Karacaoğlan'ın yüreği Cennet'te attı..!

Anadolu’nun yetiştirdiği halk ozanları arasında ayrı bir yere sahip olan Karacaoğlan, eserleri eşliğinde anıldı. Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Aşk Bülbülü: Karacaoğlan” adlı programda, Karacaoğlan türküleri seslendirilirken, hakkındaki söylence ve efsanelerden kesitler sunuldu.

Küçükçekmece Belediyesi tarafından Aralık ayı kültür sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen söyleşi ve dinleti programına, Küçükçekmeceli öğrenciler katıldı. Moderatörlüğünü Necip Fazıl Kurt’un yaptığı söyleşide, gazeteci-yazar Ahmet Özdemir Karacaoğlan söylenceleri ve efsanelerinden kesitler sundu. Programda Türk Halk Müziği sanatçısı Mustafa Tatlıtürk de ünlü ozanın eserlerini seslendirdi.

KARACAOĞLAN ESKİMİYOR, UNUTULMUYOR

Programın başında kısa bir değerlendirme yapan Ahmet Özdemir, “Karacaoğlan halk edebiyatındaki aşıklık geleneği içerisinde ayrıcalıklı yeri olan bir ozanımız. O her şeyden önce bir sevgi adamı. Karacaoğlan’daki sevdanın türlü şekilleri, halkın yüreğine öyle yer etmiş ki dört yüz yıldan beri yaşıyor. Eskimiyor, unutulmuyor, değerinden hiçbir şey kaybetmiyor. Tabi bunun nedenleri var. En başlıca nedeni dilindeki yalınlık, anlatım, ahenk, bütünlük. Bunlar Karacaoğlan’ın sevilmesini pekiştiriyor.” diye konuştu.

SOHBET TÜRKÜLERLE BAŞLADI

Söyleşisinde Çukurova yöresindeki bir geleneğe değinen Ahmet Özdemir, “Çukurova, Karacaoğlan’ın vücut bulduğu yörelerden biridir. Burada aşıklar türkü meclisine muhakkak bir Karacaoğlan türküsü söyleyerek başlarlar. Biz de sohbetimize bir Karacaoğlan türküsüyle başlayalım.” diyerek sözü Türk Halk Müziği sanatçısı Mustafa Tatlıtürk’e bıraktı. Tatlıtürk, insanın ruhunu ürperten aşk dolu Karacoğlan türkülerini seslendirdi. ‘Bülbül Havalanmış Yükseklerden Uçar’, ‘İşte Geldim Karagözlüm’, ‘Bağlandı Yollarım Kaldım Çaresiz Oy’ gibi Karacaoğlan türkülerini yorumlayan Mustafa Tatlıtürk seyircileri hüzünlendirdi.

KARACAOĞLAN VE ELİF’İN HAZİN HİKAYESİ

Konuşmasında çoğunlukla Karacaoğlan hakkındaki efsane ve söylencelere yer veren Ahmet Özdemir, Karacaoğlan ve Elif hakkındaki bir söylenceyi de seyircilerle paylaştı. Anadolu’da Karacaoğlan hakkında birbirine benzer birçok söylencenin üretildiğini ifade eden Özdemir, söyleşinin sonunda Karacaoğlan ve Elif’in hazin hikayesini ise şu sözlerle aktardı:

“Karacaoğlan, bir gün düğünde çalarken, sazının teli kopar. İçine kurt düşer hemen obaya koşar. Çadırına gittiğinde Elif’i, babasının yeğeni Halil’le aynı yatakta uyurken bulur. Öldürmek ister ama üstlerini öreterek ortalıktan kaybolur. Daha sonra yıllarca Karacaoğlan’dan haber alınamaz. Elif, gözü yaşlı gerçeği anlatmak için Karacaoğlan’ı arar ama bulamaz. Ancak yıllar sonra Karacaoğlan, Elif’in Halil yeminini bozup onları rahat bıraksın diye zorla birlikte uyuduğunu, aslında birbirlerine hiç dokunmadıkları gerçeğini öğrenir. Karacaoğlan gerçeği öğrenince düşer Elif’in yoluna ama ona mezarlığı gösterirler. Karacaoğlan mezarın başında bir türkü söyler, sazını dut ağacına asar ve oraya yığılır kalır. Karacaoğlan’ı hemen karşı tepeye gömerler. Derler ki bahar geldiğinde o tepenin üstünde biri mavi biri yeşil iki ışık yükselir gökyüzünde ve daha sonra birleşirler. Karacaoğlan ve Elif’in sevgileridir bunlar.”