Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Fatma Sarıbıyık Yıldırım

Nihayet istifa etti

Nihayet istifa etti

Silivri Gündem
Etti, ediyor, edecek, etmek üzere, etti gibi sanki derken sonunda beklenen istifa geldi. Abdullah Yıldırım devlet memurluğundan istifa etti. CHP'den milletvekilliğine aday adayı... Gerçi o yıllar yılı CHP saflarında siyaset yapsa da, Belediye Başkan Yardımcısı olabilmek için veda ettiği partisinde artık üyeliği bile yok. Önümüzdeki günlerde partiye tekrar üye olması bekleniyor.
Milletvekili aday adaylığını duyuran Yıldırım partililerinde desteği ile yaptı basın açıklamasını. Kendisine güveniyor ve iddialı. Güvendiği dağlara kar yağsa da Silivri'de, o CHP'den ümitli... Partiye verdiği emeğin karşılığını bulacağından emin gibi...
Sert bir açıklama yapmasını bekliyorduk kendisinden dün. Doğrusu görevden alınmış, ihanete uğramış, bozgun yemiş biri olarak aylardır susan Yıldırım'ın artık rahatça konuşacağını sanıyorduk. Sert mizacı ve uslubu ile tanıdığımız Yıldırım bizi şaşırttı. Son derece sakin, son derece hedefe odaklı konuştu. Kendini tanıttı. 'Abdullah'ın Suçu Ne' sorusuna yanıt verdi, kendisini tanıttı ve hedeflerini özetledi. Çıktığı zorlu yolda kendisine başarı dileklerimi iletiyorum bende... Silivri siyaseti için önemli bir isim olan Yıldırım'ı, bölge için iyi olacağına inandığımdan seçilebilecek sırada aday görmek bizleri mutlu edecektir.
Yol uğruna ağaç katliamı...
Muhalefete açık davette bulunmak istiyorum. Gözlerinden kaçtığını düşünerek. Belediye Başkanına da çağrı yapacağım ama sonuç alabileceğimden pek emin değilim. Çevre ve Orman Bakanlığı'nı çok acil, mümkünse iş işten geçmeden göreve davet ediyorum. Bir Çevre Derneği üyesi olarak içimi acıtan çok vahim bir haberi paylaşıyorum. Silivri Belediyesi Kavaklı mahallesinde 185 ağacı katletmeye hazırlanıyor. 5'ini katletti. Duyuruyorum.
Kavaklı mahallesinde, eski belediye başkanı Hasan Geyiktepe'nin villasının bulunduğu güzergahta yol yapmak istiyor Silivri Belediyesi. Ve yolunun üzerinde ne yazık ki 185 adet ağaç bulunuyor. Bunlardan 5 tanesi belediye ekiplerince çoktan katledildi. Gereğini yetkili makamlara bu yazıyla ihbar ederek ve takdiri onlara bırakarak, geride kalan kurtarılmayı bekleyen ağaçlar için yazıyorum. Bölge sakinleri tepkili... Ve hatta bu tepkilerini dile getirmişler. Bölge sakinlerinden biri Tema Vakfına, Sulh Hukuk Mahkemesine ve Silivri Belediye Başkanlığına müracaat etmiş. Yaklaşık 20 bin TL para harcamış bu katliama engel olmak için. Üstelik yapılacak yol çıkmaz sokak. Fakat nedense sonuç alınamamış. Son olarak Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Ercan ile görüşmüş. Aldığı yanıt daha da korkutucu...
"Biz Belediyeyiz. İstediğimiz zaman ağaç keseriz, istediğimiz zaman ağaç dikeriz. Ayın 20'sinde o ağaçları keseceğiz"
Ata'nın ne kadar izindesiniz...
Bu her fırsatta Atatürkçü geçinen ve kayıtsız şartsız Ata'nın izinden giden CHP değil midir? Peki, 1925 yılında o Atatürk ki, kendi maaşından bugünkü Atatürk Orman Çiftliğini satın almış ve o orman kurulmuştur. Atatürk'ün ağacı sevmesinin en belirgin başka bir örneği ise dönemin Çankaya köşkünden meclis binasına giden yolu üzerinde yaşanmıştır. Çankaya köşkünden Meclis binasına giderken o günün Ankara’sında bir tek iğde ağacı vardır. Mustafa Kemal, her gün ağacın önünden geçerken arabayı yavaşlatıyor ve ağacı selamlıyor. Bir gün; ‘Bakın bu benim...’ derken, o ağacın yerinde olmadığını görüyor. Büyük bir telaşla otomobili durdurup iniyor. Buradaki işçilere; ‘Ne oldu buradaki ağaca’ diyor. ‘Efendim, yolu genişletmek için ağacı kestik’ cevabını alıyor. Arabasına dönen Mustafa Kemal ağlamaya başlıyor. 'Bunun başka yolu yok muydu?' diye.”
Çevre Bakanlığı arşividen bir anektodda ise şu kayıt göze çarpıyor.
Atatürk bir gün çiftliğe gittiğinde, Köşk'ün hemen yanındaki Ulu Çınar ağacının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: Ağacın dalları uzamış binanın duvarlarına dayanmıştır. Aldığı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir: "Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak."
Bakınız, dallarının kesilmesine tahammülü olmayan Mustafa Kemal, o Ulu önder koskoca köşkün yerinin kaydırılmasını emrederken, bizim Ata'nın izindeki CHP'li belediye, yol yapım çalışmasında güzergah üstünde kalıyor diye hiç düşünmeden ve bir nefeste tam 185 ağacı biçiyor. Katlediyor. Katletmeye kalkıyor. Buna teşebbüs ediyor. Bırakınız teşebbüsü, düşüncesi bile ürkütücü...
Yani o koskoca Belediye, o Ulu önderin kayıtsız şartsız izindeki CHP'li Başkan, yandan istimlak yapıp yol götüremiyor. Çıkmaz bir sokağın bedeli 185 ağaç olabiliyor.
Takdirini siz sevgili okurlara, gereğini ise iş işten geçmeden aklı başına gelmesi ümidi ile Belediye Başkanına ve ilgili makamlara bırakıyorum.
Haberin detayları yarın Haberdar'da...
 
 
 
 
 
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatma Sarıbıyık Yıldırım Arşivi