Gül İran'a giderken soruları yanıtladı

Gül İran'a giderken soruları yanıtladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İran'a gitmek için geldiği Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Gül, Kıbrıs, yargı reformu ve korsan film izlediği sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır Silahlı Kuvvetleri'nin, Mısır'da yaşanan süreci, bir kardeş mücadelesine, kardeş kanı akmasına fırsat vermeyecek şekilde götürdüğünü belirterek, ''Bundan sonra en kısa süre içerisinde sivil bir yönetime devretmek için üstüne düşen çabaları hızlı bir şekilde göstereceğini tahmin ediyoruz'' dedi.

Gül, İran'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Balyoz davasıyla ilgili sorusu üzerine Gül, yargı safhasında olan bir davayla ilgili bir şey söylemesinin mümkün olmadığını belirtti.

''Mısır'daki gelişmelerle ilgili bundan sonrası için neler bekliyorsunuz?'' sorusuna karşılık da Gül, bütün İslam dünyasında, çok olağanüstü değişim süreci yaşandığını, tarihin hiç bir sürecinde olmadığı kadar bir değişim süreciyle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

''Bu değişimi liderler yapamadığı için halk öncülük etmektedir'' diyen Gül, Türkiye olarak Mısır'a çok önem verdiklerini, Mısır'ın İslam dünyasının en önemli ülkelerinden olduğunu kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül, şöyle devam etti:

''Bütün bu süreçten Mısır devletinin güçlü, Mısır halkının mutlu çıkmasını arzu ederiz. Mısır halkının mutluluğu ve refahı bizler için çok önemlidir. Çünkü onları kardeşlerimiz, dostlarımız olarak görüyoruz. Mutluluk ve refahın temel ihtiyaçları da gayet açıktır. Temel hak ve özgürlüklerin garanti altına alındığı, demokratik, hukuk standartlarının yerleşmesi, ekonomik şeffaflığın yerleşmesi. Ümit ediyoruz ki Mısır'ın geleceği şu anda Mısır Silahlı Kuvvetlerine tevdi edilmiştir, onların elindedir. Mısır Silahlı Kuvvetleri de bu süreci, bir kardeş mücadelesine, kardeş kanı akmasına fırsat vermeyecek şekilde götürmüştür. Bundan sonra en kısa süre içerisinde sivil bir yönetime devretmek için üstüne düşen çabaları hızlı bir şekilde göstereceğini tahmin ediyoruz. Bunun için geçen yaptığımız hükümet açıklamasında da ifade edildiği gibi, bir Anayasal Cumhuriyetin Mısır'da gerçekleşmesi, seçimlerin, gayet şeffaf, hür, adil bir şekilde yapılması, hakim yönetiminde ve iç ve dış gözlemcilerin serbestçe gözleyebileceği bir şekilde seçimlerin yapılması, inanıyorum ki Mısır halkını mutlu edecektir. Mısır halkının bu süreçten daha onurlu bir şekilde çıkması, Mısır devletinin çok güçlü bir şekilde çıkması ve hak ettikleri uluslararası platformdaki yerine kavuşması, bütün Türk milletinin ve hepimizin arzusudur.''

''İSTİNAF MAHKEMELERİNİN DE SÜRATLİ BİR ŞEKİLDE ÇIKARTILMASI LAZIM. BUNU DA YAKINDAN TAKİP EDECEĞİM. ANCAK BU ŞEKİLDE TÜRKİYE, BUGÜNKÜ YARALAYICI DURUMDAN KURTULABİLİR''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, onayladığı Yargıtay ve Danıştaya yeni daireler kurulmasını öngören 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'u ve kanunla ilgili kendisine iletilen kaygıları, fikirleri, görüşleri hukuk bürosundaki danışmanlarına incelettiğini belirterek, ''Neticede hukuk büromdaki danışmanlarımın bana verdikleri bilgi ve öneri çerçevesinde yayınlanmasında herhangi bir sakınca, problem olmadığını gördüm'' dedi.

Gül, İran'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''Yargıtay ve Danıştaya yeni daireler kurulmasına ilişkin Kanunu onayladınız. Yüksek yargı organları başkanlarıyla görüşmeler yapmıştınız. Endişeleri paylaşmadığınız sonucuna ulaşabilir miyiz?'' sorusu üzerine, bugün Türk Ticaret Kanununu da onayladığını, yaklaşık 1600 maddelik bu Kanunun, 1957 yılından bu yana ilk defa Türk ticari, ekonomik hayatını değişikliğe uğrattığını belirtti.

Yüksek yargıyla ilgili Kanunu da Başbakanlığa sevk ettiğini ifade eden Gül, yasayı ve yasayla ilgili kendisine iletilen kaygıları, fikirleri, görüşleri hukuk bürosundaki danışmanlarına incelettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Neticede hukuk büromdaki danışmanlarımın bana verdikleri bilgi ve öneri çerçevesinde yayınlanmasında herhangi bir sakınca, problem olmadığını gördüm ama daha da önemlisi şu açıkçası benim bu yasayı onaylamamda, biliyorsunuz ki yüksek yargılarımızın önünde inanılmaz bir yük vardır. Hatta Avrupa yüksek mahkemelerinin bütün dosyalarını toplasanız, bizim yüksek yargının dosyalarının yarısı bile etmiyor. Böyle büyük bir yükle karşı karşıyalar. Bundan sonra adaletin tecellisi çok gecikmektedir.

İnanılmaz bir gerçekle karşı karşıyayız, o da zaman aşımı. Bu sene 20-25 bin dosya zaman aşımına uğrayacaktır. Eğer bu şekilde devam ederse bana verilen bilgilere göre, 4-5 sene içinde Yargıtaydaki ceza dosyalarından 200 bini zaman aşımına uğrayacaktır. Zaman aşımı ne demektir, herkesin yaptığının yanına kar kalması demektir. Böyle dehşet bir durumla karşı karşıya olduğumuz bilgileri önüme kondu. Buna ilave olarak bir de tahliyeleri düşünün, tahliye edilenleri. İşte geçenlerde gördük, yer yerinden oynadı. En son yazık, İzmir'de bir kızcağızın başı testereyle kesildiği için ceza almış ama yargılama bitmediği için 6 sene sonra tahliye edilmek zorunda kalındı.

Bütün bunlardan dolayı yüksek mahkemeleri de suçlamamak gerekiyor çünkü önlerinde büyük bir dosya sayısı var. Bu durum karşısında doğrusu adaletin hızlanmasına daha çok önem verdim. Muhakkak ki, bana iletilenlerden makul karşılanabilecek serzenişler de söz konusudur. Ama şu söylediğim manzara, Türkiye için inanılmaz bir manzaradır. O bakımdan bu yasanın yayınlanması için onay verdim. Ayrıca bu da yetmez; istinaf mahkemelerinin de süratli bir şekilde çıkartılması lazım. Bunu da yakından takip edeceğim. Ancak bu şekilde Türkiye, bugünkü yaralayıcı durumdan kurtulabilir.''


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.