Sevim Güney

Sevim Güney

Muhabbetle

Muhabbetle

Sabahın erken saatlerinden beri elektrikler kesik.  
Arıza var, herhalde gün içinde halledilir deyip, ilgilenmeden çıktım evden.
Gece geldim, yine yok! Ne olacak şimdi? Hiçbir iş yapılmıyor karanlıkta!
Haydi bakalım, birilerini ara bul, sorunu halletmeye çalış. 
Gecenin bir vakti, kimi bulacaksam bu saatte? 
Birkaç dairede daha problem varmış ama arızanın ne olduğu bilinmiyor. 
Neyse, site yönetiminden bir görevli denk geldi, ana şalterlere bakalım deyip gitti. 
Bekle Allah bekle!  Odada volta atıyorum, gelen giden yok. 
Herhalde onaracak kimseyi bulamayıp gittiler diye düşündüm.
Mum yakıp, sabahı beklemekten başka çare yok.
O arada, kafam eski günlere gitti. Çocukluğumuzda bu kadar garip gelmezdi elektrik kesintisi. 
Çünkü; sık sık kesilirdi ve biz bu duruma alışmıştık.
Yaşım henüz ufakken,  herkes işe güce, televizyona daldığında içimden hep elektrik kesilsin
isterdim. Oysa o zamanlar paylaşacak zamanlarımız da şimdikine göre fazlaydı, fakat
yine de yetmiyormuş demek ki. 
Elektrikler kesildiği anda bütün ev halkı bir araya toplanır, eski günlerden bahsetmeye başlardı.
Annemle babama ait çoğu şeyi o elektrik kesintilerinin olduğu zamanlarda öğrendim. 
Akrabaları, arkadaşlarını, tanışmalarını, evliliklerini, bebekliğimizi, yaramazlıklarımızı…
Gece masalının içine dalmış gibi, dünyadan kopup dinlerdik. 
Elektrik geldiği anda büyü bozulurdu, sohbet kendiliğinden bitiverirdi. 
Üzülürdüm…
***
Şimdi herkes bir yerlerde olduğundan, bu gece hiçte zevkli gelmedi. 
Uğraşılacak şeyler çoğalıp, herkes odasına çekildiğinden, evde insanlar birbirlerini görmez 
oldu. 
Birileri gelip şu elektrik sorununu çözsün diye sabırsızlıkla beklerken, ben yine çocukluğumun 
bahçesinde dolaştım. Ne kadar hasretiz sohbete, muhabbete. 
Bir araya gelipte, ağız dolusu kahkahalara, neş’eye ne kadar hasretiz.
Artık toplanma merkezi olmadığından, ilk defa elektriklerin kesik olmasından hoşlanmadım. 
Bir an önce, birileri bu işe bir çare bulsun diye beklerken, pencereden etrafı seyrediyordum. 
Hoş, seyredecek bir şey de yok zaten, kedi köpek bile yok. 
Aradan epey zaman geçtikten sonra, kapı çalındı ve elektrik sorunu çözüldü.
Oh! rahatladım. Konuşacak kimse olmayınca, karanlıkta oturmanın hiçbir anlamı yokmuş. 
Ama yine de çocukluğumu hatırlattığı için, arızaya kızamıyorum. Elektrik kesintisi, geçmişe 
bir yolculuk yaptırıp, zamana geri getirdi beni.
Hayat; nasıl olursa olsun, ne olursa olsun, muhabbetle neşe ile güzel. 
Muhabbetiniz, muhabbetimiz daim olsun.
Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sevim Güney Arşivi