"Maskelerini halkımızla beraber indireceğiz''

Bir gazetecinin, ''Balyoz'' davasında tutuklu bulunan asker eşlerinin Anıtkabir ziyareti ile gazeteci Emin Çölaşan'ın siyasi partilere ''Balyoz'' davası duruşmasına destek vermeleri çağrısı yaptığını hatırlatarak, değerlendirmesini sorması üzerine, şunları kaydetti:

''Demokrasilerde haksızlığa karşı eylemler olabilir. Yürüyüşler protestolar olabilir, bunları doğal karşılamamız gerekiyor. Hukuksuzluğun olduğu her yere zaten milletvekili arkadaşlarımız gidiyorlar, davaları izliyorlar. Diyarbakır'a da giden arkadaşlarımız var, Silivri'ye öteden beri giden arkadaşlarımız var. Diğer yerlerde eğer haksızlığa uğrayan vatandaşlarımız varsa, onların davaları da izleniyor. Sadece onlar değil, AKP'nin yaptığı yolsuzluk davaları da izleniyor. Oraya da milletvekillerimiz gidiyor, amacımız şu; Türkiye'de hukukun üstünlüğünü sağlayacağımız, her türlü çabayı CHP'den her yurttaşımız beklesin. Biz ister sağdan, ister soldan ister başka bir görüşe, her hangi bir partiye oy vermiş ama hukuksuzluğa uğramış, kim olursa olsun, onların adresi CHP'dir. Demokrasiyi ve özgürlüğü getireceğiz, hukukun üstünlüğünü egemen kılacağız. Haksız tutuklamalara karşı çıkacağız. Bu konuda sesimizi yükselteceğiz.''

CHP'nin hukukun üstün olduğu, özgürlüklerin savunulduğu bir Türkiye'yi istediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu amaçla siyaset yaptıklarını kaydetti.

Siyasetin ve iktidarın baskı aracı olmaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''İktidar baskıya dönüştürülürse o zaman korku toplumu çıkar ortaya. Ama bakın söylüyorum, Hazirana az kaldı. Ne kadar baskı kurarlarsa kursunlar, ne kadar şiddet uygularsa uygulasınlar, haziranda inşallah bunların maskelerini halkımızla beraber indireceğiz'' diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgenaral Işık Koşaner'in Hasdal cezaevi ziyaretini nasıl değerlendirdiği sorusuna ''Ziyaret edebilir, bilemiyorum. Büyük bir ihtimalle gitmiştir. Oradakilerle görüşmüştür. Kendi silah arkadaşları. Görüşmeleri yapmışlar, ayrıntıları bilemiyorum'' yanıtını verdi.
 

''Siyasette Başarı Stratejisi''

Kılıçdaroğlu daha sonra ''Siyasette Başarı Stratejisi'' çalışmasına katıldı.

Van'ın Edremit ilçesindeki Merit Şahmaran Otel'de dün başlayan ''Siyasette Başarı Stratejisi'' çalışmasına, CHP yöneticileri ve milletvekillerinin yanı sıra Van ve çevre illerden gelen akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri, iş adamları ile gazeteciler katılıyor.
Basına kapalı toplantının amacı, ''etnik kimlik ve dini inancın istismar edilmediği, bireysel özgürlüklere dayalı üçüncü yolun bulunması ve birlikte mutlu bir gelecek için ortak akıl üretilmesi'' olarak belirlendi. Önceden hazırlanmış herhangi bir metin veya içerik sunumu yapılmayan toplantı, katılımcıların görüşleri doğrultusunda şekillendiriliyor. CHP'nin ''Siyasette Başarı Stratejisi'' çalışmasının ilki İstanbul'da yapılmıştı.

Terör mağduriyeti tazminatlarını alamayan yurttaşlarla görüştü

Kılıçdaroğlu, Bahçesaray ilçesinde ''terör mağduriyetinden doğan tazminatlarını alamadıklarını'' iddia eden bir grup yurttaşla görüştü.

Edremit ilçesindeki Merit Şahmaran Otel'de düzenlenen basına kapalı toplantıya bir süre ara veren Kılıçdaroğlu, otelde Bahçesaray'dan gelen vatandaşların sorunlarını dinledi.
Terör mağduriyeti nedeniyle doğan tazminatlarını alamadıklarını ileri süren yurttaşlar, taleplerinin yetkililer tarafından dikkate alınmadığını ve kendilerinin neredeyse ''terörist'' ilan edildiklerini ileri sürdüler.

Kılıçdaroğlu, yurttaşların iddialarını dinleyerek, partisinin salı günü TBMM'de yapılacak grup toplantısında konuyu gündeme getireceğini, milletvekillerinin de araştırma önergesi ile gündemde tutacaklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu'na teşekkür eden yurttaşlar ''Sen bizim sorunumuzu dile getir, söz, sandıkta da biz sana hediyeni vereceğiz'' dediler.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hak arayan hiç kimsenin terörist ilan edilemeyeceğini ifade ederek, ''Elbette ki sıkıntıları varsa, hak arıyorlarsa idarede de mahkemede de arayacaklar. Hiç kimse hiç kimseyi terörist ilan edemez. Siyasi otorite de kimseyi terörist ilan edemez. Bu ülkenin vatandaşısınız, ikimiz de eşit haklara sahibiz. Ne senin fazla hakkın var, ne benim fazla hakkım var'' diye konuştu.