Hasan Hınıslı

Hasan Hınıslı

Parti içi mücadele!

CHP’nin ileri gelenlerinden her yönetici diyor ki; İçe yönelik harcanan zamanı ve enerjiyi dışa harcasaydık daha fazla yol alırdık!

Peki, bunu CHP’li olupta söylemeyen varmı?

Sanırım yok.

İçe dönük mücadeleye karşı kim çıkarsa o zaman ona sorarlar.

Parti içi mücadele olmadan Sosyal demokratlıktan veya Parti içi demokrasiden bahsedebilirmiyiz?

Parti içi mücadele sonucu rekabeti bitiriyorum mantığı baskıcı bir zihniyet olup ileride silik, başkalaşmış, itaatkâr, hak aramayan örgüt demektir. Böyle bir örgütü olan bir partiye de sosyal demokrat parti denilmez.

Rekabet ortamının olmadığı, öteki düşünceye yer verilmediğinde kaliteyi yakalayamazsınız. Baskı ile bugün susturulanlar yarın siyasetten soğuyup partiyi terk ederler. Böyle olmasını istiyorsanız sözümüz yok.

Yok, hayır diyorsanız ki; ben haksızlığı bitireceğim, o zaman kaliteyi artırmak adına parti içi yarışı körüklemek gerekecektir.

Tabi bu arada yarışçıların yaş sınırı olmaksızın parti eğitim kurslarından geçirilerek okullu olması sağlanmalı. Bilindiği gibi parti içi kurslar siyasi partiler yasasının izin verdiği faaliyetlerdir.

Her şeye rağmen görülüyor ki yıllardır beklediğimiz parti içi yüzleşme ve hemen peşinden yenileşme yakın bir zamanda olmayacak. Biraz daha sabır gerekecek. Geçmişte olduğu gibi bugünkü “A takımı” dahi ilahlara kurban olacağı kaygısını taşırsa asla yenileşme olmaz ve statüko devam eder.

Evet, bu günkü A takımı CHP’li üyeler ve halka umut olmuştur, lakin engellenmeye çalışanların varlığı da hissedilmiyor değil.

CHP içindeki bugün kurmay durumundakiler geçmişteki biat politikasının varlığına karşı çıktıkları anda delege beyleri tarafında bir daha ortaya çıkmamak üzere izole edileceğinin farkındalar.

Bakınız tarihimiz Fikri Sağlar, İsmail Cem, Ahmet Gülyüz Ketenci, Mehmet Moğultay, Ercan Karakaş, hatta Erdal İnönü ve daha niceleri! Bunları gören bilen bazıları ürkeklikleriyle tarihten ders almışa benziyor.

Şayet ki CHP içindeki sol düşünenler şimdi tam zamanı deyip değişime gitmeyipte ırmağın kenarında oturup suyun içindeki süs balıklarını seyrederse; bu güne kadar başa taç yapılanın aksine davranılır.

Her şeye rağmen, geçen il kongrelerinde başta İstanbul olmak üzere, birçok ilde; eski delege ağalarına boyun büküldüğü, işbirliği yapılarak onlar aracılığıyla seçim kazanılmaya çalışıldığını çok iyi biliyoruz.

Yerel seçimlerden başarı ile çıkmak isteniliyorsa ilk yapılması gerekenler parti içine çöreklenmiş o eski safralardan temizlenmektir. Bu safraların başlangıç noktası hemşeri odaklı siyaset yapan delege ağaları ve “gelene ağam gidene paşam” diyen “dün ondan bugün senden” olan omurgasız devşirmelerdir.

Bu devşirmeler siyasetin her alanında en tehlikeli olanlardır.

Bunlar zehir saçarlar. İdeolojileri, inançları erdemleri asla yoktur. Yani çıkardan başka hiçbir amacı olmayanlardır.

Elbet ki CHP’nin de tüm kitle partileri gibi kapısı herkese açıktır, lakin yönetim kadrosu ise sadece tüm meziyeti CHP üyesi olmak olanlara değil aksine sadece ve sadece gerçekten CHP’li olmuş partililiğinden şüphe duyulmayan emekçilere onuna kadar açık olmalıdır.

Evinize bir misafir gelir; Oturma odasında oturabilir salonda oturabilir, tuvalete gidebilir, mutfakta yemek yiyebilir, balkonda sigara içebilir; fakat yatak odasına giremez, çünkü orası bizim mahremimizdir. Bazı partiler diyor ki; Bahçeye kadar girebilirsin, Fakat evin içine asla...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Hınıslı Arşivi