Kaybedenler kulübünde sıkılan, buradan ayrılmak isteyen CHP, yaptığı bu önemli yanlışlardan biran evvel dönerek ‘Daha Fazla Sol’ deyip “SOL TARAF”a geçerek, düşük gelirlinin yaşadığı kentlerin varoşlarına girmeli.

CHP; Sağlık, eğitim, güvenlik vb birçok alanda kamuculuğu savunarak, yerel işletmelerin bir ticari kurum olmadığını, kar etmeme ilkesinden yola çıkarak halkın temel ihtiyaçları olan ekmek, su, elektrik, yakacak, internet Avrupa’daki gibi belli bir kadar ücretsiz daha sonra sadece kendini amorti edecek kadar ücretlendireceğini halka deklere etmeli, seçim beyannamesine koymalı.

CHP; Köylüye muhakkak ulaşmalı. Demokrasi diyen aydına, sendikal hakkımı istiyorum diyen işçiye, okumak istiyorum diyen öğrenciye, çocuklarıma yemek yapmak istiyorum diyen anneye, evime ekmek götürmek istiyorum diyen işsiz babaya çare olmalı.

CHP; Kalan günlerimi rahat yaşamak istiyorum diyen emekliye, itilip kakılmak istemiyorum diyen boşta gezere, müdürün emir eri olmamak için sendika istiyorum diyen memura derman olmalı.

Ortalama gelirde en az alan bu kesimle kucaklaşmayıp bu kesimin hakkını aramaya başlamazsa veya başladığı halde inandıramazsa, CHP asla iktidar olamayacaktır.”

CHP, demokrasi, insan hakları, kadın ve çocuk hakları, hasta hakları, hayvan hakları, çevre, küresel ısınma, nükleer santral, Cezaevleri, Eğitim vb birçok konuda alternatif projeler üretmelidir.

Yukarıda saydığımı bir takım olması gerekenleri ise CHP, sosyal demokrat bir parti, Sosyal Demokrat partilerinde merkezin solunu temsil eden sol görüşlerin tamamının örgütlendiği bir çatı partisi olduğunu, tek sesliliğin partide gelişmezcilik olup, parti içi mücadelenin tüzük ile garanti altına alındığı bir parti olmalıdır.

Evet, merkezde aradığını bulamayan CHP, muhakkak yüzünü sola dönmeli ‘Daha Fazla Sol’ demeli.

Bunu yerine getirmek içinde önündeki fırsat ilk seçimlerdir.

Önümüzdeki ilk seçimde bölgesel farklılıkları iyi gözeten bir CHP iktidar umudu olabilir.

Bunuda ancak varoşlara daha fazla sol diyen adaylar, gelir durumu daha yüksek olan yerlere ise çağdaş aydın adaylar ile seçime girmelidir.

Aksi durum geçmişte kaybedilen tecrübelerdir.

Peki, mevcut yapı “daha fazla sol” der mi?

Bizce deme ihtimali azda olsa var.

Ancak onların demesine gerek yok.

Yukarıdan bir talimat bekleyen “daha fazla sol” diyenler başarılı olamazlar.

Daha fazla sol diyenler muhakkak tabandan tavana doğru örgütlenmeli.

Bu örgütlenme işi ise salon solcularıyla asla olmayacaktır.

Onlar “ne şiş yansın ne kebap” dedikçe bu iş asla olmaz.

Onlar önümüzdeki dönem yerel koltuklara aday oldukça beklentilerini terk edip slogan söyleminin dışına asla çıkmazlar.

En doğrusu tabandan tavana örgütlenmeyi yürekten isteyenlerle bu yola çıkılmalı!

Demek ki; bu yol, bizim yolumuzdur. Öyleyse; “Daha Fazla Sol” diyenler safları sıklaştırın…

Sürecek