MED CEZİR
Bir gazeteci arkadaşımız var.
CHP Kılıçtaroğlu ve Silivri belediye başkanı Özcan Işıklar’ın milli yeminli düşmanlık yazarı.
Bakıyorsunuz 15–20 gün kayboluyor. Birden med cezir gibi gidip geliyor.
Kaldığı yerden saldırıya devam ediyor. Bu kez meslektaşlarını karalıyor etik olmayan bir şekilde onları töhmet altında bırakacak sözler söylüyor. Sen kimsin kardeşim insanların onurlarıyla oynuyorsun. Kim kimi satın almış. Seni satın alacak bir sahibin olabilir ama benim gibi gazeteciliği hobi olarak yapanları satın alacak adamın kilosunu pazara çıkarırım. CHP ile onun genel başkanı ile
sorunun nedir bilmiyorum ama şu AKP hayranlığın yok mu inan sana çok
yakışıyor. Zorla şartları belki Milletvekili adayı yaparlar seni. Çanakkale üzerine
yazacaklarının içeriği hakkında şimdiden bilgi
sahibi oluyoruz. Yazdıklarına araştırmalarına yardımcı olur diye sana yakın
zamandaki bir anımı aktarayım. Geliboluda merkezde bir türbe var. Aşağısında
deniz kenarında da bir mezar -yatır diyorlar-.Adı Bayraklı baba. Hergün o
mezara gelenlerin o türbeyi ziyaret edenlerin önündeki rehberleri bir dinle ne
anlatıyorlar. Ben dinledikçe orada olay çıkarıp linç edilmeyi göze alamadım.
Rehber Bayraklı babanın tek başına arkasında yeşil sarıklılarla nasıl düşman
ordusunu yok ettiğini bayrağı yere düşürmemek için nasıl masalsı mücadele
verdiğini savaşları askerlerin değil yeşil sarıklı evliyaların kazandığını sanki
orada savaşan tek asker yokmuş binlerce şehit verilmemiş gibi anlattığına şahit
olacaksın. İşte sayın başbakanın insani vicdani bir görev olarak yerine getirdiği
Çanakkale deki şehitliklerin bakımı işine olan hayranlığını anlatırken bunları da
yaz istersen. Gelelim senin artık oy vermeyeceğin söylemine. Oy vermek yurttaş olmanın gereğidir.İnsanların siyasi tercihleri ülkenin geleceğini belirler.Sen o tercihi yapmayacaksan bu ülkenin geleceği ile siyasi partilerin liderleri ile
partilerin programlarıyla ilgili söz söyleme hakkına sahip değilsin. İyi bir
profesyonel gazeteci olsaydın bu gün ulusal basında önemli bir yayın organında
yazıyor olurdun.
Sana kolaylık olsun diye söylüyorum. Önceki yazılarıma bakarsan Özcan
Işıklar’ı tanımadığımı yazdığımı görürsün. Silivri’ye ayda bir balık yemek için
giderim. Bir kaç yerel gazeteci arkadaş ve emekli meslektaşlarımın dernek
başkanı dışında tanıdığımda yoktur. Zaten yazdıkların benimle alakalı değil.
Bana yönelikte değil.
Ancak kimleri kastettiğini biliyorum ve onlar adına seni
kınıyorum.
