'Ak dediler kara çıktı'

Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Büyükçekmece'deki Kaya Ramada Oteli'nde Prof. Dr. Ahmet Özer'in öncülüğünde düzenlenen ve 4 bin yeni üyenin partiye katılım töreninde yaptığı konuşmada, siyasette yola çıkarken halka yalan söylemeyeceğine söz verdiğini belirterek, ''Doğru neyse onu söyleyeceğim, neye karşı çıkıyorsam onu da söyleyeceğim'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, 27.5 yıl devlete hizmet ettiğini, aldığı aylığı sonuna kadar hak ettiğine inandığını kaydederek, şunları söyledi:

''Düzgün çalıştım, düzgün çalışmaya özen gösterdim çünkü ben insanımı seviyorum. İstiyorum ki kimse bu ülkede üzülmesin, kimseye kızıp bağırmayalım. Fakat siyaset çok acımasız. Siyasetin özünde önce toplumu böleceksin, böleceksin ki kendine yandaş yaratacaksın. Ben kimsenin bölünmesini istemiyorum.''

Siyasette zenginleşmeyi reddeden biri olduğunu belirterek, ''Siyasal ahlakın gereği de bu'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Tek anlayışım, tek gücüm var o da halktır. Halkın üstünde başka güç yoktur. Bu halk gücünün farkına varmalı, bölünmemeli, bir arada olmalı. Sorun varsa sorunu çözecek olan temiz siyasettir. Kul hakkı yedirmeyeceğiz, yiyenlerden de hesap soracağız. Kemal Kılıçdaroğlu'nun umudu sizlersiniz. Neden sizlersiniz? Çünkü halkın sağduyusuna güveniyorum. Doğruyu yaparsanız, yanlış yapmazsanız, halkı kandırmazsanız halk niye size güvenmesin? Demek ki geniş halk kitlelerine güven vermediysek dönüp kendimize bakmamız lazım. Neden 'yola çıktık' diyorum, neden 'temiz siyaset' diyorum, bunun için diyorum. Halka güveneceğiz, halk da bize güvenecek. İnsan inançlarıyla ve kimliğiyle Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve başımın üzerinde yeri vardır.''

Siyasetin alanına girmemesi gereken iki temel konunun inanç ve kimlik olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''İnsanların inancı siyasete konu olmaz. Neden olmaz? Allah ile kul arasına kimse giremez. Kimin daha fazla Müslüman olduğunu kim bilebilir? Kimin elinde böyle bir terazi var? Ama birileri eline bir terazi almış bizim inançlarımızı ölçüyor, onlara inanmayın. Şirk günahsa, dini inancımızı siyasete alet edenlere inanmayın. Sizin inancınız size yeter. Etnik kimlik siyasetin konusu olur mu? Kim kendi anne babasını seçme özgürlüğüne sahip? Siyasetin konusu aştır, iştir, çalışmaktır.''

Kılıçdaroğlu, ''Samsun'da bir annenin kucağında 2.5 aylık çocuğu ölüyorsa hepimiz dönüp düşünmeliyiz. Ege'de bizim için mücadele etmiş bir gazi yatağında aç bulunuyorsa o ayıp hepimizin ayıbıdır. Diyarbakır'da, Hakkari'de bir çocuk çöpten kağıt toplarken çöp arabasının altında kalıp ölüyorsa o ayıp hepimizin ayıbıdır'' diye konuştu.

-''NEYİMİZ EKSİK, AHLAKLI POLİTİKACIMIZ EKSİK''-

Türkiye'de bu ayıpları yok etmek, insan onurunu korumak için siyasete girdiğini belirten, yoksulluğun kader olmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Birilerinin zenginliği nasıl kader değilse birilerinin yoksulluğu da kader değildir. Bunlarda Allah korkusu da yok'' dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Arzumuz, isteğimiz şudur, bu ülkede barış içinde, kavgasız yaşamak. Elin oğlu yaşıyor. Bakın ülkelere kişi başına düşen gelir 25-30 bin dolar. İş adamımız, toprağımız, güneşimiz, denizimiz var. Nobel ödülü kazanmış yazarımız var. Neyimiz eksik, eksik olan ne biliyor musunuz, ahlaklı politikacımız eksik. Çünkü ülkeyi yöneten siyasetçilerdir. Sizden toplanan her kuruşu siyasetçi harcar. Unutmayın, hanımlar bulaşık yıkarken, telefonla konuşurken, otobüse binerken, su içerken vergi öderler. Nefes almak için şimdilik vergi yok ama hayatın her alanında var. O zaman sormamız gereken bir soru var. 'Benim ödediğim vergiler nereye harcanıyor?''

Yola çıktığını ve halkın desteğini beklediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Gücüm sizlersiniz. Güç verirseniz bu ülkeye temiz siyaset gelir. Herkesin gönlünde olmak istiyorum. Kimsesizlerin kimsesi olmak istiyorum. Güçlülerin iktidarı olmayacağız, haklıların iktidarı olacağız. Mazlum edebiyatı yaptılar iktidara geldiler, şimdi halka zulmediyorlar. İşsizlik var, zulmediyorlar. Esnaf siftah yapamıyor, zulmediyorlar'' diye konuştu.

-''AK DEDİLER KARA ÇIKTI''-

İşsizliğin nedenini soran ve ''Bu zenginlikten halk ne zaman nasibini alacak. Bu halkın günahı ne?'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Ak dediler, kara çıktı bunu samimiyetle söylüyorum. Tutturmuşlar 'bize ak deyin', eyvallah, başımızın üstüne. Ak işler yap sana 'ak' diyeceğim. İşsizliği kaldır 'ak' diyeceğim. Her evde kadının tenceresi kaynasın sana 'ak' diyeceğim ama yapmazsan, kusura bakma bunu söylemeye dilim varmıyor. Bu nedenle onlara diyorum ki aldatanlar ve kandıranlar partisi, halkı kandırıyorlar. Siz hiç Başbakanın 'biz gelince işsizliği şöyle çözeceğiz' diye bir laf dediğini duydunuz mu? Fabrikaların tütmesi lazım ki istihdam yaratılabilsin. Üreten Türkiye olması lazım, tüketen değil. İnanıyorsanız, güveniyorsanız, ülkenin düzlüğe çıkmasını istiyorsanız el birliği, gönül birliği yapacağız, halkın iktidarını kuracağız, halkın sorunlarını sizlerle çözeceğiz. Ben sizin dertlerinize talibim, rantlarınıza değil. 7 göbeğimizi araştırdılar acaba Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir şeyini bulabilir miyiz diye. Neyimi bulacaksınız? Umut yolculuğunda beraber yürüyeceğiz. Kimseye kızmadan, doğruları yaparak, bildiğimiz yolda yürüyeceğiz. Bu doğrularla yürürsek amaca ulaşmış oluruz.''

Partiye katılım törenine CHP genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin ve Umut Oran, CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Bihlun Tamaylıgil, milletvekilleri Çetin Soysal, Mustafa Özyürek, Sacit Yıldız ve Necla Arat da katıldı.

Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından, partiye katılanlara rozetlerini taktı.