Görüldü ki bu ülke insanı sevdiklerini veda etmez, ülkenin DNA’sıyla kimseyi oynatmaz. Bizim gördüğümüz görmeyenler halen ülkenin temel değerleriyle oynuyorlar.

İstanbul Boğazına yapılan ikinci köprüye Fatih adının verilmesine kılını kıpırdatmayan aynı halk üçüncü köprüye Yavuz ismine bir o kadar tepki vermiştir.

Yine aynı halk Gezi olayları boyunca bir şey söylemeye çalışmıştır.

Ne yazık ki mevcut iktidar bunu anlamamak adına sürekli bilgi çarpıtma yaparak kendi oydaşlarına karşı bir öteki yaratmanın hesabı içinde olup suç işlemektedir.

Bu memleketin suyuna otuna toprağına değer katan bu toprakları yurt edinmiş ve Emek harcayan, Türküne, Kürtüne, Zaza’sına, Arnavut’una, Ermeni’sine, Rum’una, Boşnak’ına, Çerkez’ine, Alevi’sine, Sünni’sine, Hanifi’sine, Şafisine, Katolik’ine, Müsavisine, Ortodok’suna, Yezidisine, Ateistine, Solcusuna, Sağcısına siyasi olanına veya olmayanına, memuruna,   işçisine, köylüsüne, kentlisine, öğrencisine, öğretmenine, esnafına, çırağına; suçlu suçunu bu insanlara karşı işlemektedir.

Ne diyor Kadir Topbaş; “O meydanın adı Rabia olacak.”

Siz ne kadar değiştirirseniz değiştirin o meydanın adı “Esenler Meydanı” olarak anılacaktır.

Bakınız bu ülkede Cumhuriyet Meydanı, Atatürk meydanı dışındakiler sadece ve sadece o semtin adıyla anılır. Örnek isterseniz; Taksim meydanı, Kadıköy meydanı, Çağlayan meydanı, Sultanahmet meydanı, Konak meydanı, Orhangazi meydanı, Alaçatı meydanı.

Halen Taksim Gezi parkındaki talepleri tepkileri anlamamış durumdasınız!

Halen “kestiğim kütük, çaldığım düdük” diyorsunuz!

Halen “ben yaparsam yaparım kimse karışamaz” diyorsunuz.

Ve halen “oldubittiye” getirmeye çalışıyorsunuz!

Taksimden ülkeye, hatta dünyaya yükselen ses dedi ki; Bizim etnik kimliğimizle, kişiliğimizle, namazımızla, orucumuzla, dinimizle, dinsizliğimizle, giyimimizle kuşamımızla, içkimizle, gecemizle gündüzümüzle, müziğimizle, siyasetimizle, sporumuzla oynamayın. Oynarsanız biz sizle öyle bir oynarız ki, aklınızı alırız.

Evet, mevcut iktidar aklıselim kararlar veremiyor. Bundan sonrada veremeyeceğe benziyor.

Bu ülkede Taksimin adı direnişin adı olmuştur. Taksime bulaşmak, ateşte yanmaktır. Başbakan Taksimde yenilmiştir. Yenilmez denilen Başbakan Taksimde muktedirliğinin sonuna gelmiştir. Başbakan duyarlı davranmayıp aksine geri adım atarak bu güne kadar verdiği sarsılmaz lider karizmasını bırakın çizdirmeyi toptan yerle bir etmiştir.

11 Haziran 2011 Genel seçimlerinden sonra yazdığım bir yazımda “kaçarı yok bu hükümet gidecektir, tünelin ucunda ışık görülmüştür bunların birkaç yıl kaldı” demiştik!

Evet, bu hükümet gidecek, hemde arkasından teneke çalınarak gidecektir. Türkiye sabretsin ve ne yaptığını bilsin, çok az kaldı. Siz deyin 6 ay, ben diyeyim 1 yıl(!) Ya öne çekilen bir Genel Seçim, ya da istifa ederek te olsa gidecekler…

 twitter.com/HasanHinisli