Mehmet Mert

Mehmet Mert

Nankörlük..!

Nankörlük..!


Bir 10 Kasım sabahını daha geride bıraktık.
Eline bayrağını alan Atasına koştu.
Anıtkabire koştu.
Meydanlara koştu.
Bir tek kişi hariç.
Hem de herkesten önce orada olması gereken kişi olan; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hariç!
Evet 1938'den bu yana ilk kez bir 10 Kasım töreni başbakan olmadan yapıldı.
10 Kasım'da herkes güzel ülkemizi bize kazandıran Atatürk'e koşarken, Başbakan Endonezya ve Brunei ziyaretlerine koştu.
Özürü kabahatinden büyük!

Endonezya ve Brunei ziyaretlerinin ardından Türkiye’ye dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a 10 Kasım törenlerine katılmaması konusundaki tartışmalar sorulduğunda ise "Anayasal suç mu, yasal suç mu? Peki ana muhalefet 29 Ekim törenlerine neden katılmadı. Bu da resmi törendir. Ama muhalefeti orada göremedim."
Demek ki Anayasal zorunluluklar olmaz ise Erdoğan ne bir kutlamaya katılacak ne de Atatürk'e saygı gösterecek.
Bu açıklamadan ben bunu anlıyorum, aksini anlayan beri gelsin.
10 Kasım sabahı Atatürk'e koşanların hiçbir zorunluluğu yoktu Sayın Başbakan. Ama nankör değillerdi.
Bu toprakları, bu güzel Cumhuriyeti, bu güzel ülkeyi onlara kazandıran komutana saygıları vardı, şükranları vardı, minnet borçları vardı.
Üstelik o insanların hiç birisi Cumhuriyet sayesinde ne Başbakanlık koltuğuna ne de başka bir koltuğa oturmuşlardı.
"Bir edene, bir eden bulunur."  

'Bir edene bir eden bulunur' deyimini oldum olası çok tutarım.
Bakın Mustafa Kemal olmasaydı kıyı kaptanının oğlundan başbakan, demircinin oğlundan da cumhurbaşkanı olmazdı. 
Farkında mısınız; 100 yıllık Cumhuriyet ülkesinde ilk defa Başbakanlık koltuğuna oturan birisi Atatürk'e kafa tutmaya kalkıyor.
10 yıl başbakanlık yapmak ile bu ülkenin önderliğine soyunuyor.
Atatürk'e yakıştırılan Ulu Önder tanımlamasını doğru bulmuyor.
Ağzından bir gün bu kelime çıkmıyor.
Ayetler var!

Hadi evrensel ve etik kuralları bir an bir kenara bırakalım.
 “Nankörlük”,  görünen, bilinen bir iyiliği inkar etmek kadar Kur’anda da defalarca ayetlere konmuştur. 
 “Allah hiçbir hain ve nankörü sevmez.” (Suresi, 38)

“Atın cehenneme her inatçı nankörü.” (Kaf Suresi, 24)

Kolay değil.Türkiye zor bir ülke.
PKK, ekonomi, muhalefet, işsizlik, dışişleri sorunları derken; bir ruhsal ve zihinsel yıkımın ve çöküş başlayabilir.
Bir anda gerçekleri inkar etmek, nankörlük yapmak durumuna düşebilirsiniz.
Bu durumdan kurtulmanın en basit yolu hemen görevi devretmektir.
Görünen o ki Başbakan Erdoğan ne kadar uğraşsa da Başkanlık sisteminin 'B'sini getiremeden köşke sıyrılıp oturacaktır.
Aksi halde bu büyük ülke halkı Atatürk'e saygı göstermeyen bir başbakanı da; Mendeeresleri, Özalları, Demirellleri, Ecevitleri uğurladığı gibi uğrurlayacaktır.
Bu isimler gelir geçer fakat; Mustafa Kemal Atatürk sonsuza kadar yaşar!
* * *

Yazımızı Nazım Hikmet'in bir sözü ile noktalayalım;

bazıları kördür
bazıları nandır
bazıları da nankördür...


Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehmet Mert Arşivi