AKP tuzu kokuttu

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
Tutuklamayı deliller karartılmasın, diye yapıyorlar. Siz delilleri almışsınız, bunlar da zaten kaçmamışlar. Hemen hemen tüm davalara geliyorlar. Tek bir mantıklı gerekçe olmadan neden tutuklama kararı alıyorsunuz? Mahkemenin aldığı kararın arkasında başka şeylerin yattığını düşünüyorum. Benim kanaatim bu. Yargıçları değiştiriyorsunuz, ardından tutuklama geldi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Balyoz Davası” tutuklamalarıyla ilgili olarak, “21. yüzyılın Türkiye’sinde darbe mi olur; hangi çağda yaşıyoruz? Harp oyunları nasıl yapılır bilmiyorum; asker kökenli değilim. Ancak, hiç kimse 500 kişiyi bir yere toplayıp, ‘Arkadaşlar biz darbe yapacağız’ da demez. Tüm bunlar yargılanma sürecinde ortaya çıkacak. Yoksa ben ‘Yargılama olmasın’ demiyorum” yorumunu yaptı. TRT-1’de yayınlanan “Politik Açılım” programına katılan Kılıçdaroğlu, “Devrimler bizim gibi toplumlarda demokrasiyi, özgürlükleri kökleştirmeye dönüşmeli. Baskıcı rejimlerdeki durum ise devrim ihtiyacını ortaya koyuyor. Peki, Mısır’da devrim mi oldu? Biraz beklememiz, erken karar vermemek lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

Kaçmadılar
“Tutuklamayı deliller karartılmasın, diye yapıyorlar. Siz delilleri almışsınız, bunlar da zaten kaçmamışlar. Hemen hemen tüm davalara geliyorlar. Tek bir mantıklı gerekçe olmadan neden tutuklama kararı alıyorsunuz? Mahkemenin aldığı kararın arkasında başka şeylerin yattığını düşünüyorum. Benim kanaatim bu. Yargıçları değiştiriyorsunuz, ardından tutuklama geldi.

Silivri adayları
Ortada hiçbir şey yok. Seçim günü belli değil takvim belli değil. Bunu da çok samimi söylüyorum; bizim böyle bir karar vermemiz tek başına yetmez ki. Önce onların bu kararı vermesi lazım. Biz kendi kendimize gelin güvey oluyoruz. Aday olup olamayacaklarını da bilmiyoruz. Bilinmeyen bir konu hakkında konuşuyoruz.

Sayın Başbakan, doğrudan Mübarek’i hedef alan sert açıklamalar yaptı. Doğrudan hükümetleri hedef almak yerine bana göre, o bölge için demokrasi ve özgürlük söylemlerini dile getirmeliydik. Hatta özel bir temsilci aracılığıyla yapsaydık bunları. Bana göre gelecekte daha sağlıklı ilişkilerin temeli atılırdı.

Bölge ülkeleri, ‘Türkiye’deki demokrasi, özgürlük bizim ülkemizde de olmalı’ diyorlar. Bu talepleri anlayışla karşılıyoruz. Biz Türkiye’deki demokrasi ve özgürlük noktasını yetersiz buluyoruz ama Arap ülkelerinin katetmek zorunda oldukları bir mesafe var. Bu bağlamda, Türkiye’ye model olarak bakıyorlarsa, bizi örnek alıyorlarsa bundan gurur duyarım.

Bu ülkede herkes barış içinde yaşasın, kimse yatağa aç girmesin istiyoruz. Bu sorunu çözmek için ‘Kürt’ demek de şart değil. Tek bir vatandaşımızın derdi varsa, görevimiz onun derdini çözmek. Öncelikle Lozan’da anlaşacağız, oturup ne sorunumuz varsa, konuşacağız. Siyasi partilerle, sivil toplum örgütleriyle, bölge halkıyla. Bakın Başbakan ‘Biz görüşmüyoruz, devlet görüşüyor’ diyor. Biz çıkıp da ‘Neden görüşüyorsunuz’ demedik. Eğer bir sorun çözümlenecekse, barış gelecekse.”

İSTANBUL’daki programları öncesi Sarıyer’de vatandaşlarla buluşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “AKP tuzu kokuttu” dedi. Emirgan’da CHP İstanbul İl Başkanı Nebil İlseven ile çay içen Kılıçdaroğlu, Büyükçekmece’de partiye katılım töreninde şöyle konuştu: “Gücüm sizlersiniz. Güç verirseniz bu ülkeye temiz siyaset gelir. Güçlülerin iktidarı olmayacağız, haklıların iktidarı olacağız. Mazlum edebiyatı yaptılar iktidara geldiler, şimdi halka zulmediyorlar. Ak dediler, kara çıktı. Tutturmuşlar ‘bize ak deyin’, eyvallah ak işler yap sana ‘ak’ diyeceğim. İşsizliği kaldır ‘ak’ diyeceğim. Her evde kadının tenceresi kaynasın sana ‘ak’ diyeceğim ama yapmazsan, kusura bakma bunu söylemeye dilim varmıyor.”