Parti Okulu ziyaretimiz, Sevgili Ekin kardeşimin telefonu ile başladı. Çarşamba günü öğlen sonrasıydı. Ekin, Hasan ağabey nasılsın iyimisin, Cuma akşamı Parti okulunda küçük bir parti yapacağız, eski yıla veda, yeni yıla merhaba diyeceğiz. Abicim senide bekliyoruz, gelirmisin?

Hemen aklıma Ocağın 4 ve 5inde Genel merkeze yapmayı planladığımız ziyaret geldi. “Ha bir hafta evvel, ha bir hafta sonra” dedik ve tamam cevabını verdik.

Genel Merkezde yaptığımız görüş alışverişi amaçlı ziyaretimizin bitiminde, birazda erken Çevre sokaktaki Parti Okuluna geçtik. Yıllar sonra bu binadan içeri girerken tuhaf olmuştum. Sanki yıllar evvel bitirdiğim ilkokulumdaydım.

Ben her zamanki spor halimden kurtulmak için görevlilerden yardım alıp uygun bir yerde Grand tuvalet takım elbiseye büründüm.(Bu Takım Elbiseyi kim icat ettiyse Allah iyiliğini versin).

Dedik ya Parti Okuluna biraz erken geldik, biraz fazlaca vakit kalmıştı bize, bari dedik personeli gezelim görelim. Bunu duymuş gibi bina sorumlumuz Erdal Abi asansörün kapısında bitti, hoş beşten sonra Songül Hanımı ziyaret ettik, hoş bir karşılama oldu Serpil Ejder’de yanındaydı. Gidişat hakkında merakımızı giderdikten sonra en üst katta bulunan yemek haneye geçtik.

Bu arada yukarı çıkmadan evvel, Şurası Genel Başkan Deniz Baykal’ın dairesiydi, şurası Genel Sekreter Önder Sav’ın makamıydı, şurası YDK Başkanı İsmet Çanakçı’nın odasıydı, şu oda Genel Sayman Mahmut Yıldızın diyerek eski günleri yâd ettik. Burada bir şey aklıma geldi “kişiler gider kurumlar baki kalır” Evet, kişiler gitmiş kurum ise baki kalmıştı.

Demek ki bu bina daha çok şey görecekti. Nice müdürler, öğretmenler, eğitimciler buradan görevini yapmanın huzuru içinde emekli olup görevini devrederken kimide yapamamanın eksikliğiyle uzaklaştırılmanın acısını çekecekti. Evet, her kurum gibi Parti Okulunda da başarılı olanlar kalacak olamayanlar ise görevlerini bir başkasına devredecektir. Biz eksiksiz tüm dostlarımızın başarılı olacağı inancıyla mini kutlamamızı anlatmaya başlayalım.

Öncelikli olarak, Ankara’da hava soğuk Parti okulu sımsıcaktı. Her gelen kişinin istisnasız birbiriyle tokalaşıp kendini tanıtması görülmesini istediğimiz bir durumdu. Samimiyet oldukça güzeldi. Kişilerin bakışlarında hesaplaşma hissedilmiyordu. Bilirsiniz bir insanı tanımanın çok belirtileri var bunlardan en önemlisi beden dilidir. “Küçücük şeylerden insanı tanıyabilirsiniz. Mesela; Bakışından, susuşundan, kaçışından” diye bir sözümüz var. İşte bu sözümüzdeki bakışa göre; buradaki dostların birbiriyle hesaplaşmak diye bir sorunları, en azından göze çarpan bir sorunları yok.

Gelelim aktiviteye, ilk olarak bu geceyi kendi bütçeleriyle bize yaşatan Ekin Sarı, Serpil Ejder, Deniz Yavuzyılmaz, Sahra Baydar, Bahar Yalçın’a ve Fikir Babası Uzman Eğitmen Ümit Erkol’a bir katılımcı olarak teşekkür ediyorum.

Orada bir ara parti okulunun başlangıçtan bu yana geçirdiği evreleri, tüm zorluk ve imkânsızlıklara rağmen kazasız belasız hızlı yol alışına hayranlığımı bir kez daha anladım. Ancak Parti Okulunun trendinin bu kadar istikrarlı olmasının en büyük Şansının, Okulun başında bulunan Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı’nın pozitif enerjisinin olduğunu anlamak için kâhin olmaya gerekte yoktu. Perihan Hanımın Anne, Abla, Eğitmen, Başkan, Yönetici, Lider harmanlaması olan sorumluluğu karşısında okul eğitmen ve öğrencilerinin tamamına yakınının hayranlığını saygısını kazanması, yapılacak en küçük bir olumsuzlukta Perihan Hanımın çok üzüleceğini bilen yol arkadaşları bu işi minimum hatayla götürüyor/götürmeye çaba sarf ediyorlar. Birde karşı olması muhtemel olanlar var, bunlarda diğerlerinden çekindiği için ses çıkartamıyorlar. İşte bu dikkat, değer ve önem okulun başarı grafiğini yüksek tutuyor…