Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Oyalanıyoruz!

Evet, O-YA-LA-NI-YO-RUZ…

Birileri bizi oyalıyor.

Daha dün, yani 1999-2002 yıllarında terör denilen lanet sıfıra inmiş. Ülkede demokrasi arayışı çoğalmış. İşçiler sendikal mücadeleye dahada ağırlık veriyor, KESK güçleniyor.

Öğrenciler demokrasi sloganları atmaya başlamış. 90 lı yıllarda yükselişe geçen sol, 96 ve sonrası amansız bir yargısız infazla pasifize edilmeye çalışılmış, 90 ların sonunda tekrar yükselişe geçmiş.

Yıl 1999-2000 yıllarında terör sıfır yaklaşmış, halk Asgari ücreti, geçim derdini, demokratik haklarını sorguluyor konuşuyor!

Bu yükselişten korkan sermaye babalarının her zaman olduğu gibi ağa babaları olan derin güç imdada yetişmiş.

Önce; yaşama dönüş adı altında 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2'si asker 30'u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, operasyonlarla halk yeniden başka şeyler konuşmaya alıştırılmaya çalışılmış. Hemen peşinden ANASOL hükümeti MHP tarafından hiç olmayacak bir zamanda erken seçime zorlanarak yerine malumunuz şimdiki AKP hükümeti gelmiş. MHP, 12 Eylülden evvel Demirel’in AP ne yaptığı payandalığı şimdide AKP’ye yapmaya devam ediyor. Yani MHP tarafında değişen bir şey yok, o gün neyse bugünde MHP aynı MHP.

Sonra ne konuştuk?

Cumhuriyet yürüyüşleri, laiklik, Kemalizm!

Şimdi ne konuşuyoruz?

Bu gün 9 şehit var!

Dün altıydı.

Yarın bakalım kaç şehit gelecek!

PKK’dan 20 kişi öldürülmüş.

Manisa’da Türklerle Kürtler kavga etmiş.

Çatalca’da bir Kürt genci bir Türk gencini bıçaklamış. Sonra insan avı başlamış, polis olaya zor hâkim olmuş!

Vs vs vs!

İşsizlik, asgari ücret, açlık sınırı, ödenmeyen faturalar, hacizler varmı bunları konuşan?

Marketlerde sabah 9 akşam 22’ye kadar asgari ücretle çalışan, çalışmazsa aç kalacağını bilen, aç kalmamak için senede 1 tanecik kitap alamayan işçiden bahseden varmı?

Telefon operatörlerinde sabah sekiz buçuktan akşam dokuz buçuğa kadar 13 saat asgari ücretle çalıştırılan genç köleleri konuşan varmı?

13 saat çalışan gençlerin sosyal paylaşımları, sinema, tiyatro, kitap bunlardan vazgeçtik gazete okuyacak TV izleyecek zamanımı kalır. Okumayan insan gelişebilir mi, gelişmeyen insan hak arayabilir mi?

Ya fabrikalarda en ağır işlerde asgari ücrete mahkûm edilen bedenler.

Tuzladaki ölümleri konuşan varmı?

Ülkede emek ile sermaye arasındaki çelişki 18.yy çelişkisinden beter olmuş, 8 saat çalışma hayal olmuş; bunu konuşan varmı?

Sesini çıkartan işten çıkartılıyor.

Korkusuz vatandaş korkaklaştırılmış, silikleşmiş, sessizleşmiş, durgun, suskun!

İşimden olurum diye nefes dahi alırken sessizler!

Zengin ile yoksul arasındaki uçurum akıl almaz şekilde büyümüş.

Bunları konuşan varmı?

Yok!

Peki, konuşmama hali kime yarar?

Tabii ki vahşi kapitalizme!

Kısacası vahşi kapitalizm bizi O-YA-LI-YOR…

Hemde ölümlerle, 20 yaşındaki gencin canıyla!

Biz oyalandıkça onlar oyalayacaklardır.

Aynen son senaryoları Suriye’yi parçalamak gibi(!)

Evet, onlar oyalıyor, biz ise hamaset yapıyoruz!


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi