İlyas Öztekin

İlyas Öztekin

KRİTER

KRİTER

Kriter İngilizce bir sözcüktür. Türkçesi ölçüt kıstas anlamında kullanılır. Yaşamın her alanında toplumların kültür ve eğitim düzeyine ülkelerin yönetim biçimine mevcut yasalara alışkanlıklara gelenek ve göreneklere siyasi ve sosyal eğilimlere yapılan iş ve eylemin özelliklerine göre belirlenen ve her konuda ya önceden yada toplumun değer yargılarına göre genelleme yapılarak varılmış kriterler(ölçütler) vardır.Bu ölçütlere uymazsanız oyunu kuralına göre oynayamayan oyuncular gibi diskalifiye olursunuz.                                                           

 

Son günlerde ana muhalefet partisi genel başkan yardımcısı Süheyl Batum’un TSK.için söyledikleri aslında kral çıplak tanımına uymaktadır.Ancak siyasetin kriterlerine ters düşen bu söylemin amacının saptırılacağını siyasete soyunan bir anayasa profesörünün hesap etmesi gerekirdi.

 

TSK. lerini tasfiye etmek halkın gözünden düşürmek için her türlü yasal gayri yasal yollara entrika ve düzmece kanıtlara medya yoluyla yargısız infaza dayanan gayretlerini unutanlar Sayın Batum’un bu sözlerini gündeme taşıyarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmaktadırlar. Sanki bu ordunun en üst yönetimi için ‘’iyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz’’’otur oturduğun yerde sen benim memurumsun’diyen hayali suikast yaygarasıyla ordunun en kritik bilgilerini ayağa düşüren, Habur da teröristleri karşılayıp İmralı ile görüşmeler yapan, şehitlere kelle diyen, ömrünün 20–30 yılını terörle savaşa adamış askerlerin gece yarısı evlerinin basılıp gözaltına alınma kararlarını veren siyasi irade onlar değilmiş gibi yazılı ve görsel basın başta olmak üzere Batum için infaz masaları kurmuşlardır.

 

Batum, demokrasiye inanmış yetkin bir insandır. Fakat bazı siyasetçilerin cambazlık ve kelime oyunlarıyla insanları uyutma yöntemlerini var olmayanı varmış gibi göstermedeki maharetlerini daha öğrenememiştir.                     

 

Söylemek istediği; yargı hariç ülkedeki tüm kurumların yeniden dizayn ve tasfiyeye karşı ses çıkaramamalarının yanında çok güçlü ve saygın bir ordu olan TSK’nin demokratik hakkı olan savunma hakkını mevcut yasalara uygun olarak kullanamamasıdır. Bunda da yerden göğe kadar haklıdır. Yüzlerce ordu mensubu tutuklanmış hapishanelerde çile doldurmaktadır. Çoluk çocukları aileleri mağdur olmuşlardır.

 

TSK. leri meselenin başında kendi içinde gerçekten darbe planları hazırlayanların olduğunu tespit etmişse bunun için emniyetten mitten c.savcılarından önce mevcut yargılama prosedürlerine göre hızla zanlıları askeri mahkemelere sevk etmesi ve suçluların en ağır cezalara çarptırılmasını sağlamalıydı. Yıllarca TSK. de astlarını demir yumrukla yönetenler emekli olduktan sonra darbecilik oynamışsa TSK’nin bunları savunması düşünülemez.

 

Cumhuriyet tarihimizde askeri darbeler hep sağ iktidarların işine yaramış ve darbe sonrası onların iktidara gelmesini sağlamıştır. CHP. yi darbeden yana göstermek bu ülkede söylenecek en büyük yalandır. Bir CHP yöneticisinin darbeden yana tavır alması kendi ayağına kurşun sıkmaktan başka bir şey değildir.                                                               

Önceki ve Sonraki Yazılar
İlyas Öztekin Arşivi