Kriterimiz liyakattir

Kriterimiz liyakattir
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bakan Yardımcısı Ramazan Can'la ilgili ortaya atılan torpil iddiası hakkında konuştu.

“Bizim tek kriterimiz vardır o da liyakat” diyen Tunç, “Milletvekillerimize, bakan yardımcılarımıza, toplumun değişik kesimlerinden talepler gelir. Bizim tek derdimiz bu işi en düzgün yapacak kişilerdir" ifadelerini kullandı

 

 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Cumhuriyet'in 100. Yılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı'na katıldı. Beyoğlu'nda bir otelde gerçekleşen Çalıştay'da konuşan Bakan Tunç, "İsrail dış istihbaratının özellikle ülkemizde gerek askeri gerek siyasal casusluk faaliyetlerine ilişkin soruşturmalar yeni değil. Daha önceki yıllarda da bu tür soruşturmalar ve davalar açılmıştı. Tabi son soruşturma şu anda gündemde. Bu kapsamda da 34 gözaltı var. Şu anda gözaltı süresi içerisinde ifadeler alınıyor. Yine 12 kişi hakkında da yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımızın soruşturduğu bir konu. 2 Ocak'ta bir operasyon gerçekleşmişti. Milli istihbarat teşkilatımızın ve emniyet istihbaratımızın verdiği bilgiler ışığında deliller ışığında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız terörden sorumlu savcılığımız bu konuyu soruşturuyor. Şu anda 46 kişi hakkında işlem yapıldı. 34 gözaltı var 12 de yakalama. Daha önceki yıllarda da yine 2021 yılının ekim ayında yapılan bir operasyonda da yine aynı şekilde 27 şahıs hakkında adli işlem gerçekleşmişti. Bununla ilgili dava açıldı. İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediyor. Yine 2022'nin Aralık ayında gerçekleşen bir operasyonda da 62 kişi hakkında adli işlem yapılmıştı. Orada da 19 sanık tutuklu. İsrail dış istihbaratı adına ülkemizde siyasal ve askeri casusluk faaliyetleri şüphesiyle açılan soruşturmalar ve sonrasında da delillerin kuvvetli olması nedeniyle tutuklama kararları verildi ve davaları da devam ediyor'' dedi.

 

Liyakatı esas alırız

 

Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can'la ilgili bir konferans sırasında görüntülenen cep telefonu üzerinden ''torpil'' iddiası ortaya atılmıştı. Bu konuya değinen Tunç, "Tabii, bakan yardımcımız ile ilgili basına da intikal eden hususları biz de gördük. Bizim tek kriterimiz vardır o da liyakat. Milletvekillerimize, bakan yardımcılarımıza, toplumun değişik kesimlerinden talepler gelir. İktidardan da gelir bu talepler, muhalefet milletvekillerinden de gelir. Dolayısıyla bunların değerlendirmesini yapacak olan hükümetteki komisyonlardır. Bu komisyonlarımızın özellikle Adalet Bakanlığımızda liyakatı esas alırız biz. Bizim hedefimiz budur. Yani tek derdimiz bu işi en düzgün yapacak kişilerdir. Referanslar olabilir başka talepler olabilir ama talepler değerlendirilirken ilgili komisyonlar özellikle kişinin liyakatına bakar. O işi yapabilip yapamayacağına bakar. Dolayısıyla bizim tek kriterimiz liyakatdir. Bize herkes ulaşabilir, mail atabilir, cep telefonlarına mesaj atabilir, dolayısıyla bu anlamda tüm bu talepleri değerlendirecek olan ilgili komisyonlardır. Kanunen bizim bakanlığımızda kurulmuş olan komisyonlar var. Çok çeşitli sınavlardan, kademelerden geçerler. ÖSYM'nin yaptığı sınavları verirler sonrasında da liyakati esas alan bizim kriterimiz vardır. Biz bu kriterden şaşmayız. O nedenle o torpil iddiaları vesaire bunları tamamen reddediyoruz. Talepleri alırız onu değerlendirmek elbette ki komisyonun. Özellikle kriterlere uymuyorsa o talepler elbette ki devre dışı kalır" diye konuştu.

 

Bu konu çok konuşuldu

 

Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu TİP milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ikinci ihlal kararını uygulamamsı konusunda da açıklamada bulunan Bakan Tunç, “Bu uzun süredir konuşuldu. Anayasa Mahkemesi'nin kararından sonra Yargıtay'ın vermiş olduğu bir karar söz konusu oldu. Yargıtay, bu konuda anayasanın milletvekili dokunulmazlığını düzenleyen 83'üncü maddesi ve 14'üncü maddesinin Anayasa Mahkemesi kararıyla uygulanamaz hale getirildiği yönünde bir karar verdi. 83'üncü maddede, seçimden önce soruşturmasına başlanmış olmak kaydıyla anayasal düzene ilişkin suçlar dokunulmazlık kapsamı dışında. Burada Yargıtay'ımızın görüşü bu. AYM ise dokunulmazlıktan yararlanabileceği yönünde bir görüş belirtti. Orada iki yüksek mahkememiz arasında bir görüş farkı ortaya çıktı. Son verilen karar Yargıtay'ın vermiş olduğu karar. Yargıtay'ın vermiş olduğu kararı da gerekçesini okuduğunuz zaman hep beraber görmek mümkün. Bundan sonraki süreçte ilgililer başvuru yapar yapmaz onlar onların bileceği iş. Tabii ki Yargıtay'ın vermiş olduğu ilk derece istinaf ve Yargıtay ilgili daireleri, itiraz sonrası başka dairenin de vermiş olduğu kesinleşmiş bir hüküm söz konusu. Bu kesin hüküm de şu anda TBMM'de. TBMM'nin gündeminde olan tamamen Meclis kendi gündemine hakim. Hep beraber önümüzdeki süreci göreceğiz” diye konuştu.

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.