“Neyiniz eksik?” diyerek,”oturun oturduğunuz yerde” demeye getiren Başbakan’a, “Atatürk neler yaptı?” sorusunu soran öğretmene,”Atatürk neler yapmadı ki” cevabını veren öğrenci gibi, ”neyimiz tam ki” denmeli.

Hak,hukuk,adalet,özgürlük diye meydanlara çıkıp bağıranlara,”neyiniz eksik” diye çıkışmak,onları anlamamak ve adam yerine koymamaktır.

Eksiklikleri olmayan insanlar,her türlü tehdit ve tehlikeyi göze alarak sokağa dökülür mü? Sıkıntısı olmayan insan bağırır,feryat eder mi? Polis copuna,kimyasal gaza,plastik mermiye karşı gözünü göğsünü siper eder mi? Gözaltına alınıp günlerce aç susuz kalmayı,itilip kakılmayı,aşağılanmayı,fişlenmeyi,yerlerde sürüklenmeyi,plastik mermiyle kör olmayı,satırla doğranmayı,çivili sopa darbeleriyle öldürülmeyi;işçiyse işinden,öğrenciyse bursundan olmayı,yurttan atılmayı göze alır mı?

İnsanlar bu tehlikeleri göze alarak meydanlara  çıkıp bağırıyorlarsa bir şeyleri eksik demektir.Hem de çok şeyleri…

Ülkeyi yönetme makamında olanların,sokaklardan yükselen bu çığlıkları duymaması ya da duymazlıktan gelmesi,halkla yönetimin arasını açar;toplumu gerer,kutuplaştırır.Sonunda yönetim acze düşer,meşruiyetini yitirir.

“Neyiniz eksik!” diyerek sokaktaki çığlığı boğmaya çalışan yönetime  yanlış yaptığını,sokaktan gelen talebi not etmesi gerektiğini birileri söylemelidir.Birilerinin söylemeye cesaret edemediği,yönetenin de duymak istemediği eksiklikler şunlardır:

İş,aş,özgürlük eksik.Adalet eksik.Umut eksik.sevgi,hoşgörü eksik.Yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarımızı koruma bilinci eksik.Ulusal sanayi kurma,var olanı koruma gayreti eksik.Tarlada,fabrikada üretim eksik.İstihdam eksik.Ekmek,kitap alacak,ilaca verecek para eksik.Okulda öğretmen,hastanelerde doktor,dairelerde memur eksik.

Eksik ne kelime.Bunların çoğu yok.Gelecek güvencemiz yok.İş,güç;para,pul yok.Geçim yok.İstikbal yok.Sosyal güvence yok.Sendika yok.Okul yok,eğitim yok.İşsizliğe çare yok.Öğretmene atama yok.İnsanca,hakça düzen yok.Kısacası yaşama hakkı yok. İşte Hasso bu durumda basmış çığlığı:”Bu ne biçim melmekettir oy babo!”

Bu yoklukların yaşandığı ülkeyi baskıyla,satırla,sopayla,polis copuyla,tehditle susturmaya çalışmak,güneşi balçıkla sıvamaktır ki bu da boşuna gayrettir.

Şair bunu 150 yıl önce söylemiş:

“Ne mümkün zulm ile bidat ile imha-yı hürriyet,

Çalış idraki kaldır muktedirsen ademiyetten!”