Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Milliyetçili boyayıp ulusalcılık yapmışlar!

Tüm Dünyada gerilerken Türkiye’de milliyetçilik neden yükselir?

Ülke, siyasi ve ekonomik bir karışıklığa doğru sürükleniyor. Milliyetçiliğin bütün partilere egemen olduğu bu dönemde, AB’yle ilişkiler ister istemez minimize oluyor. Demokrasi ilerlemiyor aksine geriliyor. siyasi kaos çoğalıyor. İşin garip olanı, Milliyetçiliğin yükselmesiyle krizlerin artması ve demokrasinin gerilemesi arasında bir paralellik görülüyor. Muhtemelen bu durum milliyetçilikle demokrasi bağdaşabilir mi sorusunu akla getiriyor.

Neden Türkiye Avrupalılaşma yolunda ilerlerken ansızın yeniden milliyetçiliğe kaydı, demokrasiden uzaklaşmaya başladı?

Milliyetçilik birbirinden ideolojik olarak çok farklı gözüken siyasi partilerde nasıl bu kadar kolayca ortak değer oldu?

Bizce bu ortak milliyetçilik Türkiye’nin sorunlarını çözmüyor aksine dahada fazla büyütüyor!

ABD’de 50 yıl kadar önce yok olan, aslında bu güne kadar pekte olmayan milliyetçilik 80’li yıllarda Avrupa’da da terk edilmeye başlamış olup AB kısaltmalı Avrupa Birliği’nin kurulmasıyla en son darbeyi de yemiştir.

Bu değişim önümüzdeki süreçte dalga dalga Asya ve Afrika ya yayılacak olup, Ulus devletler, aşiret ağalarının ve şeyhlerin denetiminde küçük küçük minimize kent/ülkelerin oluşacağı ve emperyalist güçlerin daha kolay yöneteceği bugün 200 olan sayının 1000 tane kukla vali/polis/site devletlerine dönüşecektir.

“Hiçbir zaman Milliyetçi/millici/uluscu/ulusalcı olmadım, lakin Ulus devletlerin emperyal güçlere karşı ‘en büyük örgütlü güç olduğuna’ inanan bir yurtsever olarak tüm yurtseverlerin emperyalist güçlerin istediği ulus üstü yenidünya düzenine karşı olmalarının ve bunun gereği ulus devletleri desteklemelerinin gerekliliğine de inanırım.”

İnsanlar yaşadığı yerleri ve orada yaşayanları sevmek zorundadır, bu sevmenin adınada milliyetçilik/ulusalcılık değil “Yurtseverlik ve Halkçılık” denilir!

Milliyetçilik ‘biz’i, homojen, aynı tip insanlardan oluşan bir şey olarak görürken. “Öteki”ne karşı farklılıkları gidermek birbirine benzeşmek yakınlaşmak görüntüsü altında kendinden olmayanı asimile etmeye çalışmaktan geri durmaz. Asimile edemezse, ötekini yok etmeye kadar varır iş(soykırım).

Bir fabrikada sınıf bilinçsiz işçiler öncelikli olarak kendi milletinden, sonra kendi memleketinden, daha sonra kasabasından, ondan sonra köyünden, en sonunda ise akrabasından olanlarla yakınlaşıyorlar. “Ben ve öteki!”

Bir siyasi partide parti içi seçimler yapılırken delege pazarlığı yapılıyordu. Mahallede oturanların büyük bir çoğunluğu aynı şehir insanıydı. Diğer şehirlere göre en çok delegeyi onlar almıştı, fakat kavga durulmamıştı. Sonra şehir içi paylaşım yapıldı. Daha sonra şu ilçeden bu ilçe daha çok delege aldı kavgasına dönüştü. Sonra ilçeler arası paylaşım yapıldı ama kavga bitmemişti. Şu köy fazla bu köy az delege aldı diyenler vardı. Buda atlatıldıktan sonra iş çözüldü sanılırken kavga halen devam ediyordu, meğerse bazı köylerin aşağı mahallesi yukarı mahallesi varmış, biri diğerinden fazla delege almış! Evet, “Ben ve öteki!”

Türkiye’de CHP’ye özgü anti-emperyalist ortanın solu ve evrensel sol ideoloji ile pek uyuşmayan bir görüştür ulusalcılık. Genelde Türkiye’de ideolojik olarak Kemalizm’i kendilerine kalkan yapar, bunuda ulusalcılık diye savunurlar.

Milliyetçilik isminin neden Ulusalcılık olduğuna gelince; Türkiye de 12 Eylül öncesi Ülkücüler ve Milli Cephe hükümetleri tarafından pekte iyi itibarı olmadığı için sol kesime daha şirin gözükmek adına Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan bir kavram değişikliği ile o güne kadar bu kadar sık kullanılmayan “ulusalcılık” ismi milliyetçiliğin yerine kullanılmaya başlanılmıştır. Bu durumu Doğu Perinçek ise Millicilik diye sunmaktadır.

Ulusalcılıkta esas amaç emperyalizm karşıtlığı gibi durmasına rağmen kendisine dokunulmadığı sürece emperyalizmle işbirliğinden hiç kaçınmamıştır(bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın örneğindeki gibi).

Milliyetçilik olarak, köktenciliği değil aynı devlet altında yaşayan ortak kültüre sahip “halkları” tek bir ulus olarak gördüğü iddia edilmesine rağmen, “ulusalcılığın tanımlanması” kavram kargaşası yaratan bir durumdur…

İlk yayın tarihi 25.12.2009

 

 

twitter.com/HasanHinisli

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi