Mehmet Mert

Mehmet Mert

Lütfen benim 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'mü kutlamayınız...!

Lütfen benim 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'mü kutlamayınız...!

Lütfen benim 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'mü kutlamayınız...!

Yarın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü.
Öncelikle biz kendi adımıza her 10 Ocak günü bir etkinlik yaparak bu
günü anmaya çalışıyoruz.
Tabi bu günümü unutmayan bir çok siyasilerde bazı etkinlikler düzenliyorlar.
Mesela bugün Esenyurt'ta iki önemli kahvaltı var.
Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu ve eski başkan Dr. Gürbüz
Çapan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla gazetecilere
kahvaltı veriyor.
Çapan Kanatçı Ova'da, Kadıoğlu ise Kaya Ramada Otel'de gazetecileri ağırlayacak.
Her iki kahvaltıda sabah saat 10.00'da.
Şimdi Esenyurt'ta görev yapan gazetecilerin vah hakine.
Hangisine gitse diğerine gitmeyeceği için üzülecek.
Sağlık olsun.
Neyse biz kısaca bu günün önemine değinelim.
Sonra yine kısa bir yorum yaparız.

10 OCAK günü ne oldu?

1961 yılında gazetecilerin çalışma haklarında önemli iyileştirmeler
getiren 212 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesi üzerine, 9 gazete
sahibi, yasayı protesto etmek için 3 gün boyunca gazeteleri
yayımlamama kararı aldılar. Bu gelişme karşısında, gazeteciler 10 Ocak
1961 günü haklarına ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak amacıyla Sendika
binası önünde toplanarak Vilayet'e kadar bir yürüyüş yaptılar.
Gazeteciler, patronların boykot kararı karşısında ise Sendika'nın
öncülüğünde, BASIN adıyla kendi gazetelerini 11-12-13 Ocak 1961
tarihlerinde yayımladılar.

O tarihten sonra 10 Ocak, "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak
kutlandı. 1971 yılındaki 12 Mart müdahalesinden sonra ise çalışanların
hakları ve basın özgürlüğüne getirilen kısıtlamalara tepki olarak 10
Ocak, "Bayram" olmaktan çıkarıldı ve "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak
anılmaya başladı.

İşverenlere, iş sözleşmelerinin "yazılı olarak yapılması",
sözleşmelere "işin nev'i", "ücret miktarı", "gazetecinin kıdemi",
öğelerinin mutlaka konulması, "ücretlerin peşin ödenmesi" gibi bazı
yükümlülükleri getiren ve bugün kısaca "212 Sayılı Yasa" olarak anılan
yasa, gazetecilik mesleğine girenlere ve çalışmakta olanlara, kısıtlı
da olsa bazı haklar getirmiş, o güne dek görülen başıboşluğa kısmen
son vermiştir.

Bu gün bu yasadan eser yok!

Ama ne yazık ki gelinen bu noktada bu gün 1961 yılında gazetecilerin
çalışma haklarında önemli iyileştirmeler getiren 212 sayılı Yasa'dan
eser kalmadı.
Giderek gazetecilerin hakları ellerinden alınmaya başlandı.
Eskiden sarı basın kartı sahibi gazeteciye tanınan; elektrik, telefon,
ulaşım gibi indirimler artık uygulanmamaya başlandı.
İşverenler yapılan sözleşmeler ile artık eskisi gibi gazetecileri
kollamıyor, bilakis daha çok kendi lehine anlaşmalar yapıyor.
Artık günümüz gazeteciliği tamamen reklamcılığa dayalı olarak
yapılmaya başlandı.
İnternet çağının da getirdiği özelliklerden dolayı artık muhabircilik
ve fotoğrafçılıkta yapılmamaya başlandı.
Televizyonda gazeteciler dışında her meslekten kişilere görevler
verildi, programlar yapıldı.
Bir gazeteci türkü söyleyemez, sahneye çıkamaz ama; bir türkücü
şarkıcı çok kolay bir şekilde muhabirlik yapabiliyor, televizyon
programı yapabiliyor, röportaj yapabiliyor.
Durum böyle olunca ise ortaya seviyesizce habercilik ve yayıncılık
çıkmış oluyor.
Anlayacağınız zaman gazetecilerin aleyhine gelişti ve gelinen bu
noktada  her gazeteci kendisine yeni ekmek kapıları aramaya başladı.
Kısaca artık şu 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü pek anlamını taşımaz oldu.
Formalite bir kutlamadan başka içinde her türlü komedi olan 10 Ocak
Çalışan Gazeteciler Günü'ün de tıpkı 1961 yılındaki eylem gibi bir gün
eylemle ortadan kaldırılması gerekiyor.
Benim düşüncem bundan ibarettir.
Lütfen benim 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'mü kutlamayınız...!
Saygılarımla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi