır.
Bu bir anlamda sporcunun işini çok iyi yaptığının bir delilidir, ispatıdır.
*
Spor dışında iş alanındaki transferi de anlarım.
Çünkü orada da parasal bir yanı vardır.
İyi kazanç sağlayan, şirketi kara geçiren yöneticiler pekala başka şirketlere transfer olabilir.
Şayet bu transfer olayı siyaset dünyasında yaşandı mı hemen aklıma kurumlarla değil kişilerle hesaplaşmalar gelir.
Hemen aklıma adam satmalar gelir.
Hemen aklıma küçük hesaplar gelir.
Hemen aklıma ucuz pazarlıklar gelir.
*
Arkadaş bir insan neden siyaset ile uğraşır.
Neden bir siyasi partinin çatısı altına girerek bir şeyler yapmak ister.
Siyaset insana hizmet değil miydi?
Siyaset idoloji değil miydi?
Siyaset inanç değil miydi?
Siyaset ilke değil miydi?
Ne oluyor bu söylemlere de bir çırpıda saf değiştirilebiliyor?
Ne oluyor da birden bire duruş değiştirilebiliyor?
Gönül verdiğiniz bir siyasi partinin yöneticisi, üyesi, başkanı veya herhangi bir organı ile ters düşebilirsiniz.
Bu sizi inanç ve doğrularınızdan alıkoymamalı.
Yoksa size belli bir bedel karşılığı saf değiştirdiğiniz yakıştırılır ki, bunda haksız sayılmazlar.
*
Siyaset kişisel menfaatler uğruna yapılmaz.
Siyaset toplum için yapılır, ülke için yapılır, idealler için yapılır.
Şayet gönül verdiğiniz siyasi parti söylem değiştirirse, yöntem değiştirirse, sistem değiştirirse, ilke değiştirirse, görüş değiştir de sizinle bu görüşler ters düşerse siyasi parti değiştirmeleri anlarım.
Ancak o parti de bir değişme olmaksızın sadece ve sadece kişisel hesap uğruna, kin uğruna, öç alma uğruna siyasi parti değiştiriliyorsa bu kabul edilecek ve onaylanacak bir davranış değildir.
*
Malumunuz dün yine bölgemizde benzer bir siyasi transfer gerçekleşti.
Çatalca’da 2014 yılında CHP’den meclis üyesi seçilen ve 2014 öncesinde 5 yıl boyunca Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’nın yardımcılığını yapan Metin Sezer AK Parti’ye katıldı
AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez, görev yaptığı ilçede CHP'den bir meclis üyesini kendi saflarına kattığı için keyifliydi.
Aynı keyif Metin Sezer de var mıydı, zannetmiyorum.
Kaldı ki neredeyse otuz yıldır yazar çizerim.
Ben daha siyaset sayfasında saf değiştirerek mutlu olan ve uzun süre bu keyfi devam ettiren kimseyi görmedim, duymadım, işitmedim, tanımadım.
Tabi umarım Metin Sezer keyiflidir ve bu keyifiyeti de uzun süre sürdürür.
Sözümüz ve söylemlerimiz kişiselleştirilmemeli.
Genelleme üzerinden okunmalı ve bakılmalı.
Ben siyasi transferleri onaylayanlardan değilim.
Bu durumun da her iki tarafa da (transferi gerçekleştiren siyasi parti) pek yaradığına şahit olmadım.
Bekleyip göreceğiz, haydi hayırlısı...
İYGAD zirvedekileri ödüllendiriyor...
Şimdiden not alın.
22 Ekim 2016 Cumartesi günü saat 13.00 ile 15.00 arasında, '2015 Ylının Zirvedekileri' ödül törenimize bekliyoruz.
Başkanlığını yaptığım; İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği bu sene ilk defa yılın gazetecilerini ödüllendiriyor.
Haber, Sayfa Düzeni, Fotoğraf, Röportaj, Köşe Yazısı, İnternet haber sitesi, Gelecek vaad eden gazeteci adayı, Onur ödülü, olmak üzere sekiz dalda dağıtılacak ödül töreni Beykent'teki Kaya Milenyum AVM'nin zemin katında bulunan, yine bu yıl faaliyete geçen dernek merkezi ve konferansa salonunda gerçekleşecek...
Dağınık makamlar ve Avcılar!
Dünkü köşe yazımızda; Büyükçekmece ve Beylikdüzü belediyelerinin birden fazla belediye binası olduğunu ve başkanlık makamlarını neden dağınık kullandıklarından bahsetmiştik.
Avcılar'dan bu yazımıza yorum yapan bazı okurlarımız Avcılar'da tek belediye binası ve tek başkanlık makamı bulunduğunu bu makamların sonuna kadar herkese açık olduğunu yazmışlar.
Ne diyelim.
Şayet Avcılarlılar bu durumun farkındaysa ve her makama diledikleri anda girip çıkabiliyorlarsa harika bir şey. Demek ki; son günlerde ençok Avcılar Belediyesi'ne işçi baskınlarının yapılması, grevlerin yapılması, ayaklanmaların yapılması, belediye yönetimi ve meclis üyelerinin kavgalı tartışmalarına rağmen bu belediyede tüm makamlar sonuna kadar açık tutulması olağanüstü bir
gelişme!
Sportif transferler neden heyecanlandırır:
Spor bir eğlence olduğu için.
Spor bir yarışma olduğu için.
Spor bir gösteri sanatı olduğu için.
Spor keyif veren iş olduğu için heyecanlandırır.
Dünün başka renk forması ile ter döken sporcu işini çok iyi yaptığı için aldığı ücret karşılığı bir başka renk taşıyan takım için ter dökebilir.
Bu bir anlamda sporcunun başarısıdır.
Bu bir anlamda sporcunun işini çok iyi yaptığının bir delilidir, ispatıdır.
*
Spor dışında iş alanındaki transferi de anlarım.
Çünkü orada da parasal bir yanı vardır.
İyi kazanç sağlayan, şirketi kara geçiren yöneticiler pekala başka şirketlere transfer olabilir.
Şayet bu transfer olayı siyaset dünyasında yaşandı mı hemen aklıma kurumlarla değil kişilerle hesaplaşmalar gelir.
Hemen aklıma adam satmalar gelir.
Hemen aklıma küçük hesaplar gelir.
Hemen aklıma ucuz pazarlıklar gelir.
*
Arkadaş bir insan neden siyaset ile uğraşır.
Neden bir siyasi partinin çatısı altına girerek bir şeyler yapmak ister.
Siyaset insana hizmet değil miydi?
Siyaset idoloji değil miydi?
Siyaset inanç değil miydi?
Siyaset ilke değil miydi?
Ne oluyor bu söylemlere de bir çırpıda saf değiştirilebiliyor?
Ne oluyor da birden bire duruş değiştirilebiliyor?
Gönül verdiğiniz bir siyasi partinin yöneticisi, üyesi, başkanı veya herhangi bir organı ile ters düşebilirsiniz.
Bu sizi inanç ve doğrularınızdan alıkoymamalı.
Yoksa size belli bir bedel karşılığı saf değiştirdiğiniz yakıştırılır ki, bunda haksız sayılmazlar.
*
Siyaset kişisel menfaatler uğruna yapılmaz.
Siyaset toplum için yapılır, ülke için yapılır, idealler için yapılır.
Şayet gönül verdiğiniz siyasi parti söylem değiştirirse, yöntem değiştirirse, sistem değiştirirse, ilke değiştirirse, görüş değiştir de sizinle bu görüşler ters düşerse siyasi parti değiştirmeleri anlarım.
Ancak o parti de bir değişme olmaksızın sadece ve sadece kişisel hesap uğruna, kin uğruna, öç alma uğruna siyasi parti değiştiriliyorsa bu kabul edilecek ve onaylanacak bir davranış değildir.
*
Malumunuz dün yine bölgemizde benzer bir siyasi transfer gerçekleşti.
Çatalca’da 2014 yılında CHP’den meclis üyesi seçilen ve 2014 öncesinde 5 yıl boyunca Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’nın yardımcılığını yapan Metin Sezer AK Parti’ye katıldı
AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez, görev yaptığı ilçede CHP'den bir meclis üyesini kendi saflarına kattığı için keyifliydi.
Aynı keyif Metin Sezer de var mıydı, zannetmiyorum.
Kaldı ki neredeyse otuz yıldır yazar çizerim.
Ben daha siyaset sayfasında saf değiştirerek mutlu olan ve uzun süre bu keyfi devam ettiren kimseyi görmedim, duymadım, işitmedim, tanımadım.
Tabi umarım Metin Sezer keyiflidir ve bu keyifiyeti de uzun süre sürdürür.
Sözümüz ve söylemlerimiz kişiselleştirilmemeli.
Genelleme üzerinden okunmalı ve bakılmalı.
Ben siyasi transferleri onaylayanlardan değilim.
Bu durumun da her iki tarafa da (transferi gerçekleştiren siyasi parti) pek yaradığına şahit olmadım.
Bekleyip göreceğiz, haydi hayırlısı...
İYGAD zirvedekileri ödüllendiriyor...
Şimdiden not alın.
22 Ekim 2016 Cumartesi günü saat 13.00 ile 15.00 arasında, '2015 Ylının Zirvedekileri' ödül törenimize bekliyoruz.
Başkanlığını yaptığım; İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği bu sene ilk defa yılın gazetecilerini ödüllendiriyor.
Haber, Sayfa Düzeni, Fotoğraf, Röportaj, Köşe Yazısı, İnternet haber sitesi, Gelecek vaad eden gazeteci adayı, Onur ödülü, olmak üzere sekiz dalda dağıtılacak ödül töreni Beykent'teki Kaya Milenyum AVM'nin zemin katında bulunan, yine bu yıl faaliyete geçen dernek merkezi ve konferansa salonunda gerçekleşecek...
Dağınık makamlar ve Avcılar!
Dünkü köşe yazımızda; Büyükçekmece ve Beylikdüzü belediyelerinin birden fazla belediye binası olduğunu ve başkanlık makamlarını neden dağınık kullandıklarından bahsetmiştik.
Avcılar'dan bu yazımıza yorum yapan bazı okurlarımız Avcılar'da tek belediye binası ve tek başkanlık makamı bulunduğunu bu makamların sonuna kadar herkese açık olduğunu yazmışlar.
Ne diyelim.
Şayet Avcılarlılar bu durumun farkındaysa ve her makama diledikleri anda girip çıkabiliyorlarsa harika bir şey. Demek ki; son günlerde ençok Avcılar Belediyesi'ne işçi baskınlarının yapılması, grevlerin yapılması, ayaklanmaların yapılması, belediye yönetimi ve meclis üyelerinin kavgalı tartışmalarına rağmen bu belediyede tüm makamlar sonuna kadar açık tutulması olağanüstü bir
gelişme!